beni terk ettin

296 17 12
                                    

[Riki's Pov]

"Senin sorunun ne Riki? Daha dün sen demiştin Eunchae'yi korumam gerek diye"
"O gün içindi"
"Neler olduğunu anlat"
"Sadece adını bildiğin kız yüzünden üzerime gelme"
"Sadece adını bildiğim kız senin için kaçmadı ve sana baktı. "
"Ne diyorsun Hee? Bana onu savunmayacaksın herhalde"
"Belkide o kızı para kazanmak için kaçırdınız ama şuan işler epey bir farklı"
"Beni bu konu için darlama"
"Ne demek darlama. Kafayı yemiş olmalısın"
"Asıl sen kafayı yemiş olmalısın. Hani anlamıyorum"
"Abi şaka mısın? Kız sana karşı ümitleniyor. Sende ona ümit veriyorsun. Ji-ho onu kaçırdı ve sen burada oturuyorsun. Böyle mi koruyacaksın?"
"Benim için saçma bir kurbandı. Onu kurtarma gibi bir niyetim de yok"
"Neden bunları söylüyorsun?"
"Bana hakaret etti, büyükanneme saygısızlık etti ve en büyük sorun anneme laf söyledi. Sencede yeterli değil mi?"
"Sen otur burada. Ben gidip ne yapıcağımı çok iyi biliyorum"
"Iyi tamam git"

Heeseung arkasını dahi bakmadan evden çıktığında sinirlerim daha da bozulmuştu. Ayağa kalkıp saçımla oynamaya başladım.

Eunchae haddini fazlasıyla aşmasaydı belki ona karşı birşeyler hissederdim. Ümitlendirmişim. Şaka gibi ya

[Eunchae's Pov]

Ji-ho beni bu eski depoya getireli epey bir saat olmuştu. Bileğimdeki iplerden kurtulmak çok zordu. Her hareketimde bileklerim daha da acıyordu. Derim sıyrılıp kanamaya başlamıştı. Ipin kirli tarafı açıkta kalan yaralarıma değdikçe daha da sızlıyordu.

Bununla baş etmek zordu. Kalbim ve bedenim acıyordu. Ben tam bir aptalım. Hem Riki'ye karşı ümitlenmiştim. Hem de bilinmedik bir boşluğa girmiştim. Şimdi ise Ji-ho'nun pis ellerine düşen tek kurban olmuştum.

Fazla geçmedi. Tahta kapı gıcırdayarak açıldı. Yüzünde sayamayacağım kadar çok olan yarası ile Ji-ho dönmüştü. Ondan korkmuyor değildim. Bana doğru attığı her adımda bir tık daha titriyordum.

Artık bu titremeler alışılmış gibi gelsede bana doğru yürüyen iğrneç yaratığı durdurmak imkansız gibiydi. Tanrım neden hep beni en kötü tarafına yönlendiriyorsun?

"Nasılsın minik hanım"
"Sanane"
"Laflarına dikkat etmeni öneririm"
"Önerilere karşı açık değilim"
"Neden susup daha az işkenceye maruz kalmak yerine en fazlasını istiyorsun?"
"Bilmem sana karşı ezilmek pek bana göre değil"
"O yüzden mi biricik sevgilin tarafından o odaya kapatıldın"
"Kilitli kaldım sadece"
"Tabi ya"

Kollarını sıvayarak yanıma geldi. Cebinden çıkardığı ufak bir bıçağı havada sallamaya başladı.

"Bununla kimi yaraladım biliyor musun?"
"Hayır"
"Biricik sevgilin Riki'yi"
"Ji-ho bırak beni"
"Hayır"

Üzerimdeki tşihörtün eteklerinden tutup tek çırpıda bileklerimin üzerini örttü. Karşısında iç çamaşırım ile durduğumda tamamen utanmıştım. Yanlış kişiydi. Hayır hayır.

Arkama geçip iç çamaşırımı yukarı kaldırdı. Ne yaptığını görmüyordum.

"Bunu değerlendirmek vardı ama şimdi daha da eğleneceğim"

Sırtımda hissettiğim derin acı ile çığlık attım. Elindeki bıçak ile sırtıma birşeyler yazıyordu. Bende bıraktığı acı ile şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. Avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. Kimse beni duymuyordu.

DARK FATE 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin