Gözlerden duyguları anlayacak kadar ince ruhlu musun sen? "
Benim cevapları uzattığım gibi o uzatmamış, kısa sürede yanıt verdiği sorusunun içerisinde ilk defa kullandığı adım, garip olan içimi anlamlandıramadığım bir ürpertiye götürmüştü.
" Dışarıdan bakılınca nasıl biri gibi duruyorum Jungwon? "
-
Sorduğu soruyla beraber kendinden emin bakan gözleri gözlerime kenetlenmişken, ne diyeceğimi kafamda hesaplamaya çalışıyordum. Normalde hazırcevap bir kişiydim utangaç kişiliğim olmasına rağmen. Huzursuz olduğum şeyleri anında dile getirir karşıdakine bildirirdim. Bazen bu dile getirme işlevimi yapamasam bile, bu hoşnutsuzluk simama net bir şekilde yansır, illa ki kendini belli ederdi.
Ama şimdi öyle ki, gözlerinden gözlerime doğru yayılan enerji aklımı bulandırıyorcasına beni afallatıyordu. Bunun neden olduğunu sonra düşünecektim. Şuan ilk aklıma gelen sebep, daha yeni yüzüne vurmak istediğim adamın etkisi altına girmekten huzursuz olduğum durumdayken şuan çıkmak bilmiyor oluşumdu.
" Yani...Pek iyi bir karşılama almadığım için ben seni dışarıdan iyi görmüyorum."
Salonda Niki ve Heeseung hyunga onun hakkında saydırdığım lafları yüzüne de söylerdim normalde. Ama beni sinirlendirmesi lazımdı ki düşündüklerimi tek bir nefeste aktarayım. Bilerek bir insanı kırmayı sevmezdim hak etmeyenler dışında.
Ama şuan manipüle ediliyor gibi hissetmiyor da değildim.
" Hayatımda ilk defa bu kadar sakar ve beceriksiz birini görmüştüm ne yapabilirim? İyi bir karşılama veremedim o an. Ve seni sinir bozucu buldum. İnkar edemem. "
Dediğiyle beraber sanki gözlerinden gözlerime akan enerji, kaşlarımın çatılmasıyla son bulmuşken ne ara böyle kaldığını bilemediğim ellerimi ellerinden ayırıp geri çekildim.
Bu tip kendini beğenmişlere insanlıkta yaramıyordu! Saf gibi dilim tutulmuştu birde. Neymiş etkisiymiş neymiş enerjisiymiş. Tekrardan yerine gelen sinirimle bunları bir köşeye çoktan bırakmıştım.
" Sakar ve ne? Ne dedin sen bana?! Söylesene bir daha. "
" Beceriksiz dedim. Hazmedemedin galiba. "
Sanki normal bir sorunun cevabını bekliyorum gibi,rahat bir şekilde yüzüne taktığı utanmaz ifadesiyle sinirimi daha çok bozmaktan bir şey yapmamıştı.
O açık karttan oynuyorsa bende oynamalıydım değil mi?" Hah beceriksiz öyle mi!? En azından senin gibi anlayışsız, nezaketten yoksun kaba bir pislik değilim! Birde kibar olmaya çalışıyordun elimle ilgilenirken. Az daha inanacaktım sana,iyi bir oyuncusun gerçekten. Taktir ettim! "
Bu kadar laf sarf etmiştim ama hala soğumamıştım ki. Okul tatilinde annemgilin yanına dönmeden önce şunu bir dövmeliydim. Yoksa gerçekten rahatlamayacaktım. Suçlu değilmiş gibi hala kendinden emin bir şekilde gözlerimin içine içine bakması yok muydu gerçekten bu özgüveninin kaynağını bana sordurtacaktı.
" Ayrıca beceriksiz değilim beni tanımadan konuşma istersen. "
" Sen beni tanımadan konuşmayı biliyorsun ama? "
Beklediğim tepkiye göre pasif bir tepki gelmişti karşılığında. Ona dediğim olumsuz şeyler için sinirleneceğini düşünmüştüm. O amaçla bastıra bastıra söylemiştim zaten. Şimdi o kaygısız ve rahat suratına baktıkça bu çabam boşa gitmiş gibi hissediyordum.
" Önce sen konuştun ama! Benimle düşman olmayı seçen sensin. "
Dediğimle beraber bakışmayı son buldurmuş gülerek yarım bıraktığı soğanlar için orta tezgaha ilerlemişti.
Gülünecek hiç bir şey söylememiştim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suddenly - jaywon
FanfictionJay, yakın arkadaşı olan Heeseung'ın buluşmaya yanında getirdiği küçük kuzeni Jungwon'un dünyanın en sakar kişisi olduğunu görünce şaşırır. Ancak bu şaşkınlığı uzun sürmeyecektir. Jungwon'un sakarlıkları ve gıcıklığı onları yakınlaştıracak, Jungwon...