Multimedya: Ece ARIKAN
İnci gözlerini bir an olsun benden ayırmazken ,Emir elini belime koyarak beni kendisine çevirdi ve öptü. Eskiden olsa çok utanırdım ama şimdi sadece anın zevkini almaya odaklıydım.
Emir benden ayrıldığında artık ne Emre vardı ne de İnci. Gitmişlerdi ve bu beni şüphelendiriyordu. Bu iki kardeşte birşey vardı ama...
Batuhan:
"Duru! Dönüşün muhteşem oldu."Ece:
"Tıpkı elbisen gibi."Elbisemin güzel olduğunu biliyordum. Eh ihtiyardan iki bin dolar aldım bu elbise için. Güzel olmak zorundaydı yani.
Emir:
"Arda ve Gökçe nerede?"Etrafa baktığımda bizden başka kimsenin olmadığını fark ettim. Bir kaç kişi kalmıştı, onlar ise etrafı topluyorlardı.
Batuhan:
"Onlar ger-"Ece:
"Onlar evlerine gittiler."Sözlerinin ardından Batuhan'a ters ters baktı.
Ece:
"Ağzının ayarı yok Batuhan!"Batuhan:
"Yalan mı söyledim bebeğim?"Ece Batuhan'a göz devirdi ve elbisesini tutarak dışarı çıktı. Üzerinde kendisine çok yakışacak hafif kabarık bir elbise vardı.
Batuhan'da hemen Ece'nin arkasından çıktı. Bende gülerek peşlerine takılacağım sırada Emir nazikçe kolumdan tuttu.
Emir:
"İstersen seni bir yere götürmek istiyorum."Saat çoktan gece yarısını geçmişti. Amerika'da olduğum süre boyunca gece yarısı dışarıya çıkmamam konusunda birden fazla tecrübe edinmiştim. Fakat şuan ne Amerika'daydım ne de yalnızdım.
"Çok isterim."
Emir tebessüm etti ve girmem için kolunu uzattı. Bende ona gülümsedim ve koluna girdim. Nereye gideceğimizi bilmiyordum ama Emir'e güveniyordum.
Arabaya bindiğimde birden şaşırdım. Emir'in herzamanki arabalarından çok daha fazla lükstü. Maseratiydi ve amcamın arabasının kopyasıydı.
"Define mi buldun?"
Emir:
"Hayır?""Araban oldukça pahalı da, o yüzden sordum."
Emir:
"Bundan bu kadar etkilenmişsen Lamborghini'nimde küçük dilini yutacaksın.""Lamborghini'nin mi var?!"
Emir tepkime gülerken ben hâlâ bunun gerçekliğini sorguluyordum.
Emir:
"Lamborghini babamın ama bu benim."Oysa benim Lamborghini de güzel hayallerim vardı. Yüzümü aşağı indirdim. Kucağımda birleşmiş olan ellerime baktığımda yüzüğü gördüm. Aklıma gelen soruyu sordum.
"Sen cebinde yüzük ile mi geziyorsun?"
Emir:
"Gökçe'ye düğün hediyesi almıştım."Ona inanmadığımı anlat bakışlar yolladığımda tekerleğin çukura girip çıkması nedeniyle hafif zıpladım.
Emir:
"Annemin yüzüğü. Sana vermek için cebimdeydi.""Dört yıldır cebinde yüzük ile gezdiğine inanmamı beklemiyorsundur umarım?"
Emir:
"Dört yıldır taşımıyorum zaten. Geleceğinden emin olduğum zamanlar taşıdım. Gökçe ve Arda'nın nişanında ve düğününde.""Ne kadar romantik bir adamsın sen"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜNEL
RomanceEmre: "Peki ya o kadar kısa sürede kurtarılamazsak?" Arda: "O zamanda bekleyeceğiz." Emre: "Kimi?" Arda: "Ölümü..." Emre ve Arda'nın konuşması her ne kadar şuan ki durumumuzu özetlesede hepimizi dehşete düşürdü.Ya bu lanet olası tünelden kurtulacakt...