17.Bölüm

6.7K 177 38
                                    

Osman Korhan'ı polisler tarafından götürülmesinin üzerine salonda ki insanlar bir bir ayrılmaya başlamıştı.

Savaşın kollarını bana dolması ile çoğu kişinin bakışların dan kaçmış oluyordum.

Zühre Korhan oturduğu yerden kalkamamış boş boş etrafa bakıyordu.

Kıvanç elinde ki şu şişesinden annesine su içmeye çalışıyor kaçamak bakışlarla bana ve Savaşa bakıyordu.

"Anne iyi misin birşey söyle lütfen." Zühre Korhan cevap vermemiş hala gözlerini yerden kaldırmadan öylece durmuştu.

" Savaş Akbulut kollarını artık karımdan çek." Kıvanç'ın gür sesi ile bakışlarım ona döndü kıvanç'ın öfkeli gözleri benim ve Savaş arasında gidip geliyordu.

"O senin karın değil hatta o senin hiçbir şeyin değil asıl sen Doğadan gözlerini çek." Elindeki şişeyi geri fırlatarak öfkeyle üzerimize doğru yürüdü.

"Şimdi anlıyorum her şeyi senin en başından belli amacın doğa idi değil mi?anlaşma yapmak şirketi büyütmek bunların hepsi bir oyundu asıl amacım benim evime gelip benim karıma mı göz dikmek." Dedi kıvanç.

"Saçmalamayı kes, ben hiçbir zaman senin karın değildim ve seninle hiçbir zaman benim kocam değildin evlenirken yaptığımız anlaşmayı unutmadın herhalde sen istediğin gibi karılarla kızlarla takılacaktın Bilgenin koynuna girecektin ben de evde tıpış tıpış oturacaktım ve hiçbir zaman gerçek bir karı koca olmayacaktık." Dedim.

"Yeter artık bak ne yaptığına bak herşeyi yine ve yeniden mahvettin,sen bu aileye geldiğinden beli herşey boka dönmüştü zaten ne bekleniyordu ki? Amcası yengesi sevmemiş seni beni seveceğim,annemin ve babamın bana aldığı oyuncaktın sen satın alınan bir oyuncak." Savaş hareket edeceği an onu durdurdum öfkeyle yumruklarını sıkıyor gözlerinden öfke yağıyordu.

Kıvanç'a doğru adım attım elimi kaldırıp suratına Tokat attım, avucumda ki yanma ile ne kadar sert vurduğumu anladım.

Yanağı omzuna düşen Kıvanç öylece durmuştu.

"Mahvolmuş hayat da ailede benim Korhan, yüzlerini bile zor hatırladığım aileme kıymış senin baban, kokularını bile hatırlamıyorum ben, ama senin baban bir yılan gibi girmiş içimize herkesin hayatına sıçmış gününü gün etmiş durmamış." Dedim bakışlarım Zühre Korhana düştü.

"Şimdi geri bas lan ve o bakışların bir daha doğaya değerse bu senin sonun olur.

Kıvanç bir adım geriye gittiğinde ne ne kadar korkak olduğunu unuttuğumu hatırladım alayına güldüm bakışların Zühre korhana değdiğinde öfkenin tekrar vücudumda gezdiğini hissettim

ATEŞ PARÇASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin