fifteen

105 23 39
                                    

====

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

====

Masadaki viski bardağını elime aldım bir yudum içtim, bardağı sallarken. Oturduğum taht benzeri sandalyeyle sağa sola dönüyordum hafifçe. Masanın üzerindeki şeyleri inceledim, dekontlar; defterler falan vardı. Çekmecelerinin ilkini açtım, bir silah ve bıçak vardı. Bu bıçağı çok iyi biliyordum, üzerindeki işlemelerden belliydi.

Kapının açılmasıyla kapıya döndüm viskiyi yudumlayarak. Biri önde diğer ikisi arkada siyah giyimli adamlar şaşkınlıkla bana bakıyordu, arkadaki ikisi silahlarını çıkarıp bana doğrulttu.

Gülerek bardağı masaya koydum, "Sakin beyler, bir baş sağlığına geleyim dedim." Masaya daha da eğildim, ellerimle masanın önündeki koltukları gösterdim. "Otursanıza, evinizde gibi hissedin." Korumalarının önünde duran adam silahları indirmelerini işaret etti eliyle.

"Kimsin?" diyerek gösterdiğim koltuğa oturdu. Masanın üzerindeki sigara paketinden bir sigara çıkartıp dudakları arasına koydu, bana uzattı. Çekmecedeki silaha susturucuyu takıp bacağıma koydum. Kafamı iki yana salladım. "Kardeşiniz Jake'in yakın arkadaşıyım. Söylemedi mi size ziyarete geleceğimi?"

Adam kafasını iki yana salladı. "İsim?" diyerek sigarasının dumanını üfledi. "Bang Chan." Korumalardan birinin gözleri açıldı ve elini belindeki silahına koydu. Sim'in kulağına eğildi ve bir şeyler fısıldadı. Adamın gözleri açıldı hızla, "İstihbaratın kasabı, öyle mi?"

Kıkırdadım ve bardağın içinde kalan son yudumu içtim. "Eh, diyorlar işte öyle." dedim gururla arkama yaslanarak. Sim kafasıyla beni işaret etti, "Alın." dedi.

Dizimin üstüne koyduğum silahı aldım, bana yaklaşan iki korumaya sıktım. Boş elimle açık çekmeceden bıçağı aldım. Silahı Sim'in kafasına doğru tutarak masanın arkasından çıktım, oturduğu koltuğun arkasına geçtim. "Ee şimdi sözümüz lafta kalmasın, sen de bir yaşa gör."

Bıçağı boğazına yaslayıp kulağına doğru konuştum: "Kardeşin varya, o orospu çocuğu sevgilime dokundu. Ben de sana dokunacağım ama bu bıçak bana yardımcı olacak." Sigarasını küllükte söndürdü, "İyi yapmış." dedi ellerini teslim olurcasına iki yana kaldırarak. Bu cümle tamamen aklımı kaçırmama neden olacaktı az kalsın.

"O sikik ağzını bir kez daha açarsan her bir uzuvunu bedeninden ayırıp sevdiklerine gönderirim. Karına en iyisini saklarım merak etme."

Adamın ensesinden tutup kaldırdım. Omurgasında boydan boya gezdirdim bıçağı, böbreği ve omurgasının arasına sapladım. Bağırmamak için direndiğine dair sesler çıkardı. Bıçağı çektiğimde kanlar akmıştı hızla, dizinin yanına sapladım bu sefer. Diğer dizinin üstüne yere düşmüştü bıçağı çekerken.

Mafia or not? |Bang Chan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin