Asmin,
Bazı insanlar anne olmamalı! Onu sevmeyeceksen, ona bakamayacaksan ya da onu tanımayacaksan... Kaç yaşıma geldim hala aile ya da aileyi geçtim anne problemim olması bana garip geliyor. Bir insan nasıl kendi evladı söz konusuyken bir başkasını savunabilir ki? Ya da ben annemin huyunu bilirken hala nasıl ondan beni savunmasını, bana sahip çıkmasını bekleyebilirim ki? Oysa alışmış olmam gerekmez mi? Benim annem bana ne küçükken ne evlendirilirken, ne üzerime kuma gelince ne de boşanırken sahip çıktı da şimdi sahip çıksın. Hoş sahip çıkılmaya da ihtiyacım yok ama insan da bir yerde annesi, ailesi yanında olsun istiyor be! Sırtını koşulsuz şartsız yaslayabileceği birileri olsun...
"Asmin sen ne yaptın kızım! Adamdan boşandığın yetmedi bir de karısını mı öldürmeye kalktın! Hiç mi bir şey öğrenmedin sen! Bir susup oturmayı beceremedin! Bunca insan buraya senin için toplanmışken sen bir de o kıza mı saldırdın?" Ardından Newroz Hanıma dönüp, "Kusura kalmayın biliyorsunuz siz de huyunu." Dedi mahcupça.
Yere itilmiş öylece medet umar gibi anneme bakmam onun sözlerini duyunca bir kez daha yaraladı beni. İşte bu kadın beni dünyaya getiren kadın, ben ömrüm boyunca onunla mücadele ettim. Bir çocuğun annesiyle bile mücadele etmesi ne demek anlatılmaz.
"Bakarım! Kimse benim gelinime bir şey yapamaz! Oğlumu kurtardım kıskançlığından şimdi de gelinime mi saldırmaya kalktı! Öldürürüm onu!"
"Ben yapmadım..." demekten başka bir şey gelmiyor elimden, son çare Fatma teyzeye baktım. Korktum, onun da diğerlerine inanıp bana yüz çevirmesinden korktum.
"Size burada neler oluyor dedim!" Demir Ağa bir kez daha sordu ama benim için şu an önemli olan tek şey kısa zamanda olsa bana annelik eden kadının düşünceleri.
Fatma teyze usulca yanıma gelip sıkıca sarıldı. Elini az önce Newroz Hanım'ın çektiği saçlarıma getirip okşadı ve "Elbette öyledir, kalk kızım gel konuşalım güzelce." Dedi. İşte o an rahatladım, titreyen bedenime inat usulca kalkıp Fatma teyzenin yardımıyla arkamdaki divana oturdum.
"Oğlum kapat kapıyı gir içeri, belli ki burada çözülmesi gereken bir sorun var."
"Evet var! Evinize aldığınız katil beni öldürmeye kalktı! Hapse attıracağım onu! Sürüm sürüm sürünecek!" dedi Heja hiddetle.
Bakışlarım bu sefer Demir Ağa'ya kaydı, gözleri üzerimdeydi, sanki sonunda benden bir tepki aldığına sevinmiş gibi bakıp ardından karşımda duran Heja'yı süzüp, "Asmin öyle bir şey asla yapmaz." Dedi. İşte kendi annemin diyemediği şeyi beni sadece birkaç haftadır tanıyan bu adam söyledi.
"Yaptı ama kolumun şu haline bak!"
Demir Ağa ona alayla bakıp, "Sen önce karşında kimin olduğunu bilip ona göre konuş! Ben senin konuşabileceğin kulvarda bir adam değilim! Asmin iyi misin sen?" ona alayla bakan gözleri bana merakla bakarak bitirdi cümlelerini.
Hiç iyi değilim! Artık tüm bu olanlar bana çok ağır geliyor, neden hala yaşamak için savaşıyorum onu bile bilmiyorum bazen... "İyiyim Ağam." Söylemek, haykırmak istediğim onca şey varken yalnızca iyiyim diyebildim. Ben yalan söyledim o inanmadı ama yine de kapandı konu.
Derin bir nefes alıp birkaç adımda yanıma geldi, tam önümde dizlerinin üzerine çöküp gözlerime baktı. Sanki sözlerinin doğruluğunun kanıtını gözleriyle sunmak ister gibiydi, "Ben senin öyle bir şey yapmayacağını biliyorum ama neler oldu anlatır mısın?" dedi. Öyle de oldu, bana inandığını iliklerime kadar hissettim.
"Ne varmış anlatılacak! Asmin kızım yapmadım diyorsa yapmamıştır, benim için konu kapandı! Anlatacağı bir şey yok!" dedi Fatma teyze yine beni savunup.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AŞKINI VER
Fiksi UmumBir yanda on beş yaşında ailesi tarafından zorla evlendirilip yıllarca bir odada hapsedilen kız ve doğduğu toprakları sevse de törelerini sevmeyen bir adam... Evlendiği adam tarafından tam sekiz sene evin içindeki bir odaya hapsedilen kız, bir gün k...