Küllerin içinde ( Aşk serisi I)

Sadece İkimiz

" Uryan kalbime bir kiyafetsin, yokluğunla çıplaklığı yaşatma asla"

~Melek B

Zühre'den,

Aşk çok güzelsin ve sıcacıksın, neden daha önce acı veriyordun varlığı bile azap olan bu adam şimdi bana ilaç olmuştu. Salon'da şömine'nin yamacında sevdiğim adamın göğüsünde uyuyordum ama çok kısa sürmüştü çünkü uykum asla gelmiyordu ve mutluluktan içim içime sığmıyordu.

Biraz başımı kaldırarak onu izlemeye koyuldum çok yakışıklıydı bana göre ulaşılmazdı bir zamanlar, ama benim kocamdı şimdi, elimi çeneme yaslayarak bir iç çektim saat gece yarısını geçmişti ama ben uyuyamıyordum işte.

Banyodan sonra saçlarımı kurturarak bana ağrı kesici vermişti ve kendi elleriyle beni giydirerek salona indirmişti. Çok güzel karakteri olan bir adamı sevmişim bu gece bunu tekrardan anlamıştım. Kalbim bana ihanet etmedi onu seçti ilelebet onu sevmeyi bana hediye etti. Odamız buraya nazaran soğuktu ama bana onun sıcaklığı yetiyordu ben kendimi ilk defa sıcacık hissetmiştim onun koynunda.

Ara ara ağrım oluyordu bunu ona belli etmedim rahatça uyusun diye. Bu tür ağrılar geçidiydi ilk ilişkide normaldi, bana çok nazik davrandı hiç böyle beklememiştim son yaşadıklarımızda dokunuşları hoyratçaydı ama zorda olsa kendini dizginlemişti beni incitmemek için.

Bazı kadınların ilk ilişkileri kabusa çevriliyordu tecrübesizlik ve eğitimsizlik değildi tek sorun anlayışızlık ve insan olmaktan yoksun olmaktı. Nice küçük yaşta kadınlar acı tecrübeler edinmişler ve hala da devam ediyor.

Eskiden gerdek gecesi, erkeklerin toplum tarafından şişirilmesi neticesinde binlerce kadın kanama görüyordu ve bir daha ilişki kurmaktan çekiniyorlardı. Ama zamanla olaylar hiç değişmedi şimdiyse kanama nedeniyle soluğu hastanede alıyorlar ve bazıları için sevişmek kabus oluyor. Cinselliği yanlış anlayan varlıklarında etkisi büyük bir kadının ruhunu yaralamadan hareket edilmeli ama işte anlayanlara...

Biraz sıcak bir şeyler içsem geçerdi belli ki banyo'da soğuk almış olmalıydım.

Kollarından kalkarken kımıldar gibi oldu yanağını öperek üzerini örttüm çıplak uyuyordu haylile onun için endişeleniyordum. O da en az benim kadar yorgundu bu yüzden uyumasını istiyordum, hemen mutfağa giderek içebileceğim bir şeyler aradım. Ve şanslıyım ki her şey mevcuttu, melisa ve kuru gül karışımı olan bir çay yapmaya koyuldum.

Su kaynadıktan sonra melisa, gülleri attım ve ocağı kapattım, dışarda fırtına vardı ve şimşekler çakıyordu. Babaannem'den öğrendiğim şeyleri uygulayacaktım yavaş adımlarla üst kata çıkmaya başladım ilk önce çorap giymeliydim. Giydiğim tatlı çoraplar ayaklarımı soğuktan ve regl olacağım zaman sancım azaltabilirdi çünkü soğuk etkiliyordu bedenimi. Biz korunmamıştık ve hazırlıklı değildim bu konuda, gerçi hemen hamile kalacağımı da düşünmüyordum akışına bırakacaktım ama çocuk içinde çok erken.

Bir pike alarak indim aşağıya ve mutfağa giderek çayımı bir kupa doldurdum, sessiz adımlar atarak iki odun attım şömineye, yeniden kocamın yanına girdim.

Sehpanın üzerinde kitaplar vardı içlerinden biri alarak okumaya başladım, ilgi çekiciydi okudukça okuyasım artıyordu gözlerim az ışıktan dolayı rahatsız olsada okumuştum gözlerim kapanana kadar.

.
.
.
........

Dudaklarıma uygulanan baskılar sayesinde gözlerimi araladım, göz bebeklerimi titreten aşk dolu bakışları beni eritmeye yetmişti.

" Yakışıklı kocam var"

" Karıma yakışıyorum ve ona benziyorum"

Burnunu burnuma sürterek konuşuyorduk