Eve dönüş

151 23 8
                                    

Hâkim bakış açısı ile

2 yıl sonra

" Geçen az daha annem anlıyordu. Zor kurtardım. İyi ki bu teknoloji gelişmiş ya. "

Montunun takılan fermuarını çekmeye çalışırken hayıflandı Jungwon. Böyle arada sırada çıkmaza girdiği anlar olsa da iki yıl iyi idare etmişlerdi. Her ne kadar bu bir başarı gibi görünse de, bir açı vardı ki Jungwon profesyonel bir yalancı oldu diye bağırıyordu.

" Ne oldu ki yavrum? "

Jay, Jungwon'un takılan fermuarını düzeltmek için eğilirken ilgiyle sordu sevgilisine. Jungwon ise bir yandan önüne gelen kaküllerini düzeltiyor, beyaz beresini saçlarını bozmadan başına yerleştirmeye çalışıyordu. 

" Geçen fotoğraf istediğinde Heeseung hyungu shopladığım fotoğrafı attım işte. Bin tane soru sordu, Heeseung kaza falan mı geçirdi ağzı yüzü yamulmuş diye. Ne diyeceğimi bilemedim. "

Jungwon'un dediğine Jay küçük bir kahkaha patlatırken fermuarı bir çırpıda yukarı doğru çekti. Jungwon'u küçük bir topa benzeten büyük mont, Jay'in gülümsemesini devam ettirmeye yeterdi.

" Annenin bu zamana kadar ayıkmaması büyük bir mucizeydi zaten. Neyse, oraya gidince fotoğraf çekersin bir sürü. Dursun galerinde. "

Jungwon, askılıktan beyaz beresiyle takım olan beyaz atkısını aldı Jay'i dinlerken. Ufaktan kar başlıyordu ama zaten araba ile gideceklerdi. Bu nedenle eldiveni gerek görmedi. Hem kendisinin aksine sıcak olan sevgilisinin elleriyle arada bir engel olsun istemiyordu.

Her şey tamamken, tekrardan Seul'e dönmek üzere evlerinden çıkmışlardı iki yıldır oralardan bir hayli uzak olan ikili.

Düne kadar her şey tek düze gidiyordu Jungwon için. Akşamüzeri gelen Sunoo'nun telefonundan sonra tabii. Duydukları karşısında onu ilk kaybedişinde ki gibi beyninden vurulmuşa dönmüştü. Dorfin'in iki yıl sonra adını duymak üstelik onun bulunduğunun haberini almak yüreğine indirtecekti.

Sunoo, heyecanına rağmen durumu sakin bir şekilde izah etse de Jungwon dakikalarca belki saatlerce inanamadı. İki yıldır vicdan azabından öldüğü bu yükün omuzlarından kalkmasından mıdır bilinmez bu süreçte görmediği insanlarla yüzleşmeyi bile düşünmeden Jay'e tutturmuştu gitmek için.

O evden kalan tek telefon, tek ses Sunoo olmuştu Jungwon için. İki yıl öncesinde gördüğü kişilerin de halini soruyordu Sunoo'dan. Ancak onların da bir farkı yoktu. Herkes parçalara ayrılmıştı. Her şey başta ki düzene döndü. Jungwon hayatlarında olmadığı zamanlarında ki düzene.

O evde sadece Heeseung ve Niki kaldı.

Sunghoon ve Jake ile hiç bir bağının olmadığını anlaması uzun sürmemişti Jungwon için. Bir telefon şurada dursun, iki kelam dahi etmemişlerdi. Geldiği ilk günden beri konuşma çabasına girdiği, arkadaş olmak için can attığı Niki ile de Dorfin kaybolduğu günden beri konuşmamışlardı. Jungwon bunlara başlarda üzülmedi değil, ama zamanın getirdiği mecburiyetle alışmak, içten içe kabullenmek zorunda kalmıştı.

Belki de, yaşanan olumsuz durumların sonucu değildi bu iletişimsizlik. Jungwon çabalamayı bırakmıştı. Kendini bir arkadaş grubuna kabul ettirmenin yollarında sarf ettiği minik kalbinde ki sevgisini kimsenin hak etmediği düşüncesi yer etmişti zihninde.

Güven sorunlarından bir zamanlar en yakını olan Heeseung bile bıkarken, bu duvarları yıkmayı seçmişti Jay ile. Sevgilisinin sıcak ellerine vermişti güvensizlikten yorulan kalbini.

Ulsan'a gelirken en az bin kere düşünmüştü ayrılabilme ihtimallerini. Sonuçta bu hayatta her şey olabilirdi, yapmaz dediklerimiz bir gün yapabilir, gitmez dediklerimiz bir gün gidebilirdi.
Aklı ve bedeni yine bütün korkularıyla dolunca hayatında bir kez olsun cesur olmak istedi Jungwon. Kendisine uzatılan, ilk seçenek olduğu bir ilişkinin kollarında durulmak istedi.

Suddenly - jaywon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin