DARK FATE '

mutlu aile tablosu

>7 yıl arayla<

Elimde ki fotoğrafa bakıyordum. Ben, Riki ve Heeseung vardık. Eskilerden çekilmiş bir fotoğraftı. Geçmişe ışınladım. Yuki yanıma koşup elbisemin eteğinden çekiştirmeye başlamıştı.

"Anne o kim?"

Dizlerimin üzerine çöküp onunla göz teması kurdum. Yüzümde hiç solmayan gülümsemem vardı. 4 yaşındaki oğluma bakarken gözlerim sulandı. Fotoğrafı ona çevirdim.

"Hee amcan, baban ve ben"
"Kaç yaşındaydınız anne?"
"Ben o zamanlar 16ydım. Babanda 17."
"Hee amca hep yaşlıymış."

Ona güldüğümde Riki kravatını düzelterek merdivenlerden iniyordu. Bana bakıp bir soru sordu.

"Neşeniz bol olsun"
"Teşekkürler baba"
"Neye gülüyorsunuz?"
"Hee amcanın gençliğine"

Riki gülümsediğinde ona bakındım. Cidden kos koca 7 yıl hızla geçmişti. Riki'nin babası öldükten sonra büyükanne ile kavga ettik. Riki babasından kalan miras ile bir şirket kurdu. Kendi düzenimizi oluşturmuştuk.

Busandaki arkadaşları gelmişti ve Heeseung 28 yaşına girmişti. Basketbol kursu açmıştı. 19 yaşına girdiğimde Riki ile 4 aylık evliydim ve birden hamile olduğumu öğrendim. Bir erkek çocuk.

Büyükanne öğrendiğinde aramızdaki kin yok oldu. Benimle konuştu. Oda kendine temiz bir sayfa açtı.

59 yaşında. Bir adamla flörtleşiyorlar. Ama en önemlisi şuan ailemizin en değerli parçası.

Bugünde Riki'nin doğum gününü kutlamak için yine bir araya geldik. Akşama yakın bir zamanda bunu kutlayacaktık.

Ayağa kalktım ve Riki'nin yanına gittim. Bir türlü yapamadığı kravatını bağlarken onunla sessizce konuşmaya başladım.

"Ne zaman geleceksin?"
"Akşam saat sekiz gibi gelirim"
"Bugün seni doğum günün ama"
"Işlerimi aksatamam Eunchae. Yuki'yi oyalaman yeterli olur."
"Çok gecikme yinede"
"Tamam sevgilim"

Kravatını bağlayıp ellerimi yakasında birleştirdim. Çok garipti. Herşey. Rüya gibi bir yaşam sürüyordum.

Geriye çekilip Riki'yi kapıda yolladım. Arabasına binene dek arkasından baktım. Gidince kapıyı kapattım. Yuki'nin yanına gidip birlikte bahçeye çıktık. Yuki büyükanneye doğru koşuşturdu.

"Büyükannee! Babam gitti. Hadi hazırlıklara başlayalım."
"Olur tabi."

Büyükanne yerinden kalkıp içeriye girdi. Bu sırada midem aşırı derecede bulandı. Içimdeki kusma isteği artmaya devam ediyordu. Koşarak lavaboya ilerledim. Ama yetişemedim. Salonun ortasında içimdeki birikimi boşalttım. Yuki yanıma koşarak geldi.

"Anne iyi misin?"

Sadece kafamı sallayabildim. O an herşeyin kokusu midemi daha da bulandırdı. Ayağ kalkıp lavaboya girdim. Yuki hala arkamdaydı. Saçlarımı tutuyordu. O an birkez daha boşaldım. Midem ağzıma gelmişti.

Büyükanne de gelmişti. Sesi telaşlıydı.

"Eunchae iyimisin?"
"Galiba büyükanne"
"Yuki buraya gel canım"
"Ama büyükanne. Annemi bırakmak istemiyorum"