Hermione gözlerini açıp yanında çıplak bir Draco Malfoy görünce kısa bir an şok geçirdi. Neyseki saniyeler içinde gecenin anıları zihnine doldu. Onun ani irkilmesiyle huysuzca mırıldanan Draco'yu saçlarını okşayarak sakinleştirdi ve nefes sesleri tekrar düzene girince dikkatlice yataktan kalktı. Gün ışığında bir kendine bir sevgilisine bakınca her şey daha gerçek gelmişti. Bu onu şaşırtıyordu çünkü gece hiç de gerçek gibi değildi. Adeta bir rüyanın içinde, her zerresinde ve en derinlerinde Draco'yu hissetmişti. Bu ilişkinin başından beri çok şey yaşamışlardı. Aylar boyu ayrı kalmışlardı. Ondan nefret ettiği, ya da öyle sandığı, bir dönem bile olmuştu. Ama şimdi savaştan sonra, her şey biraz olsun yoluna girmeye başlamışken bu noktaya gelebilmeleri Hermione için çok anlamlıydı. Sevdiği adama bakarken bir an gözleri doldu.
Kıyafetlerini giyip yatağa tekrar oturdu. Tam elini uzatıp Draco'nun yanağını okşayacaktı ki biri kapıyı birkaç kez tıklattı. Hermione Draco'nun üstünü örttü ve kapıyı yavaşça araladı. Miss Bingley'i görünce gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu.
"Mr. Malfoy için kahvaltı hazırladım, efendim. Odasında göremeyince burada olabilir diye düşündüm."
"Evet, uyuyor. Sen bana ver, ben ilgilenirim."
Hermione kızın elindeki tepsiyi almak için uzandı. Kız bir an karşı çıkacak gibi oldu ama sonrasında "Tamam o zaman..." diyerek uzaklaştı.
Hermione kapıyı ayağıyla iterek kapattı ve istemsizce (!) yüksek bir sesle kapanmasına neden oldu. Draco irkilerek uykusundan uyandı. Şaşkın gözlerle ona baktı ve "N'oldu?" diye sordu.
Hermione odadaki çalışma masasına tepsiyi bırakıp sinirli bir sesle "Bakıcın sana kahvaltı hazırlamış. Kalk da ye." dedi.
Draco birkaç saniye ona ne olduğunu anlamamış bakışlarla baktıktan sonra bir anda gülmeye başladı. Örtüyü üstünden atıp yarasına dikkat ederek ayağa kalktı.
Hermione sevgilisinin nefes kesici çıplak vücuduna bakmamaya özen göstererek çenesini kaldırdı ve kararlı duruşunu bozmadı. Draco yanına gelip bir elini kızın beline, birini ensesine attı. Saç diplerini okşarken "Lütfen sinirli olma." dedi.
"Dün dediklerinden sonra sinirlenmemem mümkün değil."
Hermione geri çekilmeye çalıştı ama Draco belindeki elini sıkılaştırarak buna izin vermedi.
"Bu meseleyi hallettiğimizi düşünüyordum."
"Hayır, halletmedik."
Draco kızın dudaklarına eğilip minik bir öpücük bıraktı. "Özür dilerim, Mione. Bir daha olmayacak."
Hermione içli bir nefes verdi ve kafasını tamam anlamında salladı. "Pekala."
Draco tekrar öptü ve sonra kızın elini tutup yatağa getirdi. İkisi de tekrar uzandıktan sonra "Neden giyindin ki?" dedi. Hermione'nin yanakları kızardı. "Utandım biraz."
Draco sevgilisinin yanağını okşarken gülümsedi. Şu anda dünyadaki en sevimli andaydı. "Hermione Granger'ın utanması çok garip."
"Neden acaba?"
"Bilmem."
Birkaç dakika uyuşuk uyuşuk öpüşüp sarıldıktan sonra Draco tekrar konuştu. "Mione, bir şey soracağım."
"Sor."
"Bu senin... Yani dün gece... İlk defa mı yaşadın?"
Hermione duraklamadan "Hayır." dedi. Draco bu cevabı beklemiyordu. Açıkçası kızın her konuda ilkiymiş gibi hissetmişti şu zamana kadar. Sonuçta onu okulda kimseyle görmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sing me to sleep // dramione
Fanficdraco malfoy ve hermione granger'ın hayatı hiç olmayacak bir anda kesişti. *** #1 dramione 🥳 (13.08.2023) *** Başlama Tarihi : 28.04.2019 Tamamlanma Tarihi : ~