" Bunun da gideceği tuttu ya gece gece. Ne yapsak şimdi? "
Masanın ortasına yakmış olduğumuz mumların sabitce yanışını izlemekten sıkılıp konuşmuştum. Dakikalardır aynı vaziyetteydik resmen. Yemekler yenildikten sonra giden elektrikler durgunluğumuza durgunluk katarken, ilk gün benim için sorunsuz geçse de evin içinde ki sessizlik içime tarif edemediğim bir sıkıntı yüklüyordu ki, bu karanlık halli oda da buna zemin hazırlıyordu.
" Kart oyunu desem, bu suratlarla oynayabileceğimizi düşünmüyorum. Düzeltin kendinizi. "
Jay'den beklediğim cevap gelince, katıldığımı belli edercesine ona dönmüştüm. Koltuğa atmış olduğu eli omuzlarıma inerken gülümsemişti belli belirsiz.
" Hadi Sunoo. "
Sunghoon hyung, lafın ulaştığı yerlerden birinin Sunoo hyung olduğunu bildiği için önayak olmuştu. Çünkü Niki'de Sunoo hyung da kendilerine denildiğini bildikleri halde oralı bile olmamayı tercih ediyorlardı.
" Niki başlattı, ben değil. "
" Son dediğini de dedem demişti zaten. "
" Ben seninle konuşmuyorum. "
" Konuşmanı istemiyorum bende zaten. Havalara bak. "
" İstiyorsun. "
" Hayır? "
" Öyle. "
Niki, Sunoo hyung'un cevaplarına gülerken kararlılığını belli edercesine hemen kendini toparlamıştı. Normalde ilk barışan taraf olduğu için, ben dahil burada ki herkes ondan ilk adımı bekliyor gibiydi.
" Kendini bu kadar önemseme. "
Sunoo hyung, Niki'ye bakakalmıştı. Belki o da biz gibi, tatlı bir atışma sonrası sarılıp barışacaklarını düşünüyordu ama durum böyle gitmeyince şaşkınlığını gizleyememişti.
" Niki, düzgünce konuşun işte. "
Jay, tekrardan ikaz da bulununca gerilmeme engel olamamıştım. Kavganın sebebi ben değildim değil mi? Olabilirdim de bilmiyordum. Henüz burada bir ayı bile doldurmamışken bunun ikinci tekrarına gerek yoktu.
" Yok hyung, dur bir sen. Ne diyecekse desin. Düzgünce konuşmak yaramaz ona. "
" Sen alıngansan ben ne yapayım? Ha tabii baktın ben diğerleri gibi sana haklısın ayağı çekmiyorum, zoruna gitti.
Sunoo hyung, dudaklarını birbirine bastırmıştı sanki bir şeyi ağzından kaçırmak istemiyor gibi. Niki'nin büründüğü bu hali anlamamıştım. Belki bu yanını hiç görmediğimdendir diye düşünüyordum fakat ne olursa olsun bir tık bana da fazla geliyordu.
" Keşke sadece bana bu kadar açık sözlü olmasan Niki. Ne o diğerlerine sesin çıkmıyor mu? Özellikle şu iki satıcıya? İş çevirenlere? "
" Ne iş çevirmiş onlar? Ne çabuk adlarını bile anmayacak hale geldin ya sen? Nankörsün. "
Sunghoon hyung, Jay ve ben müdahale etmememiz gerektiğini anlayıp sessizce izlemeyi seçmiştik. Çünkü müdahale edilince de bir şey değişmiyordu. Yine birbirine karşı arayı açacak sözler havada uçuşuyor, işi daha da çıkmaza sokuyordu.
" Nasıl da safa yatmayı seviyor bak görüyor musunuz? " Sunoo hyung gülerek saçlarını geriye attığında Niki'nin baştaki alaycı tavrı gitgide yerini sinire bırakıyordu.
" Neymiş kendilerine ' özel zaman ' tanıyacaklarmış. Neydi bir de? Birbirini anlayıp sevmeye mi başlayacaklardı? "
" Arkadaşken başka duygular hissedemezler mi? Aynı durumun içindeyken böyle şeyler söyleyip dalga geçerek gülmen ne kadar ironik. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suddenly - jaywon
FanfictionJay, yakın arkadaşı olan Heeseung'ın buluşmaya yanında getirdiği küçük kuzeni Jungwon'un dünyanın en sakar kişisi olduğunu görünce şaşırır. Ancak bu şaşkınlığı uzun sürmeyecektir. Jungwon'un sakarlıkları ve gıcıklığı onları yakınlaştıracak, Jungwon...