içmenin kötü yanları

368 26 20
                                    

Heeseung yemek kaplarını halledip içmem için bana öncelik tanımaya başladı. Bende dayanamayıp tamam demiştim. Ama şuan pişmanım. Riki sürekli olarak bana bakıp sırıtıyor. Ve ben bu gün hiç iç açıcı şeylerin olucağını düşünmüyorum.

"Ilk kez mi içiceksin?"
"Sayılır. Reşit değilsin neden içiyorsun ki?"
"Çünkü seviyorum"
"Uff Riki ben içmesen olmazmı?"
"Olmaz Euncum"
"Uff"

Tavana bakıyordum. Saat neredeyse dörde geliyordu. Tiktak tiktak. Yavaş akıyor sanki. Zaman git gide akıcılığını kaybederken kadehler ve elindeki alkol şişesi ile yanımıza Heeseung geldi.

Şişenin üzerindeki kırmızı gülü gördüğümde ismini tahmin edebiliyordum.

"Hafif birşeyler alsaydın"
"Olmaz kardeşim ben bunu seviyorum"
"Ben uyuyacağım"
"Olmaz"

Bardağın yarısına kadar doldurduğu vişne çürüğü renkindeki kırmızı şarabı ilk bana uzattılar. Tedirgince elime aldım. Kokusuna baktım. Aslında o kadar kötü kokmuyordu.

Biraz genzimi yaktı ama kokusu gül ve kiraz karışımı gibi birşeydi. Pek anlayamadım. Ama şuan bunu o kadar çok içmek istedim ki.

Bardağı dudaklarıma yaklaştırıp bir yudum aldım. Acı ve sertti. Ama tadı hoştu. Elimdeki bardağı inceliyordum. Heeseung kendini övmeye başladı.

"Biliyordum seviceğini. Çünkü bunu aşırı yakışıklı Hee aldı"
"Tamam hyung en yakışıklı sensin"

Gülmeye başladıklarında boş bardağı Heeseung'a uzattım. Tadı bağımlılık yapıyordu sanki. Başımı döndürürken üzerimdeki uykusuzluk ile daha da içmek istedim.

"Ne ara bitirdin"
"Bilmiyorum"

Bardağımdaki şarap tazelenince kafamın üzerindeki yıldızlar artıyordu. Kafamı Riki'ye çevirdim. Bana şaşırmışçasına bakarken gözlerim açıkta kalan kaslarına kaydı. Onlara ellemek vardı şimdi. Ne diyorum ben. Kendine gel Eun.

"Hyung daha fazla verme Eun'a. Sarhoş olursa"
"Olsun birkere geliyoruz dünyaya. Bırak tadını çıkarsın"
"Baka gece benimle kalıcak"
"Işine gelmez mi?"
"Sus ve daha fazla verme"
"Gel Eun"

Konuşmaları yarım yamalak duymaya başladım. Elimdeki boş bardağı Hee'ye uzattım. Aynı hizada doldurduğunda bu sefer yayıla yayıla içmeye başladım. Cidden tadı çok güzeldi. Ama kafam git gide bulanık olmaya başlıyordu. Sarhoş mu oluyordum?

[Riki's Pov]

Daha henüz bir bardak içemeden Eun ve Heeseung iki şişenin tamamını bitirmişti. Hee kanepenin üzerinde uyuduğunda Eun hala sargı bezinin altındaki karın kaslarıma bakıyordu.

"Birşey mi oldu?"
"Ha evet"
" Ne oldu?"
"Bende bilmiyorum"

Yüzü uykusuzluk ile çökmüş gibiydi. Şuanki haliyle öyle bir dalga geçmek istiyorum ki. Bu arzu içimde yanıp kavruluyor.

Ama onu da şimdi bu halde üzmek kötü olur. Göğüs kafesimin az altındaki yaramın vücuduma yaydığı ağrı ile doğruldum.

"Ben uyumaya gidiceğim. Geliyor musun?"
"Olur"
"Kalk o zaman"
"Nereye?"

Hafiften güldüğünde ona elimi uzattım. Elimi tutup ayağa kalktı. En azından yüklenmiyordu.

Eunchae'nin elini hiç bırakmadan odaya götürdüm. Yatağın üzerindeki örtüyü açtım. Ama biraz fazla eğildim sanırım. Yaram acımaya devam ediyordu. Kendimi zor bela yatağa attım.

Elimi bıçak yarasının üzerine yerleştirip acının dinmesi için biraz bastırdım. Gözüm yatağın içinde, tam dibimde koca gözleri ile bana bakan Eun'a kaydı. Neden öyle bakıyor.

"Uyusana"
"Hayır"
"Nedenmiş o?"
"Seni öpmek istiyorum"
"Yat uyu"
"Kaslarına dokunmak istiyorum"
"Eun uyu dedim"
"Ama sende yaptın"

Ben o zaman sarhoştum. Ayık olsam daha iyi olurdu ama en azından bir ilk adım olur.

"Sabah olduğunda çok pişman olucaksın ama"
"Hiç sanmam"

Üstümde doğru gelmeye başladı. Bunu şuan benim yapmam gerekti.

"Yaralıyım"
"Tekrar iyileştiririm"
"Istersen bir duş al"
"Sende gel"
"Ama benim sargılarım ıslanır. Tek başıma pansuman yapamam"
"Ben senin doktorunda olurum"

Peki birdaha yaralıyken onun içmesine izin vermeyeceğim.

"Ikinci kez düşün"
"Düşündüm"
"Ne düşündün"
"Hiçbir şey"

Yüzüme yaklaştı. Ah be çok tahlilsizim. Dudaklarıma yakınlaşıp aramızdaki mesafeye son vermişti. Bunu sabah sana hatırlatsam mı acaba? Geriye çekilip dudaklarını büzdü.

"Çok sıkıcısın Himura Riki"
"Ilki Nishimura. Ikincisi elimden birşey gelmiyor. Hareket edemiyorum"
"Acıyor mu?"
"Evet"
"Tüh"

Tekrar dudaklarıma hakim oldu. Bu seferkini hatırlarım ama onunda hatırlamasını isterdim açıkçası. Yattığım kızların aksine daha farklı. Onu sürekli öpmek istiyorum sanki.

Elimde fırsat var ama ben şansızım. Şuanlık sadece ona karşılık verebildim. Daha iyisi olabilirdi ama elimizdeki ile yetinmek gerek öyle değil mi?

[Eunchae's Pov]

Başım çatlıyor. Kafam allak bullak. En son o güzel tadı olan şarabı yudumluyordum. Gerisini hatırlamıyorum. Ne oldu yada ne bitti.

Birazcık Riki'nin karın kaslarına takılmıştım. Onlara o zaman ellemek isterdim cidden. Dur bir saniye. Şuan onların üzerindeydim.

"Uyandıysan üstümden kalk acıyor"
"A-ah özür dilerim"

Hızla yerimden doğruldum. Ayağa kalkıp yataktan çıktım. Elimi saçlarımın arasına daldırdım. Kafam çatlıyordu.

"Dün gece ne oldu?"
"Hatırlamıyorum"
"Başım ağrıyor"
"Duşa gir"
"Ne giyeceğim?"
"Yine mi aynı şey"
"Maalesef Riki bey"
"Eve gideceğim bugün gel o zaman alırsın eşyalarını"
"Tamam da bu halinle mi?"
"Evet Eun bu halimle"

Gözlerimi devirip lavaboya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım. Dün gece birşeylerin olduğuna o kadar eminim ki. 

Bazı parçalar var. Yerine oturmayan. Sorgulamayı kes Eun. Illaki öğreniceksin.

Kısa bir bölüm olsada güzeldi. Smut istemiştiniz. Taşşaklı Riki için daha çok böyle sahnelere şahit olucaksınız😌🤟

DARK FATE 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin