Cinayet masası bürosunun saha ekibinin lideri, Komiser Cha ve kendini iyilik yapmaya adayan bir çete üyesi Bang Chan'ın tanışmasıyla işler sarpa sarar.
❗️Bu hikayede; şiddet, kan, işkence, adam kaçırma vb. unsurlar bulunmaktadır. Hassas olanlar oku...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
‼️Hassas olanlar bölümün sonunu okumasın, kanlı, şiddetli ve rahatsız edici sahneler var‼️
-Uzun bölüm- ====
"Jisung!"
Seslenmemle kapının açılması bir oldu. "Efendim, hyung?" dedi kapıyı kapatıp. Sıkıntıyla iç çektim, "Eun nerede?" Dün geldiğinden beri gelmemişti, ve dün gittiğinde 'Yarın gelirim.' demişti.
Kafasını yana yatırdı, bir kaşını kaldırdı. "Hyung, sen aşık mı oldun?" Hâlâ oyun oynadığımı falan mı sanıyordu? "Evet." dedim, ne diye sırıtıyordu ki? Kafamı onaylamazca iki yana salladım, "Telefonum nerede peki?" diye sordum etrafa bakarak. "Komiserde."
Elimi uzattım, "O zaman seninkisini ver." Kafasını iki yana sallayarak cebinden çıkardı telefonu, bir şeyler yapıp elime verdi. Rehberde, Eun'un numarasıydı. "Kayıtlı mı?" diye mırıldandım ve aradım.
"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütf-" duyduğum şeyin devamını dinlemeden kapattım. Ne diye kapalıydı telefonu? Bir şey mi gelmişti başına? Olduğum yerde biraz doğruldum. Karnım sızlamıştı biraz. Telefonu ona uzattım, "Telefonu kapalı." dedim.
"Yang'a yanıma gelmesini söyler misin." dedim Jisung'a. Şarjı bitmiş olabilirdi. Yang kapıyı açıp içeri girdi, "Buyrun, Bay Bang." dedi. Minik bir tebessüm sundum, "Minho'yu arayabilir misin, Eun'un telefonu kapalı."
Kaşlarını çattı, "Saha operasyonu vardı, telefonunu kapatmış olabilir. Jae noona'yı arayayım." Telefonunu çıkarıp birini aradı. "Noona, Eun komisere ulaşabildin mi? Bay bang ulaşamıyormuş, rica etti de."
Bir yaralanma an meselesiydi, ölüm haberi de. Böyleydi bu işler, iki durumun vardı senin; canlı veya ölü. Ortası yoktu hiç, nefes alıyorsan sıkıntı yoktu.
Kafasını sallayıp teşekkür etti, telefonu kapattı. "Bir dakika." diyip kapıyı aralık şeklinde bırakarak çıktı. Telefonu cebine koyup belindeki telsizi açtı, birkaç ayar yaptı. "Tüm birimlerin dikkatine, eski boya fabrikasında çatışma çıkmıştır. Kırmızı bültenle aranan Sim Jake fabrikadan kaçmış ve Komiser Cha Eun'u rehin almış bulunmaktadır, çevre birimlerin dikkatli olması şiddetle söylenir."
Eun'u rehin almış. Sim Jake, Eun'u rehin almış.
Kalbim duracakmış gibi hissettim, hani olurdu ya. Bir haber alırsın, fevri ve ani kararlar alarak kendine zarar verirsin. Bu da öyleydi işte.
Üzerimdeki hastane pikesini yatağın bir kenarına atıp yataktan güç alarak kalktım. Büyük ihtimalle haftalardır ilk defa ayağa kalkıyordum. Ayaklarımın üzerine bastığım an hissetmiştim o 'hasta' hissiyatını. Karnımın sızısı, tüm vücuduma vuruyordu -kalbimdeki acı da cabası. Kapıya ilerlemeye başladım zorlu adımlarla.
