Onbirinci Bölüm

35 9 1
                                    

Multimedya: Arda GÜNEŞ

"Emir ben..."

Bir yanım Emir'in boynuna atılmak istiyordu diğer yanım ise...O ise kabul etmemin anneme ve babama ihanet olduğunu söylüyordu...

Reddetmemin Emre'yi umutlandıracağını biliyordum ve bunu istemiyordum.

"Evet...EVET EMİR EVET!"

Emir'in boynuna atıldığımda Emre bana hayal kırıklığıyla bakıyordu.
Gökçe ve Ece mutlulukla birbirlerine sarıldılar.Onların bu kısa sürede bu kadar iyi anlaşacağını asla sanmıyordum ama anlaşıyorlardı.

Batuhan olmayan göz yaşlarını silerken Arda Emre'nin sırtını sıvazlıyordu.

Emir'den ayrılıp diğerlerine döndüm.

"Yarın annemin cenazesi var .Gelmek isterseniz?"

Gökçe:
"Tabi ki geleceğiz "

Ece:
"Sorman hata bebeğim."

Batuhan:
"Sen ne güzel bebeğim diyorsun öyle"

Arda:
"Bi'dur oğlum ya"

Onların bu konuşmasına her ne kadar gülmek geçse de içimden yapmadım.

Hani duygularını içine atan,içinde firtınalar varken dışında güller açan insanlar vardır ya hani hayatın en çok yorduğu insanlar...Ben de onlarda biriydim belki de.

Kendimi iyi hissetmediğimi söyleyerek eve gitmek istedim.Emir beni götürmek istedi ama biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.

Buradan eve gitmek yürüme mesafesi ile bir saatti.Uzun süredir bu kadar yol yürümediğim için ilk başlarda bu fikir beni düşündürse de bana iyi geleceğini biliyordum.

Kablosuz kulaklığımı kulağıma takıp şarkı dinlemeye başladım.Annemin ölmesi fikrine daha doğrusu gerçeğine zor olsada alışmıştım ama onu o soğuk toprağa yatırmak...

Annem beyaz rengi fazla tercih etmezdi.Bunun nedenini sorduğumda ise bana ;

"kadınlar hayatında iki önemli gün beyaz giyerler.Birincisi evlendikleri de ikincisi ise öldüklerinde...Ben gelinlik giydim sıra kefende bu yüzden giyeceğim beyaz bana kefeni yani ölümü hatırlatıyor " derdi.

Şimdi benim beyaz giydigimi görse "sen daha evlenmedin bile bebeğim senin bu güzel bedenine kefeni yakıştıramam " derdi.Oysa evlenmeden nice kızlar ölüyordu...

Eve varmama yaklaşık yarım saat varken babam aradı.

Babam:
"Duru neredesin?"

"Kütüphane nin oradayım baba,eve geliyorum."

Babam:
"Tamam, bekliyorum."

Babam kapattığında neden bu kadar soğuk olduğunu düşündüm.Biz babam ile her zaman arkadaş gibi olmuşuzdur.Her kız gibi benimde ilk aşkım babamdı...

Babamı bekletmek istemediğim için koşar adımlar ile gidiyordum.Sol ayağımda birden bir gevşeklik hissettim ve aşağı baktığımda çözülmüş olduğunu gördüm.

Her halde basıp düşmezdim.Acil eve gitmem gerekiyordu bu yüzden ayakkabı bağcığım ile uğraşacak vaktim yoktu.

Herşey bir anda gerçekleşti.Sağ ayağım ile sol ayakkabı bağcığıma basmam,birisinin beni tutması,benim ani bir refleks ile beni tutan çocuğa sert bir şekilde vurmam...

Yabancı:
"Ahh.Turunç elin ağarmış!"

"Benim adım turunç değil ve...Özür dilerim."

Yabancı:
"Bir şartla özürünü kabul ederim."

TÜNEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin