Eve vardık. Ayağındaki topukluları villadan çıkar çıkmaz kurtulmuştum. Kaçma planı da yatmıştı. Herşeyden daha büyük bir sorunum vardı çünkü.
Ji-ho... O cidden inanamıyorum. Riki biraz içmişti. Fazla ayık olduğu söylenemezdi. Ondan elbise fermuarımı açmasını istedim.
"Riki fermuarımı açabilir misin?"
"Tamam gel"Yanına gidip saçlarımı elimde topladım. Oda fermuarımı açmıştı.
"Ben üzerimi değiştireceğim. Sen sonra değiştir."
"Tamam"Merdivenlerden çıkıp odaya gelmiştim. Dolaptan rastegele aldıklarımı üzerime geçirdim. Tokamı saçıma geçirdim. Elime aldığım ilk mendil ile yüzümdeki birikmişliği sildim.
Banyoya gidip yüzümü birkez yıkadım. Sonrasında havluyla kurulayıp aşağıya indim. Merdivenlerin sonundayken Riki'yi kanepenin üzerinde gördüm. Uyuyor muydu?
Sanırım. Ona yaklaşıp dizlerimin üzerine çöktüm. Yattığından emin olmam gerek. İşaret parmağımı yavaşça yanağına dokundurttum. Yumuşaktı. Beklenmedik bir şeydi.
Sonuç olarak yüz hatları keskin ve sertti. Yanaklarının yumuşak olmasını beklemezdim. Gözlerine baktım. Hala kapalıydı. Elimi havada salladım. Yatmış. Ne kadar da çabuk. Ayağa kalkıp üzerine birşey örtmek için üst kata çıktım.
Yatağın üzerindeki battaniyeyi alıp aşağı indim. Evet bu bir şanstı. Ama onu da böyle bırakmak hoş olmazdı. Üstünü örtüp mutfaktaki kapıya ilerledim. Gece nöbetleşerek duran korumalar vardı. Ama bu tarafta yoktu.
Aslında korkuyorum. Hava karanlık ve yol ıssız. Geçen seferki gibi bir durum olursa? O zaman ne yapıcağım? Umrumda değil. Sadece kaçmak istiyorum. Sonucu ne olursa olsun. Bu evde, içeride yatan psikopatın ellerinde ölmek istemem.
Fazla ses çıkarmadım. Ayağındaki terliklerle çimenlerin üzerinde ses çıkarmadan yürüyordum. Yakalanmam gerek. Geçen seferki gibi hoş karşılanmazdım.
Demir parmaklıkların dışına çıktım. Bu sefer ters yönden gitme kararı aldım. Arkama bakarak koşmaya başladım. Villanın az ilerisine kaçarken birkaç köpek gördüm. Durdum ve asla kıpırdamamaya çalıştım. Birtanesi üzerime doğru havladığında son gaz villaya doğru koştum. Korumalar beni görmüş olmalıydı. Geldiğim demir kapının üzerine çıktım.
Aşağıda beni yemeyi bekleyen 3 köpek vardı. Korumalardan biri silah ateşlediğinde köpekler korkup kaçmışlardı. Ön kapıda gözlerini ovuşturarak gelen Riki'yi gördüğümde direkt olarak inmeye baktım. Benimle dalga geçip bunu yüzüme vurucaktı. Üstelik kaçmaya yeltendiğim için de bana kızıcaktı.
"Neler oluyor burada. Başım çatlıyor"
"Patron kız kaçarken köpekler yakaladı"
"Hangi kız?"
"Demirlerin üstüne bak"Kafasını kaldırdığında koca bir gülümseme ile el salladım.
"Gece gece dışarıda ne yapıyorsun?"
"Iıı..Ben.. Ben çöp atmak için"
"Adamlara verseydin. Hem çöp kutusu nerede?"
"Düşürdüm"
"Eunchae in aşşağı"
"Tamam"Demir parmaklara sürüne sürüne aşağı indim. Bahçenin içine düşmüştüm. Arkama bakmadan geldiğim taraftan ilerledim. Mutfağın kapısını kapatıp üst kata çıktım. Yatağın içine girip uyumaya çalıştım.
Aşağıda tanıdık bir sesin ismimi çağırması ile battaniyeyi kafama çektim. Korkuyordum. Kaçmaya çalıştığımı öğrenirse bana kızardı. Belki de alt kattaki depoda bana işkence yapıcaktı.
Bilmiyorum. Sadece korkuyorum. Terleyen anlımı silerken ayağındaki sporun koridorda çıkardığı ses ile sıkıca gözlerimi kapattım. Düşüncelerime dahi dalamıyordum. Tek yaptığım tırsak bir şekilde beklemek oldu.
O an gelmiş gibiydi. Kapı açıldı. Odanın içinde oluşan sessizliği yaklaşan ayaklar bozdu. Kıpırdamadan beklemeye devam ettim. Bir süre sonra ayak sesleri kesilmiş gibiydi.
"Eun uyumadığını biliyorum. Kalk kızmayacağım"
Sesimi çıkarmadım. Gözlerim kapalıydı.
"Hadi ama Eun"
Yataktaki çöküş ile geriye kaydım. Sırtım Riki'nin diz kapağı ile temasa geçmişti.
"Eun sonkez söylüyorum. Sana kızmayacağım. Kalk hadi"
Daha fazla dayanamıyorum. Gözlerimi araladım. Hafiften dikilip karşında durdum.
"Neden bu saatte?"
"Zamanlama iyiydi"
"O köpekler olmasaydı geçen ki gibi olabilirdi"
"Bu önemsiz "
"Hayır değil. Bir diğer konu ise Ji-ho. Nedir bu psiliğin seninle alakası?"
"Aynı Sınıfa gidiyoruz. Birkeresinde benden hoşlandığını söylemişti. Red edince peşime takıldı."
"Anladım"
"Kızmayacak mısın?"
"Hayır"
"Neden?"
"Çünkü kızıncada birşey değişmiyor"Hafiften gülümsedim. Eliyle işaretler çizmeye başladı.
"Ne anlatmaya çalışıyorsun"
"4 bardak alkol aldım ve başım çatlıyor"
"Kahve yapayım mı? Sende o zamana kadar duş alırsın"
"Hayır istemiyorum"
"Neden?"
"Bırak bir kez rahatça sarılıp uyuyalım"
"Olmaz"
"Niye??"
"Çünkü-"Üzerime yaklaşıp ellerimi tutmuştu. Kendimi yatağın yumuşak tarafında buldum. Yüzüne takıldım. Dağılan saçları ve üzerindeki yorgunluğun da etkisi ile yüzü tamamen çökmüş gibiydi.
"Riki üstümden ka-"
"Şşhhh. Sadece bir gece benim isteduğimi yap"Ağzımı dahi açamadan yanıma varıp beni sardı. Kafasını boynuma gömdü. Sesini ve nefesini hissedebiliyorum.
"Eun karşılık ver"
"Ama"
"Birkere"Onu kıramadım. Sol elimi ensedinden saçına attım. Diğer elimle ise tamamen bana yapışan bu bedene sarıldım. Ellerimi saçına daldırıp okşamaya başladım.
"Seni seviyorum Eun."
"Ha?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK FATE '
General Fictionorgan mafyası tarafından kaçırılan güzel sanatlar öğrencisi Eunchae, ve onunla eğlenmek isteyen mafyanın oğlu Riki.