Herkese Merhaba,
Satır aralarına yorum yaparak ve oy vererek destek olmayı unutmayın...
İnstagram ve Tiktok hesaplarında "birbulutkalemi" kullanıcı adı ile aratırsanız hikayelerimden kesit ve fotoğraflara bakabilirsiniz.
"Neyine lazım sana bu, sen kimsin de kendi kafana göre iş yapıp adamları gönderiyorsun!"
"Newroz Xanım..." konuşmak isteyen Kadir'i elini kaldırıp susturdu.
"Kes sesini sen!" dedi ve elindeki telefonu hızla yere atıp üzerine bastı. Benimse aklım yine eskiye gitti ve ağzımdan tek bir kelime çıkamadı, yalnızca gözümden bir damla yaş süzüldü.
İnsanın kaderi doğuştan mı bellidir yoksa sonradan mı çizilir? Bu aralar en merak ettiğim şey bu. Önce doğup büyüdüğüm ev sonra evlendiğim şimdi ise burası. Ne zaman bitecek ki bunlar? Ben artık ne zaman mutlu olacağım?
"Ne oluyor burada?"
Ferzan... Bu nasıl olur daha bir saat önce konuştuk işe gitmişti. Şimdi burada ne arıyor ki? Aldığı telefon da kırıldı umarım bana kızmaz! Bir telefona bile sahip çıkamadım. Ne diyeceğim şimdi ben ona?
"Size ne oluyor burada diye sordum?"
Newroz Hanım başını çevirip merdivenlerde kalan bana baktı, tam konuşacaktı ki bu sefer de araya Ciwan babanın sesi girdi.
"Oğlum ne oldu sesin ta sokağa geliyor?"
"Ben de onu soruyorum babam ama kimsenin sesi çıkmıyor!"
"Ne olacak, senin bu karın olacak kadın ilk günden gösterdi kendini, konağın adamlarını çarşıya gönderip gizli gizli telefon aldırmış kendine. Ben görmesem kim bilir kimle konuşup laf getirecekti bize!" bana bakıp bağırarak konuşmasıyla kendime engel olmayıp yerimde sıçrayıp bir adım geri çekildim.
Ne zor kimsesiz olmak, insanı savunacak birisi olmayınca kişi bir süre sonra ne yapılırsa yapılsın sadece susup kabulleniyor. Ben anladım ki bu hayatta kendini savunmak için önce birisinin sana inanması lazımmış.
Ferzan bir şey demeden Kadir'e baktı, "Ağam açıklamaya çalıştım ama Hanımağam beni dinlemedi." dedi Ferzan'a.
"Tamam Kadir, sen çık yerine geç."
"Oğlum ne diyor Newroz Xanım?"
Merakla bize bakan Ciwan baba da ne yapacağını şaşırmış gibiydi. Ferzan babasına hiç bakmadan babaannesine döndü, "Telefonu karıma ben alıp gönderdim! Ben size kimse Sedef'e karışmayacak, ona kimse laf söylemeyecek demedim mi? Karımı aileme emanet edip işe gidiyorum, geri döndüğümde gördüğüm manzaraya bak! Şimdi onu bırakıp nasıl işe gideceğim ben? Ne bu yaptığınız!"
"Ben nerden bileyim sen almışsın?" dedi üste çıkarak babaannesi.
"Bilmene gerek yok zaten Newroz Xanım! Benim karım da bu konakta yaşıyor tabii bir ihtiyacı olunca birilerine bir şey aldırabilir. Esir mi ki o burada her yaptığını sana sorsun! Sakın! Bir daha karıma böyle bir saygısızlık yaparsan alır onu çeker giderim geri de dönmem!"
"Oğlum bir sakin ol, gel içeri geçelim, konuşup halledelim." Ciwan baba orta yol bulmak için sakinleştirmek ister anlayışla konuştu.
"Nasıl sakin olayım ben baba! İçeri bir girdim almış eline telefonu bağıra bağıra yere atmış çocuk gibi üstünde tepiniyor, kaç yaşında kadın yakışıyor mu hiç? Kim bilir ben dosya unutup eve gelmesem daha neler yapacaktı. Ben şimdi aklım kalmadan karımı evde bırakıp nasıl işe gideceğim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AŞKINI VER
Fiction généraleBir yanda on beş yaşında ailesi tarafından zorla evlendirilip yıllarca bir odada hapsedilen kız ve doğduğu toprakları sevse de törelerini sevmeyen bir adam... Evlendiği adam tarafından tam sekiz sene evin içindeki bir odaya hapsedilen kız, bir gün k...