two

403 34 70
                                    

-Uzun Bölüm-====

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Uzun Bölüm-
====

İnsanlar başına toplaşmıştı, polisler olay yeri bandı çekmeye çalışıyordu. Herkesin yüzünde bir korku vardı. Ne olup gittiğini öğrenmeliyiz, diye geçirdim aklımdan. Olay yerine doğru gelen bir polis arabasının sirenler ve ışıklarla yaklaşması üzerine kalabalık kaçıştı. Sürücü koltuğundan çıkan kişiyle gözlerim büyüdü. Beni görmemeliydi.

Kapüşonumu kafama geçirdim, yanımdaki Changbin'i kolundan tutup ilerlettim. Eun'un tersi yönünden olay yerine ilerledik. Kenardan köşeden bakmaya çalıştım fakat bir fayda etmiyordu. Elimi hoodie'min cebine atıp telefonumu çıkardım, Seungmin'i aradım. "Seung, sana bir adres ve mekan ismi atacağım. Yakındaki tüm kameralara erişmen lazım. Bir cinayet yaşandı. Bizim peşinde olduğumuz çeteyle alakalı. Bizde geliyoruz."

Telefonu kapatıp gitmek üzere ilerledik. Olay yerinden biraz uzaklaştığımızda aklıma bir fikir geldi. Changbin'e döndüm, "Burada bekle." diyip ilerledim. Kapüşonumu açtım, gözlerimle Eun'u aradım. Daha ikinci kez buluşmamıştık ama buna rağmen bir şeyler yakalayabilirdim belki.

Polis arabasının yakınında görünce hemen oraya adımladım. Eun'un omzuna dokundum. Elimi yakalayıp ters çevirdiğinde yüzüme döndü, ben olduğumu görünce hemen bıraktı elimi. "Chris? Affedersin, mesleki deformasyon. Sen niye buradasın?" dedi bir çırpıda. Polis arabasından yansıyan kırmızı-mavi ışık ve ayın ışığı yüzüne vuruyordu, çok hoş görünüyordu. Burukça tebessüm edip kafamla onaylama işareti yaptım, "Arkadaşımla buradan geçiyorduk, sonra olay yerini gördük. Tam olarak ne olmuş? İğrenç gözüküyor." dedim yüzümü buruştururken.

Ellerini belindeki silah kemerine koyup olay yerine bir göz attı, "Tam olarak bilmiyoruz. Ama biri başka birini bıçaklamış sanırım." dedi. Derin bir nefes aldı, bir elini koluma koydu. "Sen daha fazla burada durma, tehlikeli olabilir. Tamam mı?" diye ekledi. Bilmiyor ki ben bu tehlikenin içinde yaşıyorum. Kibarca gülümsedim, "Teşekkürler, ben gidiyorum o zaman. Kolay gelsin sana. Fazla yorma kendini." diyip bir adım geriledim. Hafifçe el sallayıp Changbin'in yanına gittim.

"Birini bıçaklamışlar. Tam da bilinmiyormuş olay." dedim gözlerimi olay mahallinde gezdirirken. Sorgulayan bakışlarını yolladı bana, "Nereden öğrendin?" diye sordu. "Şu Yongbok'un ayarladığı görüşmedeki kız, cinayet masasında çalışıyor." dedim ve arabaya doğru ilerledim.

Seungmin'in açtığı kaydı izliyorduk hep beraber. Kumarhanenin içindeyken birkaç adam kurbana bakıp fısıldaşıyordur. Sonra o adamlardan biri ona dışarı çıkmasını işaret ediyordu. Ara sokaktaki kameranın kaydını başlattı. Adamlar dışarı çıkıyordu, ilk önce konuşuyorlardı. Sonra kurban sinirle gitmeye kalkışınca karşısındaki adam elindeki bıçağı adamın sırtına saplıyordu, ardından bıçağı çevirerek çıkarıyordu. Kurban acı içinde yere düşünce adam bir kaç kez daha aynı şekilde bıçaklıyordu onu. Sonra susturuculu silahını çıkarıp boynuna bir el ateş ediyordu. Etrafında bakınıp içeri adımlıyordu ve kayıt bitti.

Mafia or not? |Bang Chan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin