sorun ne?

283 22 24
                                    

(1 hafta sonra)

Yeni bir eve geçmiştik. Heeseung sürekli olarak buraya geliyordu. Ben ise kaçma planlarına hala devam ediyordum. Bir hafta içinde iki kez kaçmaya çalışıp üç kez yakalandım.

Riki banyodan çıkmadan uyumaya çalışıyorum. Sonuç olarak ben uyursam siniri de geçikir. Tek sorunda bu. Uykum yok.

Sadece gözlerim kapalı. Ne uyuyorum nede uykum geliyor. Vazgeç Chae.

Ayaklandım. Kızarsa kızsın. Sanki daha nereye kadar kaçıcağım. Büyükanneden sonra bunu bile yapasım gelmiyor. O kadın. Assh cidden.

Tek bebek Riki. Tam anladık. Tek torunun var ama yani olmaz bu kadar. Bizde sahte bir ilişki göstermeye çalışıyoruz. Ama kalkıp rencide etmesi kötüydü.

Acaba Riki ve babasının yaptıklarını öğrenirse ne olur? Denenmeli ama şuan değil. Mantıklı bir açıklama yapmam için az bir zamanım kaldı. Banyo kapısı açılıp kapandı. Üzerini giyip beni azarlayacak.

Umarım sadece azarlamakla kalır. Tırnaklarımı yemeye başladım. Korkuyorum. Sabrını cidden sınıyorum. Ama bende daha fazla burada kalamam. Beni kaçıran kişiye gün geçtikçe daha da bağlanıyor gibi hissetmeye başlıyorum.

Içimdeki kin git gide azalıyor sanki. Ne yapıcağım konusunda sıfır bilgi. Herşey o gece ile başladı.

Riki sarhoştu. O zaman bana "Seni seviyorum" demişti. Ardından ise dudaklarıma hakim olmuştu. Uzun bir süre öyle kalmıştı. Kaçmaya çalıştığımda bileklerimi daha da sıkı tutmuştu. Ama o gün yatmadan önce bana tüm masumiyetini göstermişti. Belkide beni ona iten şeyde buydu. Emin değilim.

"Nasıl bir ceza alıcağınımı düşünüyorsun"
"H-ha?"
"Bu sefer cidden acımayacağım"
"Ne yapıcaksın bana?"
"Bende bilmiyorum"
"Bence böyle iyiyiz"
"Ama yaramaz çocuklar akıllanmalı"
"Uyarabilirsin"
"Bu kaçıncı uyarım acaba "
"Bende bilmiyorum"
"Açıkçası canını da yakmak istemiyorum"
"Neden?"
"Çünkü hala bana bakıyorsun"
"Daha bakmam o zaman"
"Sana bunu her dille anlatabilirim"
"Ana dilin yetiyor"
"Yetmiyor gibi"
"Yetiyor"
"Öğrenelim mi?"
"Hayır"
"Neden?"
"Henüz iyileşmedin"
"Varya ilk hafta içinde olanlar olmasa çoktan ölmüştün ve yerinde başka biri olucaktı"
"Ilk hafta ne oldu?"
"En büyük sorun. Büyükannem geldi"
"Dürüst olayım hiç sevmedim"
"Sevmen gerekmiyor. Sana ihtiyacı yok"
"Hepiniz aynısınız"
"Hepimiz nasılmışız?"
"Kendini beğenmiş zenginlersiniz. Ne bekliyorum ki bende"
"Neden böyle ümitlisin ki?"
"Senin sorunun ne. Bir soğuk bir sıcak yapıyorsun."
"Kaçırdığımız kıza iyi mi davranmam gerek"
"O zaman neden bekliyorsun. Öldürsene"
"O meseleyi ben değil babam hallediyor"
"Neden tutuyorsun o zaman söylesene"

Yüzüne karşı bağırıp çağırmaktan başka birşey yapamıyorum. Elimden fazlası gelmiyor. Neden birden böyle yaptı? Daha dün gülüp eğlenirken şimdi neden?

Tabi ya ondan birşey bekleyemem. Umitlenememde. Sonuç olarak beni her şekilde öldürücekler.

Küçük çekik gözlerindeki siniri görüyordum. Bana öyle bir bakıyordu ki. Neredeyse gözleriyle öldürücekti. Ondan korkmuyorum. Ne yaparsa yapsın buradan kurtulup onları şikayet ediceğim.

Kolumdan sıkıca tuttu. Çekiştirmeye başladı. Bileğim acıyordu. Bu onun umrunda bile değildi.

Merdivenlerin az ilerisinde duran kapalı bir odaya getirdi. Kolumdan ittiğinde sırtım dar olan bu odadaki soğuk duvara çarptı. Nefes alışım zorlanıyordu. Yere yığılmıştım. Nefes alamamakla birlikte etrafımda kıvranıyordum.

DARK FATE 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin