Beklenen gün gelmiş gibiydi. Riki evin içinde dört dönüp sürekli olarak iş hakkında kendi kendine konuşuyordu. Psikopat şizofren.
Bende kaçma yolları arasında kendime en uygununu bulmaya çalışıyorum. Kanepenin üzerinde bekleyip ne yapmam gerekeni düşünürken duymak istemediğim bir ses duydum.
"Eunchae bana kahve yap"
"Mutfağın yolunu mu unuttun?"
"Sana bana kahve yap dedim"
"Uff"Sinirli ama bir taraftan da tedirgince bana baktığını gördüğümde tırstım. Bu gece saat 20.00 da bahsedilen yemek vardı. Duyduğum kadarıyla seçkin mafyalar bir araya geliyordu. Çoğu bir sonraki varileri olan çocuklarını da getiriyor. Ama ben neden gidiyorum??? Hemde Riki'nin kız arkadaşı olarak.
Ölmek istiyorum. Bugün kesin kaçmam gerek. Kahve makinesini ayarlayıp bekledim. Ellerim ile tezgahtan destek alıp mutfağı inceledim. Burayı ilkkez bu kadar dikkatle bakıyorum.
Açık gri duvarın önünde ufak bir masa vardı. Masanın üzerindeki aksesuarlar ne zamandır oradaydı. Ortadaki tezgahın az ilerisinde bahçeye çıkan bir kapı gördüm. Bu da bir ilkti.
Içeriye baktım. Riki yerime geçmişti. Biraz incelesem etrafı bir sorun olmazdı. Geriye dönüp bahçeye açılan kapıyı açtım. Adamlar az ilerideydi. Burdan kaçmak zor olurdu. Kapıyı kapatıp kahvenin önüne geçtim. Siyah bir kupaya doldurup Riki'nin yanına gittim. Biraz elimi yakıyordu. Fazla dayanmadan önündeki masaya bıraktım.
"Ben yukarıdayım"
"Ne yapıcaksın"
"Uyurum, gezerim"
"Yanımdan ayrılma"
"Niye?"
"Ya da vazgeçtim. Git duş al"
"Kıyafetim yok. Bir haftadır senin xlach kıyafetlerini giyiyorum"
"Bugünde giyersin"
"Söylemesi mensupsa eğer iç çamaşırım yok"
"O zaman bekle. Adamlar gidip alır."
"Olmaz"
"Nedenmiş o?"Gözlerimi kaçırmaya başladım. Utanç vericiydi. Bunu şimdi bu adama söylesem direkt sırıtıcak. Ne demem gerek.
"Ben seni götürürüm. Ama sakın olaki kaçmaya dahi çalışma. Bu akşam benim için çok önemli"
"Bakarız"
"Ne demek bakarız. Akıllı ol yoksa..anladın sen"Sesli yutkundum. Yukarı çıkıp Riki'nin dolabını araladım. Beyaz bir tişört çıkarıp üzerime geçirdim. Altımdaki eşorfmanın ipini sonuna dek sıktım. Buna rağmen bel altı duruyordu. Saçlarımı bağlayıp aşağıya indim.
Riki hala elindeki dosyadaki adamları inceliyordu. Siyah kupanın yanında başka bir bardak daha gördüm.
"Bugün çok kahve içtin farkında mısın?"
"Karışma bana"
"Senin için söyledim"
"Gerek yok"
"Iyi söylemedim say"Sinir bozucu uyuz. Mutfağa gidip dolaptan su çıkardım. Koca bir bardak içtim. Yaz gelirken havanın sıcaklık dereceside artıyordu. Buda beni terletiyor.
Ellerimi de yıkayıp mutfaktan çıktım. Riki'yle yüz göz olmamak için sürekli olarak içeride gezindim. Camın önüne geçip dışarıyı izledim.
"Hadi kalk gidelim"
"Şimdi mi?"
"Evet kafam dağılır"
"Tamam "Dış kapıya yaklaştı. Dolaptan farklı bir spor çıkarıp ayağına geçirdi. Bende ayağımdaki terlikleri çıkarıp kendi ayakkabılarımı giydim. Biraz çamurlu gibiydi. Ama olsun.
Dışarı çıkıp bagaja doğru ilerledik. Arabaya varıp kapı kilitlerini açtı. Ön koltuğa geçip kemerimi bağladım. Oda kontağı çevirip arabayı çalıştırdı. Bana döndü ve derin bir iç çekerek ağzını araladı.
"Ben seni yine uyarıyim. Bugün bana lazımsın. Kaçarsan sonuçlarına da katlanırsın"
"Anladım yeter"
"Yetmiyor işte"Önüme dönüp ilerlemesini bekledim. Oda fazla beklemeden evden ayrıldı. Issız yolda sürmeye başladı. Geçen seferki olay kafamın içinde dolandı. Biraz olsun gözlerim doldu. Ama birşey farkedilmeden kendimi toparlamaya çalıştım.
Kafamı başka bir yöne çevirip düşüncelerimi yok ettim. Sadece önümü izledim.
***
Birkaç saat oluyordu. Biz yeni yeni şehrin merkezine gelebilmiştik. Arabayı herhangi bir iç giyim mağazasında durdurmuştu. O inmeden onu durdurdum.
"Sen burada bekle. Ben gidip alır gelirim."
"Hayır olmaz"
"Kapının önünde bekle o zaman."
"Nerden bilicem arka kapı olmadığını yada başka birine anlatmayacağını"
"Içeride bir sürü bayan var"
"Olabilir görmediğimiz şeymi"
"Pislik"Arabadan inip yanıma geldi. Evet. Şimdi herkez bize bakıcaktı. Kendi alışverişimi bile arkadaşıma yaptırıyorum ben.
Kafamı yere eğerek içeriye girdim. Riki arkamdan gelmişti. Utana utana elime ilk geleni alıp kadına uzattım. Bedenimi de söyleyerek kasaya yaklaştım.
" bu kadar utanılacak ne var?"
"Riki sus lütfen"Hafiften kıkırdadığında gözlerimi kaçırmaya devam ettim. Nerede kaldı bu kadın. Parmaklarını birbirine bastıra bastıra oynuyordum. Tırnağın parmağımı çizdiğinde durdum. Yanıyor.
Kadın gelip hepsini bir poşete koydu. Bana dönerek hesabı söyledi. Gözlerim Riki'ye kaydı. Cüzdanını çıkarıp nakit ödeme yaptı. Poşetleri de eline alıp kadına gülümsedi. Kolunu çekiştirmeye başladım. Elimden tutup dışarı çıkardı.
"Elimi bırak"
"Bu kadar utanmana sebep olan şey ben miydim?"
"Hayır"
" Ne o zaman?"
"Normalde bile arkadaşım benim için alışveriş yapıyor"
"Saçma"
"Gidelim dimi. Evet evet gidelim"
"Kıyafet almıyacak mısın?"
"Gerek yok. Birkaç gün için"
"Sen öyle san. O birkaç gün sonra seni yine getirmem"
"Getirmene gerek kalmıyacak canım"
"O gün gelsin bakalım"Arabaya bindiğinde bende bindim. İlerideki kavşaktan dönerek eve sürmeye başladı.
Arada bir dönüp utanç verici bir sohbet başlatıyordu. Buda beni yerin dibine sokuyordu. Uyuz pislik. Ne olucak tı.
"Baksana Eun. Kaç numara giyiyorsun?"
"Sanane Riki"
"Merak etme biliyorum"
"Önüne bak ve arabanı sür"
"Çok mızıkçısın"
"Araba gelicek önüne bak"
"Bu araba otomotik sürüş yapabiliyor. Ama şimdi seni utandırmak istemem"Gözlerimi devirip başka bir yöne bakmaya başladım. Elimi cama yaslayıp kafamı avuç içime yerleştirdim. Eve gidene dek Riki ile konuşmama kararı aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK FATE '
Ficción Generalorgan mafyası tarafından kaçırılan güzel sanatlar öğrencisi Eunchae, ve onunla eğlenmek isteyen mafyanın oğlu Riki.