Bu fici sabah ani kararla omegaverse yaptım. Ficsizlikten kendi ficimi okudum bazi mantık hatalarını ve yazim yanlışlarıni düzelttim. Bastan okursaniz daha iyi olabilir. 💜💙🩵🤍
Hadi Jungkook brak artık yeter bu kadar ders sıkıldııııım!"
Kendi dersi biraktığı yetmiyormuş gibi benide sabota ediyor. Arada belime tikime elliyor, kitabımi cekiyodu.
"Sen sıkıldın diye ben dersimi bırak-"
"JUNGKOOK! Nerdesin?!"
Taehyung'un yüksek sesiyle sıçrayarak ayaklandık. Sert ve hırslı adımlarla içeri daldı.
"Senin burda ne işin var? Geçen yeterince açık olduğmu sanıyordum. "
"Beni kısıtlayamaycanı sana söyledim. Neden burdasin?"
"Dedem yüzünden, peşimize adam takmış takipteyiz. Akşam bize gelip düğün işi konuşulucak. Bir yere gidip yemek yemeliyiz. Pek meraklı yaptıklarımıza."
"Nası yani, bizi mi izliyor?"
"Evet. Bu yüzden hal ve hareketlerine dikkat et. Yakında bi kaza çıkicak elimden. Arabadayım çabuk ol."
Jeongin ve bana sert ve ters gözlerle baktı ve hiç bir şey olmamış gibi dükkandan çıktı.
Mecbur Jeongin'e sarıldım ve kitaplarımı toplayıp arabaya geçtim.
Taehyung sinirli görünsede yol boyunca sessiz kaldı. Bende ona uyup sessizliği bozmadım. Çok uzun sürmeyen araba yolcuğu lüks olduğu kilometrelerce öteden belli olan bir resteronda durdu.
Kapidaki lüks giyinimli adam beni Taehyung ile görünce afalladı. Baştan asağı kıyafetlerimi süzdü ve yüzüklerimize baktı. En sonunda kapıyı açtı.
"Hos geldiniz bay Kim. Her zamanki masanızı hazırlatıyorum hemen. Böyle buyrun."
Taehyung adama tebesüm etti ve onu takip etmeye başladı. Restoranın en üsk katında manzarası güzel olan köşede ki masalardan birine oturduk.
"Bakışlarına bak, rezil oldum."
"Getirmeseydin. Ayrıca benim giydiklerim gayet normal ve gündelik kıyafetler."
"Senin gibiler için normal olsada biz artık hoş olmasada nişanlınız. Kaydın hazır, para ödendi. Ama Jungkook sakın yanıma gelme. Ne olursa olsun. Büyük olasılıkla dedem sabah bizi izliycektir. Bu yüzden okula beraber gidicez ama ayrı kapılardan hemen ayrılıcaz."
"Sen beni kukla sandın heralde. Bana karşı olan sözlerine dikkat et."
"Nankör. Çok heycanlın. Benim sayemde yarın okula başliycaksın ettiğin teşekküe bak."
"Bana bunca yaptığın densizlikten sonra onu çok mu görüyosun? "
"Yatından itibaren o Jeongin itiyle görüşmiyceksin."
"Hayır, görüşücem."
"Görüşmiyceksin dedim. Benim lafımı ikiletme!"
"Sen kim oluyorsunda bana karışıp, emir veriyorsun?! "
"Sen kimsin ki bana sesini yükseltiyosun?!"
"JEON Jungkook?!"
Daha fazla bu ukala ve beni aşağliyan tavrına dayanamayıp masada duran bardaktaki suyu alıp üstüne atıp ıslatım. Çantamı alıp koşturur adımla ordam çıktım. Mekandan uzaklaşırken kolumun sertçe çekilmesiyle dengem şaştı.
"Herkese rezil ettin ettin beni? Ne saniyosun sen kendini aptal! "
"Kolumu bırak canımı çok acıtıyorsun. Bana yaptığın her bir ters harekette seni böyle rezil edicem insanlara. Anlatırsın dedene yaptıklarını, aaa o üzülmesin diye söylemiyodun demi. O yüzden Taehyung benimle iyi geçinmelisin. "
Kolumu birakmayıp beni sert hareketlerle araca bindirdi. Hızlıca yolda ilerlemeye başladı. Belik ki laflarıma çok sinirlenmiş. Oh olsun sana Taehyung efendi.
Lüks bir butikte durdu, bana hiç bir şey demeden araçtan indi ve içeri girdi. Ne kadar geçti bilmem ama yeni kıyafetlerle geri döndü. Üstündeki mavi takım elbise gitmiş, yerine siyah bogazlı kazak, siyah pantolon ve kalçasınin altında biten bir palto almış. Nefes kesici görünüyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onların malikanesine geldiğmizde dedesi ve benim dedemgil softaya oturmuş hareketli bir sohbetin içindeydiler.
"Ne yaptınız oğlum bugün? Nasıl geçti gününüz?"
"Geyet güzeldi dedecim. Yemek yedik beraber. "
"Çok güzel. Bizde dostumla bu konu hakında konuşuyorduk. Madem birbirinizi seviyosunuz uzatmanın manası yok. 2 hafta sonra düğünü yaparız diye düşündük. Nasıl sizin için?"
"Çok iyi düşünmüşsün dedecim."
Masanın altında duran elimi yakalandı ve yüzüme gülerk baktı.
"Bu ani bekliyoduk bizde sabırsızlıkla. "
Sanki saatler önce canıma okuyan o değilmiş gibi gülerek yüzüme bakması beni kahrediyor. Yemek yendi, tatlılar servis edildi, kahveler içildi ama Taehyung'un dedesi susmak bilmedi. Sanki kendi düğnü gibi heyecanla yapıcaklarını anlattı. Büttün gece. Tebessüm edip kafamı sallamaktan başka hiç bir şey yapamadım. Sonunda saatler geçti ve gittme vakti geldi.
"Seni sabah erken alırım. Beraber kahvaltı eder okula geçeriz."
Tuttuğu elime minik bir öpücük kondurdu ve o oyuncu yüzüyle bana baktı. Sinsi yılan. Desi bu halimize iyice tebbesüm etti. Herkesi ayakta uyutuyo resmen.
...
Sabah erkenden kalkıp özenle hazirlandım. Benim için uzun sayılabilicek bir aradan sonra tekrar okula gidicem. Bir yanım çook mutlu olsada bir yanım da korkuyo. Taehyung ile nisanimiza bir sürü okuldan popüler geldi ve magazinde bile yayımlandı. Alacağım tepkiler beni ürkutüyor.
Taehyung sandığnın aksine yanlız değil şöförüyle gelmiş. Bu da bizim yakın temas etmemize sebep oldu. Büyük ihtimalle yaptığmiz hareketleri ileticek.
Sonunda okula girdim ve dersimin olduğu bölüme ilerledim.
"Gerçekten Taehyung ile nişanlımı?"
"Yüzüğe bakın, dogru heralde."
"Bu çelimsiz omega içinmi Cha'yı bıraktı?"
Söylenenleri duymamak için tuvalete girdim. Elimi yüzümü yıkayıp sakinlesmeye çalıştım. Bunların olucağni biliyordum tabikide. Kapidan gelen kilit sesiyle anında gözlerim orayı buldu. 2 baskın omega bana sırıtarak bakıyordu. Üstüme gelmeye başlamalarıyla köşeye sıkıştım.
"Ne istiyosunuz?"
"Hoş geldin demeye geldik."
Biri arkama geçip kolumu kavramasıyla digerinin bana vurması ile kendimi yerde buluverdim.
