ᴊᴇ ᴠᴀɪs ᴛᴇ sᴀᴜᴠᴇʀ ᡣ𐭩 sᴏᴜᴋᴏᴋᴜ

Ⓧ

><><><><><><><><><><><><><><><><><

Daha fazla üşümeden canavara benzeyen yaratığın yanına koştum.

Ama yeniden o rüzgara yakalanmıştım. Havaya doğru savrulmamak için yeteneğimi kullandım.
İşe yaramıştı.

Ama ben yavaş yavaş donuyorum.

Yakında uzuvlarım buz kesecek. Hareket edemeyeceğim.

Acele etmeliydim.

İleri doğru baktığımda Dazai bir adamı kovalıyordu. Ona ulaşmaya çalışıyordu.

Rüzgar kontrolcüsü.

Bunun burada ne işi var?

Bu görev gittikçe zorlaşıyor?

Bize sadece bir canavar olduğu söylendi.
Canavara doğru koşmaya başladım tekrar.

Donacağım.

Lütfen ona ulaşayım.

Karda koşmak çok zor.

Bu yüzden yeteneğimi kullanarak ağırlığımı azalttım. Rüzgar tarafından savrulmamak için her şeye dikkat ediyordum.

Daha iyi.

Canavar beni fark etmemişti o da Dazai'nin peşindeydi.

Tüm gücümü ayaklarıma vererek canavarın ayaklarına arkadan sert bir tekme attım.

Çok uzundu.

Korkunç görünüyordu.

Benim gibi.

Gözleri mavi iki canavar.

Güçlü tekmem yüzünden sarsıldı. Yere düştü.

Eyvah. Ayaklarım yere yapışmış hareket edemiyorum.

Buzdan dolayı.

Yeteneğimi kullanarak ağırlığımı arttırdım. Ama sadece daha fazla kara battım.

Dazai'ye baktım. O da iyi görünmüyordu. Bir türlü rüzgar kontrolcüsünü yakalayamımıştı.
O yüzden yanıma doğru koşuyordu. Çok zorlanıyordu. Ama yine de koşmaya devam etti.

Bana sarılmak için.

Benim için.

Rüzgar kontrolcüsü de arkasından buraya koşuyordu. O bile çok zorlanıyordu.

Tabii ya soğuktan donarak ölemem. Çünkü bu rüzgar kontrolcüsünü de öldürür. Tabii arkadaşına değer veriyorsa. Yine de hareketlerimiz kısıtlanır.

Arkamdan koca bir el beni kavramıştı.

Bu canavarın elinin içinde ne vardı?

Buz sarkıtları mı?

Her yerime batıp bedenimi delip geçen buz sarkıtları.

Acıyla çığlık attım.

Lanet.

"Chuuya!"

Bu aptal canavar beni yüzüne yaklaştırdı. Birden yılan gibi uzun dilini çıkartıp beni yalamaya başladı.

Zehir.

Kahretsin. Tenim yanıyor.

Hem sıcak hem soğuk.