Karşılıklı Nefret

434 58 13
                                    

Jungwon'dan

Gözlerimi araladığımda anında kulaklarıma dolan yanımda ki güçlü nefes sesi, doğrulmadan yanıma bakmama sonrada ayılamadığım halde gülümsememe neden olmuştu. Dün gece eve dönerken büyük ihtimalle arabada uyuya kalmıştım. Heeseung hyung da çoktan uyumama rağmen beni yine de yanına yatırmıştı. Küçüklüğümden beri uyku problemleri çok çekerdim, tek başıma uyumaktan nefret ederdim gerçi bu nefretin büyüdükçe korkuya dönüşeceğini sanmıyordum ama dönüşmüştü bir şekilde. Bu zamana kadar benimle sıkça uyuyan kişiler arasında Heeseung hyung ve annem vardı zaten. İkisinin yanında da oldukça güvenli ve rahat hissetmeme rağmen bile bazen uyuyamadıklarım oluyordu.

Demem o ki, dün gece kendi başıma çoktan uyuyakalmama rağmen Heeseung hyung gece yarısı uyanıp korkma ihtimalimi düşünüp beni odama götürmemişti. Bilmiyordum belki de gece yarısı yine onun yanına geleceğimden, onu rahatsız ederim de uykusu bölünür diye de yani yine kendi çıkarı için de odama bırakmamış olabilirdi. Ama neyse, ince düşünceydi hala bu benim gözümde. Birisinin beni tanıyıp, bazen benim için kararlar vermesi hoşuma gidiyordu. Ve tabiki bu ince düşüncesinin karşılığını sonra verecektim.

Üzerimizden çoktan kayıp yere düşmüş olan pikeyi yerden alıp yatağa koymuştum. Üzerine örtme gereği duymamıştım çünkü hava zaten yeterince sıcaktı. Saçlarımı düzelterek yataktan kalktığımda, önce banyoya sonrada nereye istersem oraya edasıyla odadan çıkmıştım.

Nihayet dün üzerimde bulunan kıyafetlerden kurtulup, altıma bol kot pantolon üzerime de bej rengi oversize bir tişört giymiştim. Ben merdivenlerden inerken salonda çoktan uyanmış olanları gördüğümde saatin çok mu geciktiğinden şüphelenmiştim. Ben merdivenlerin sonuna gelince görünen duvar saati daha sekizi gösterirken, gayet erkendi. Beni görünce gülümseyen Jake hyung Sunoo hyungu da dürtmüş asık suratını düzeltmesini sağlamıştı.

" Günaydın Jungwonnnnn! Bugün aşırı mutluyum hadi sebebini bil. "

Jake hyung konuşarak uzattığı bacaklarını oturmam için kendine çekip koltukta yer açtığında bende gülümseyerek açtığı yere oturmuştum. Sunoo hyungun beni görünce zor da olsa güldüğünü gördüğümde dün hastane telaşından soracağım meseleyi sormayı unuttuğumu fark etmiştim. Sabah sabahta sorulur muydu ki? Sunghoon hyungu görememiştim ortalıkta. Tartışmışlar mıydı sabah sabah yani?
Belki de hala uyuyordu, sonuçta saat daha erkendi.

" Ee neymiş bu sebep? Piyango falan mı çıktı yoksa?"

" Keşke keşke. Ama o değil maalesef. Niki'nin kapısına bak. "

Niki'nin odasını bilmeme rağmen yine de kafamı çevirip yön verdiğinde kapıyı aralıklı görmüştüm. Ee yani? Ne olmuştu?

" Hiç bir şey yok ki hyung? "

Benim tarafıma yaklaşık eğilip baktığında emin olmuşcasına başını sallamıştı.

" Öyle gözükmüyor. Bir kova su koydum üstüne. Açar açmaz pat! Üstüne bir anda hepsi dökülecek. Hatta kova kafasına bire girebilir. "

Jake hyung keyiflenerek güldüğünde Sunoo hyung nefes vererek ayağa kalkmıştı. Yani şahsen klasik olmasına rağmen gayet komik ve sinir bozucu bir şakaydı, bazılarına yapmayı düşünebilirdim bir ara. Sunoo hyungun da morali bozuk olmasa kesinlikle Niki'nin odadan çıkışını dört gözle beklerdi.

" Baya komikmiş. Ben bir mutfağa gideyim yardıma ihtiyaç vardır belki. "

Söylenerek yanımızdan ayrılan Sunoo hyungun ardından göz deviren Jake hyung tekrardan arkasına yaslanarak uzanır hale gelmişti. Yardıma ihtiyaç vardır belki dediğine göre yine görmek istemeyeceğim şahıs kahvaltı hazırlıyordu anlaşılan. Şunu bir sene görmeme ihtimalim yok muydu?

Suddenly - jaywon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin