24.bölüm

2K 79 3
                                    

Ne kadar süredir bu halledeyiz bilmiyordum, kucağından inmemiş başımı omuzuna koymuş,Savaş ise kolları ile beni sıkı sıkıya sarmış vaziyette hala beraberdik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne kadar süredir bu halledeyiz bilmiyordum, kucağından inmemiş başımı omuzuna koymuş,Savaş ise kolları ile beni sıkı sıkıya sarmış vaziyette hala beraberdik.

"Ne kadar bekledim seni bir bilsen gül bahçem, rüya hayal gibi geliyor bu bana imkansızdı çok imkansızdım ve gülüm." Birinin beni gerçekten sevmesine o kadar çok ihtiyacım vardı ki, Savaş bana gönderilen ödül gibiydi.

"Çok seviyorum seni çok." Daha sıkı sarıldı bana sanki içine sokmak ister gibi.

"Savaş." Dedim başımı omuzundan kaldırıp kara gözlerine baktım.
"O kadar çok keşkelerim vardı ki,şuan baktığımda artık tek keşkem sen oldun daha önce tanısaydım seni daha çok ezbere bilseydim yüzünü sesini gözlerini,ellerini."parmaklarım dudaklarının üzerin de gezindi tüy misali.

"Dudaklarını." Dedim ona doğru daha da yaklaşarak dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Hızla kabul etti beni şefkatle sevgiyle,incitmekten korkar gibi öptü beni.

"Geçmişi bırak geleceğe bak gül bahçem,hayat bizim için yeni başlıyor ve seni bırakmaya da niyetim yok."

"Yapma savaş dökeceğim." Önümdeki yemeği savaşın sayesinde yapamıyordum.

Dudaklarını dudaklarıma bastırarak elimden neredeyse kayıp düşecek kaşığı sapitledi.

"Ya savaş yapmasana." Dedim gülerek yalan yoo hoşuma gidiyordu ama ona nazlanmayı seviyordum.

"Söyle savaş diyorsun ya seni daha çok öpmek istiyorum."gülerek yemeğin altını kapattım.

"Savaşşşş." Dedim tekrar gülümseyerek, dudaklarıma ardı ardına öpücükler kondurdu.

"İsmim dudaklarına çok yakışıyor gül bahçesi." Kollarını bana sarması ile ona daha çok sokuldum.

"O zaman yemek zamanı bebeğim karını doyursun bakalım." Birbirimizden ayrılarak hızla mutfaktaki masayı hazırlamaya başladık.

Yemekleri tabaklara pay ederek hazırladım, savaş kendi elleri ile ile hazırladığı salatasını da bol sos ile soslayıp masaya koydu.

"Ellerine sağlık çok güzel gözüküyor masa." Dedim ellerimde ki tabakları masaya koyarak.

Kollarını hızla belime sarması ile beni kendine çekti.

"Senin ellerin değdiği için bu kadar güzel gül bahçesi." Gülümseyerek savaşa daha da çok sokuldum gerçekten bir kadının nasıl iltifat etmesini gerektiğini bilen bir insandı.

"Ee hadi o zaman sofraya." Gülümseyerek sohbet ederek biraz da kendimizden bahsederek geçmişti bu yemek hayatımda ilk defa aile yemeği gibi hissettirmişti ilk defa birisi bana gülümseyerek sohbet ederek sevgiyle yaklaşıyordu hesapsız kitapsız, hiçbir amacı olmadan.

Savaşın gözlerine baktığımda ilk defa içimden gerçek bir dilek diledim lütfen Allah'ım lütfen bu anı hiç bozma......

Adımlarımı sert bir o kadar da emin adımlarla attım,Korhanlar konağına.
Bu evden nefret ediyordum.
İçindeki insanlardan da nefret ediyordum.

ATEŞ PARÇASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin