Bölüm 19- Kırılan Prangalar

240 40 1
                                    

Asmin,

Daha kaç defa hayal kırıklığı yaşatacaksın bana? Daha ne kadar bencil olabilirsin aklım almıyor... Bir insan nasıl bu kadar değişebilir ya da hep böyleydin de ben mi görmüyordum? Sevgi açlığı mı gözümü kör etmişti de senin bu leş karakterini hiç fark etmedim ben?

"Söylesene! Yapmadım bu kadar da alçalmadım desene!"

Hayır! Ağlamayacağım! Senin için bir damla bile gözyaşım akmayacak artık! Değmezsin sen buna...

Göğsüne attığım yumruklarıma tepki vermeden, kafasını çevirdi sadece. Gerçekten yapmış! İçimde ona dair sadece kırıntısı kalan inancımı tümden silip süpürdü artık.

"Sen nasıl bir adamsın ya! Sana bir sürü şey söylemek istiyorum ama artık gerçekten değmezsin buna! Seninle asla birlikte olmayacağım! Duydun mu beni asla sana geri dönmeyeceğim! Gökle yer alt üst olup yer değiştirse bile sana asla geri dönmeyeceğim! Sen artık benim için bittin!"

Kaybettim...

Ayakta durmaya gücüm yetmedi, sırtımı duvara dayayıp usulca kaydım yere. Az önce sesten geçilmeyen koridor şimdi derin bir sessizlik içinde. Artık ağlamaya bile dermanım yok, tüm ümidim bitti. İnancım kalmadı kurtulacağıma. Yanıma çöken bedene göz ucuyla bakınca Sedef'i gördüm. Benden akmayan tüm yaşlar ondan akıyor, usul usul ağlıyor.

Gerçekten kaybettim...

Bir ömür boyu onun esiri kalacağım!

Hayır!

Olmaz!

Bu saatten sonra ölürüm ama yine de kimseye boyun eğmem! Kaybedecek neyim var ki canımdan başka! Ha ölmüşüm ha ikinci kadın olmuşum ne fark eder?

Karşıdan avukatımın geldiğini görünce kalkıp hızla koştum ona, "Hakim'le konuşmuş bizi boşamaması için ne istersen veririm demiş! Ne yapacağız?" dedim selam bile vermeden.

"Asmin, önce sakin ol, olur mu? Öyle bir şey yapamaz elimizde bir sürü belge var, sana yaptıkları var, kaldı ki sen istemediğin sürece hiçbir şeye mecbur değilsin bugün olmazsa başka gün olur ama elbet olur! Sadece sen pes etme olur mu?" dedi.

Gerçekten olabilir mi? Ondan boşanabilir miyim?

"Davacı Asmin Adar! Davalı Berzan Adar!"

İsimlerimizin seslenilmesiyle avukatıma güvenip omuzlarımı dikleştirdim ve içeri kendimden emin olarak girdim. Bugün burada kaybetsem bile başım dik çıkıp mücadeleme devam edeceğim.

Yerlerimize geçince içeri Hâkim ve Kâtib'in de girmesiyle mahkeme başladı. Aynen avukatımın tembihlediği gibi her şeyi ona bıraktım, bana doğrudan bir şey sorulmadıkça sustum.

O kadar gerildim ve endişelendim ki ne konuşulanları algılayabiliyorum ne de durumun nasıl gittiğini... Sadece karşımda oturup utanmadan bana bakan adama daha önce bakmadığım kadar kötü bakıp, tüm nefretimi kusuyorum.

"Asmin Hanım avukatınızı onaylıyor musunuz? Boşanmak istiyor musunuz?" Hâkim'in sorusuyla sonunda dikkatimi toparlayıp usulca ayağa kalktım, bana gülümseyerek bakan Sedef'ten güç alıp, "Evet, boşanmak istiyorum." Dedim.

"Eşiniz sizi sevdiğini ve boşanmak istemediğini söyledi, buna ne diyorsunuz?" diye sorunca sinirimi yatıştırmak adına derin bir nefes alıp, "Evde imam nikahıyla bekleyen karısını hatırlamasını ve ona gitmesini söylemem size saygısızlık olur mu bilmem Hâkim Bey, cahilliğime verin ama ben artık onunla bir dakika bile evli kalmak istemiyorum. Zaten kendisiyle de ayrı evlerde yaşıyoruz şimdi, benim için beni sevmesi önemli değil! Sırf çocuğumuz olmuyor diye benden başka bir kadına gittiği gün bizim evliliğimiz bitti!"

BANA AŞKINI VERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin