ince uyuz

386 35 15
                                    

|Riki pov's|

Elimdeki dosyaları karıştıra karıştıra odama yaklaşıyordum. Adı Eunchae demek. Elime düştün Eunchae.  Dosyayı bir kez avuç içime vurup alt dudağımı ısırdım.

Kapının kilidini açıp içeriye girdim. Ama kimse yoktu. Açık pencere ve aşağı sarkan perde ile hızla aşağı indim. Bu sefer cidden elime düştün.

Garaja gelip arabamı aldım. Babamı arayıp ona ulaşmaya çalıştım bu arada. Telefonunu açtığında direkt konuştum.

"Alo baba Eunchae kaçmış. Onu bulup kendi evime geçicem. Büyükannemi oyalaman yeterli"

Babam ağzını dahi açamadan telefonu kapatıp yan koltuğa alttım. Şimdi ise adamların olmadığı yoldan sürmeye başladım.

Yol boyunca hiçbirşeye rastlayamadım. Daha da sürdüm. Yol ayrımına kadar.

Villadan bu kadar uzaklaşması şaşırtıcı. Sadece koşarak bu kadar yol almasıda çok şaşırtıcı.

***

Yol üzerinde sürerken büyük bir çukurun az ilerisinde kırmızı bir kamyonet gördüm. Belki görmüştür. Olabilir yani. Arabayı sağa çekip aşağı indim. Kasa kapısı açıktı. Ilk adımımı attığımda bir çığlık sesi ile duraksadım. Eunchae'ydi bu.

Koşarak kamyonetin etrafına baktım. Arka tarafında Eun'un gömleğini yırtmaya çalışan adama baktım.

"Bırak lan kızı"
"Sen kimsin? Hem sanane. Uza burdan"
"Riki yardım et lütfen"

Ağlamaktan kırmızı olan gözlere baktığımda kan beynime sıçramıştı resmen. Bana öyle bakıp yardım istemesi içimi yakıp kavuşmuştu sanki.

Adam üzerime yürüyüp bıçak sallamaya başladı. Buradaki uçurum yüksekti.

"Eunchae arabama git"

Gömleğinin yırtılan kısımlarını kapayıp ilerlediğinde karşımdaki adama odaklandım.

"Bittin oğlum sen"
"Çok uzattın ha sende"

Belimdeki silahı çıkardığımda duraksadı.

"Bakıyorumda korktun biraz. Götün mü yemedi?"
"Senin gibi bir veletten mi  korkucam."

Üstüme yürümeye devam ettiğinde uçurumun eşiğine ilerledim. Bana doğru koştuğunda dikkatini dağıtıp onu uçurumdan aşağı ittim.

"Gerizekalı"

Silahı belime takıp uçurumdan aşağı baktım. Çoktan kayalıklara çarpmıştı. Şimdi sıra sende Eunchae. Arabama doğru ilerledim.

|Eunchae Pov's|

Riki arabaya git dediğinde korku ile arabasına ilerledim. Ağlamam daha durmamışken ön koltuğa geçip oturdum. Aklım sürekli o ana kaydığında daha da ağladım.

Bir süreden sonra burnum akmaya başladı. Kamyonete doğru kafamı çevirdim. Etrafa bakarak buraya gelen Riki ile korkum daha da arttı. Sonuç olarak hala kötü tarafın elindeydim. Ve ben aptallık edip kaçmak yerine arabaya bindim.

Riki açık camdan uzandı.

"In aşağıya"

Kapının önüne geldiğinde kapıyı araladım. Titrek bir şekilde aşağı indim. Nefes bile almama zaman tanımadan araba ile arasında buldum kendimi.

"Neden ordaydın?"

Sesi sinirli ve yüksek çıktığında korku ile susmayı tercih ettim. Ama o karşımda bağırmaya devam etti.

"Sana neden oradaydın dedim Eunchae!!?"
"B-ben"
"Evet sen"
"Yolun kenarındayken kasaya bindim. Sonra ses çıktı beni farketti ve.."

Gözyaşlarım tekrar gözlerimi ıslattığında duramadım. Karşımdaki bedenden cesaret alıp ağlamam zamanla hıçkırıklara döndü.

Ona baktığımda elini havaya kaldırdı. Bana vurucaktı. Ama vazgeçti. Alt dudağını ısırıp arabasına vurmayı tercih etti.

"Ya ben gelmeseydim. Nasıl kaçıçaktın?"
"Bilmiyorum Riki."
"Iyiki zamanında geldim."

Gözlerinin içine baktığımda sinirin yerini alan başka gözlere baktım. Beni içine kilitledi sanki.

"Gidebilir miyim?"
"Hayır"
"Kimseye birşey anlatmam"
"Artık organların için değil, yanımda kalan biri olarak seni ölene dek mahkum tutacağım"
"Neden gitmeme izin vermiyorsun?"
"Zamanı geldiğinde öğrenirsin"

Arabanın kapısını açıp binmem için öncelik gösterdi. Sinir ve korku ile koltuğa oturdum. Kapımı sertçe kapatıp şöför koltuğuna oturdu.

"Birdaha kaçmaya sakın yeltenme bile."

Sesimi çıkarmadan önüme döndüm.

"O zaman bu kadar nazik davranmam"

Yine sesimi çıkarmadım. Sadece yola baktım. Derin bir nefes alıp arabayı çalıştırdı. Kafamı cama yasladım. Gömleğim sürekli olarak elimin altından kayıyordu. Riki farketmiş olmalıki arabayı durdu.

"Ne oldu?"
"Sus ve sorgulama"

Ceketini çıkarıp üzerime örttü. Tamam belki uyuzdu. Belki piskopatın tekiydi ama şuan çok inceydi. Kafamı rahatça cama yaslayıp yolu izledim. Oda arabayı çalıştırdı.

Yol boyunca uzun bir sessizlik devam etti. 5 metrede bir aydınlatılan yol ve karanlık orman insanı korkunun içine hapsediyordu sanki.

Yolun uzun sürmesi gözlerimin kapanmasına neden oluyor. Buna engel olmak çok zor. Içimdeki beşik sallanırken baş ucumda dönen yıldızlar beni uykuya davet ediyordu.

Direnmeyi kesip yumuşak bir pamuğun içine atar gibi kendimi uykuya attım. Bilincimin kapanışı ve gözlerimin karanlığa dalması beni sadece uyuttu.

DARK FATE 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin