Ⓧ Ⓧ Ⓧ

243 28 5
                                    


         ><><><><><><><><><><><><><><><

Fyodor

İshizaki Dazai'yi boğazından tutarak havaya kaldırmıştı.

Dazai İshizaki'nin ellerini tutarak ondan kurtulmaya çalışıyordu. Ayakları havada sallandı.

Kahretsin.

"Dazai'yi bırak seni sikik!"

Nikolai tüm gücüyle bağırarak kulaklarımızı çınlatmıştı.

Dazai ile ne kadar kavga etse de ona değer veriyordu.

Kötü hissetmesine katlanamazdı.

İshizaki onu umursamayarak "Hepinizin buraya bakmasını istiyorum," dedi.

"Tıpkı geçmişte olduğu gibi Dazai'yi bu binanın aşağısına gömeceğim."

Bu iyi değil.

Bizim boyuttakiler çırpındı. Kendilerini tutan düşmanlardan kurtulmaya çalıştılar.

Bu kadar çabuk yakalandığımıza inanamıyorum.

Çok çabalamıştık.

Ona hemen saldırmayı düşündük.

Çünkü en iyi yolu buydu.

Ama onlar da çok güçlü ve fazlalardı.

Hepsi FARN'da 25. aşamaya çıkmış ya da ona yaklaşmış olmalıydı.

'Ucunda ölüm olan bir savaş.'

Her zaman bunu dile getiriyorduk.

Bize kimse yardım edemezdi.

İshizaki Dazai'yi sonunda yere koydu.

Hala boğazını sıkıyordu.

Onu binanın kenarından sarkıttı.

Kahretsin.

"Son sözlerin ne Dazai?" dedi İshizaki sert sesiyle.

Dazai'den nefret ediyordu.

Onu elleriyle parçalamak istiyordu.

"Chuya benim aşkım ve her zaman benimle olacak. Onu tüm zaman boyunca seveceğim."

Ve...

Dazai'yi bıraktı.

Dazai düştü.

Tıpkı geçmişteki gibi.

Aynı günde.

"Kaderinizizi değiştiremezsiniz," dedi İshizaki.

"Çünkü zaman kontrolcüsünü lanetledim. Onun kaderi sizin kaderiniz."

İshizaki binadan aşağıya baktı ve gülümsedi.

Dazai'yi kanlar içinde yerde görmüş olmalıydı. Kesin ölüm diye düşünmüş olmalıydı.

Ama bizim planımız tıkırındaydı.

İshizaki'nin kasları çok gerilmişti ama şimdi rahattı.

Evet böyle.

Rahatla.

Kazandığını düşün.

Savaş anından ayrıl.

Artık savaş bitti.

İstediğin kadar hata yapabilir ve açık verebilirsin.

Biz hepsini bekliyoruz.

Akutagawalar ve Atsushiler acıyla bağırarak ağlıyordu.

Chuuya içini çeke çeke ağlıyordu.

Dazai ve ben çok sinirli ve çaresiz görünüyorduk.

Nikolai şaşkınlıktan hiçbir şey yapamamıştı.

Yere dizlerinin üzerine düştü.

Kouyou, Kyoko ve Yosano başlarını eğmiş bekliyorlardı.

Ortalığa derin bir sessizlik hakimdi.

"Sonunda her şey bitti çocuklar. Çabalarınız için teşekkürler. Chuya ile sonsuza kadar burada yaşamaktan mutluluk duyacağım. Siz de acele edin ve boyutunuza dönün. Dazai'nin intihar ettiği haberini buradaki tüm dünyaya duyuracağım."

İshizaki mutlulukla vıdı vıdı konuşurken Chuya yerden hızlıca kalktı ve İshizaki'ye bir silahla nişan aldı.

"Chuya..." dedi İshizaki.

"İntikam mı almak istiyorsun? Dene bakalım tüm mermilerin bitene kadar seni oyalayacağım sonra da benimsin."

Chuya sinirlendi.

"Tch...Seni geberteceğim!"

İshizaki'nin önüne onun adamları geçmişti. Onu koruyacaklardı.

Çok fazlalardı.

Hem bizi tutabiliyor hem de onu koruyorlardı.

Chuya canavar tarafından sıkıldığında gerçekten kötü durumda olmalıydı ki ayakta zor duruyordu. Kolları sürekli titriyordu.

Silahı düzgün tutamıyordu.

Ve nişan alması çok zordu.

Ayrıca İshizaki'yi koruyan adamlar vardı.

Chuya ateş etti.

Bir çığlık yankılandı.

"Neler oluyor?" dedi İshizaki'nin adamları.

Arkalarını döndüklerinde İshizaki'nin yaralandığını görmüş ve şok olmuşlardı.

İshizaki kolunu sinirle tutarak Chuya'ya parmağını uzattı ve "Saldırın!" dedi.

İshizaki'nin tüm adamları birden ortadan kayboldu.

İshizaki'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı.

"Ne... Ne oluyor?"

         ><><><><><><><><><><><><><><><

ᴊᴇ ᴠᴀɪs ᴛᴇ sᴀᴜᴠᴇʀ ᡣ𐭩 sᴏᴜᴋᴏᴋᴜ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin