12. Bölüm -Sen mutlu oldukça bende mutlu oluyorum-

109 20 34
                                    

Selamün aleyküm gencleerrr ben geldimmm

Ay geçen gün düğüne gittim o kadar sıkıldım ki hayır şarjım da çok yoktu şekilden şekile giriyordum o sırada kuzenim beni çekmiş ay aşırı komik(soğuk) gözüküyorum aslında dışardan tatlı gözüktüğümü düşünüyordum. Aşırı eğlenceli ve konuşmaklı biriyim sadece kimin dinlediğine bağlı.

Neyse ya bölüm yetiştirmeliyim deyip hiçbir şey yazmadım hoş aklımda da bir şey yok neyse buluruz bir şeyler.

Size keyifli okumalaaarrrr.

🦋

Hümeyra Menesa Akdemir:

Emir ve Elif gittikten sonra ortalığı toparladık. Tam mutfaktan çıkacağım an yine önümü kesip aramızdaki mesafeyi azalttı.

Haydee başlıyoruz yine.

"Benim tatlılar ne olacak?" diye sormasıyla omuz silktim "Yarın yaparım" üzerime gelmesiyle geriye gittim ve tekrar üzerime geldi.

Sırtımın dolaba değmesi ile durdum. Başını eğip yüzlerimizi aynı hizaya getirdi "Ben şimdi istiyom yoksa öbür seçeneği hayata geçiririm" demesiyle tek kaşımı kaldırıp onun gibi başımı yaklaştırdım bir an bile ne yaptığımı düşünmüyordum eğer düşünürsem burada bir saniye bile duramazdım.

"Öpersen tatlı yapmam" sırıtır gibi oldu "Nedenmiş o" ve sanki biraz daha yakınlaşmış gibiydi "Bana iki seçenekten birini seçmem gerektiğini söyledin ikisini de yapmam gerektiğini söylemedin" bu sefer kocaman bir gülümseme yer aldı yüzünde.

"Ha yani ikisini de yapman lazım desem yapacaksın ah keşke öyle diyeydim" demesiyle sinirle birazcık uzaklaşıp koluna vurdum "Ben onu mu dedim" hemen aramızdaki mesafeyi eski hâline döndürüp "Ben öyle anladım valla hem ikisini de yaparsan aşırı mutlu olduğumu belirtmek isterim" demesiyle bu sefer iki kaşım da havalandı.

Aramızdaki mesafe iyice azalırken "Emin misin" diye sordum.

"Hiç olmadığım kadar" o kadar yakındık ki nefesi nefesime karışıyordu.

Ve yine zil çaldı.

Kafasını alnıma yaslayıp "Hay o zili üretenin ben" güldüm.

"Adamın ne suçu var"

"Üretmeseymiş"

Bu sefer kapıya vurdular.

"Şimdi de kapıya vurdular merak ediyorum kapıyı üretene mi sayacaksın şimdi?" alnı hâlâ alnımdaydı ve kapıdaki kimse gitmek bilmiyordu.

"Yok bu sefer direkt kapıya vurana sayacağım" ikimizde güldük.

Zil tekrar çalarken sinirle gözlerini kapattı "Bu sefer de gelen Emir olsun doğduğu yere nasıl yolluyorum gör bak" alnını alnımdan çekip hızla kapıya gitti.

Bende hızla peşinden gittiğimde kapıyı açtı ve karşısında Esra'yı görmesi ile kapıyı geri kapattı.

"Tamam önemli değilmiş" demesiyle göz devirip onu kenara ittim ve kapıyı açtım.

Esra bozulmuş bir suratla bize bakarken direkt konuya girdi.

"Bu saatte rahatsız ediyorum kusura bakmayın. Acaba sizde *** ağrı kesici var mı, bizde bitmiş şimdi eczane de açık değildir." biraz düşünüp kafa salladım.

İSTEMSİZ İSTEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin