" Kollarının arasında olmayı ne çok diledim"
" Artık benimsin kadınım"
Onu kendine daha da bastırdı kimse artık onları ayıramazdı gelecek onlar için güzel olacaktı bitmişti herşey geride kaldı tüm acılar son buldu kadını sardığında
" Senin yaraların...
Dikenlerinden arınmış bir kaktüs gibiydi, ruhu sahra çöllerine alışmış susuz kalmaya savaşa savaşa öğrendi dikenleşmeye alıştı ve onlardan bir bir kurtulmaya.
Daha fazla katlanamazdı annesiyle bir karar aldılar ne yazık ki kimseye haber vermeden ya da kimseyle vedalaşmadan gideceklerdi bazı ayrılıklar zaruri gerçekleşirdi. Şimdiye kadar kaldığı bir yanlıştan ibaret değil miydi zaten
Ama aklında asla kaçmak yok sadece annesinin siniri yatışana kadar kalmaktı o asla yılmaz savaştıkça kaybettikçe küllerinden inadına doğan anka kuşu gibiydi
Zühre Sûgriçi olarak değil Berzan ağanın kızı Mihrimah Sûgriçi olarak yoluna devam edecekti bu Zühre ismini ona Karan vermişti artık onunla olan tek bağınıda koparttı ve Mihrimah asla kimsenin yalanına boyun eğmezdi öyle zayıf yetiştirilmemişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karan'dan
Çok ağır konuştum bazen kontrolumu kaybedebiliyorum ama arada kalmıştım. Rüya benim duygu beslediğim ilk kadındı eski hislerimi kenara atamazdım ve bana söyledikleri bazı kısımların gerçekliği vardı Zühre bana aşık ve Rüya'dan nefret ederdi her fırsatta onu yaralamaya çalışırdı şimdi onun bir daha anne olamayacak olması beni delirtmişti.
Ama tek suçum yargılamadan infaz etmek olmuştu onu dinlemeliydim ve Rüya'ya gözü kapalı inanıp Zühre'yi karşıma almamalıydım o bana amcamın emanetiydi nihayetinde.
Neden Zühre'ye evleneceğimizi söyledim ki bunu hangi mantıkla yaptım bilmiyordum dağ evinde beni bekleyen kadına ne söyleyecektim Rüya'ya bunu asla yapamazdım peki neden Zühre'yi isteyen yanımı susturamıyordum neden Zühre elimden kayıp gidince nefessiz hissediyordum gerçeğiyle yüzleşmeye gücüm yeter miydi?
" Abi?" Kenan ve Yekta odama dalmışlardı belli ki dinlemişlerdi konuşmayı
" Abi Zühre bunu haketmedi" dedi Kenan. Elimi kaldırarak susturdum
" Sakın Zühre ismini bir süre duymak istemiyorum"
" Karan ağa Zana neyse benim için Zühre de o" dedi Kenan.
" Korkak herifin tekisin" Kenan ve Yekta aynı anda üzerime sözlerini savurdular