4.Bölüm :"BERBAT BİR OKUL GÜNÜ"

12 5 0
                                    

Sabah alarm çaldı ve dişimi fırçalıyıp bir şey yemek istemeyerek evden çıktım. Keşke şuan özge karşımda olsa beraber okula gitsek emrelerün kapısını çaldım annesi açtı kapıyı. "merhaba emre geliyor mu". Annesinin cevabını bekledim bana gülümseyip "o gitti az önce çıktı". Bende başımı sallayarak binadan çıktım emreye yetişebilirdim ne gruba yazıyor ne de benim yanıma geldi. Okula yaklaştım ama cemreyi göremedim okul kapısına yaklaştım herkese gülen yüz ve kapı çok kalabalık çoğu kişi dışarıda konuşuyordu bugün berbat bir gün geçireceğim kesinlikle herkes öğrenciler ve hocalar özgeyi soracaklar veya iyi mi diye soracaklar bana merakla ve ben bu soruyu hiç duymak istemiyorum. Kapıya yaklaştım ve orada oturan emreyi gördüm "emre!" diye seslendim beni görmedi ve duymadı herhalde banktan kalktı ve hızla okul binasına gitti bende adımlarımı hızlandırdım gerçi aynı sınıftayız eninde sonunda göreceğim ve onunla konuşacağım. Okul binasına geldim herkes sıradaydı istiklal marşını okunacaktı büyük bir ihtimal bizim sınıfın sırasına girdim emre yine gözükmüyordu. Öff kaşla göz arasında nereye kayboluyordu bu çocuk. Marşımızıda okuduktan sonra herkes sınıflarına doğru yürüdü. Kimileri hızlı bir şekilde kimileri yavaş kimileri istekli ve kimileri ise isteksizdi herkes birbirini itiyordu en nefret ettiğim şey ya. Sınıfıma çok şükür sağ salim geldim. Herkes sırasına oturdu bende sırama oturdum sıra arkadaşım yani emre yoktu. Nasıl be ben onu kapıda gördüm belki de o değildi ve zaman geçti ilk dersimize başladık ders iyi geçti sadece bir konu kaçırmıştım. Ve teneffüs zili çaldı emre hâlâ yoktu ama annesi bana evden az önce çıktı demişti. Hemen sınıftan çıktım bir soran olmasın diye ama özgenin iki arkadaşı bana "selim! Dur" dediler arkama bakmadım ve hızlı adımlarla kantine doğru gidiyordum ve sınıf hocamızı gördüm bana seslendi ve durmak zorunda kaldım. "aa selimcim dün neredeydin". Bende ona hasta olduğunu söyledim ve hocadan kurtuldum ama beni yakaladılar. "özge dünde bugünde yok iyi mi bize de yazmıyor". Biraz bahane aramaya başladım hangisine inanırlar diye ve derin bir nefes çekip bahanemi söylemeye başladım. "ya şey onların ee dedesi hasta köye gittiler" inşallah inanırlar diye içimden dua ediyordum hadi hadi be "ya öyle mi geçmiş olsunlarımızı söyle eğer İnternet çekip seni ararsa" bende başımı salladım çok şükür inandılar oh be sınıfa girdim ve zil çaldı herkes sınıflara doluştu bende sırama oturdum ama sabahtandır cemreyi düşünüyordum. Annesi bana gitti dedi ama ortalıkta yok. Geriye bir çare annesine yalan atmıştı başka seçenek yok açıkta. Aradan bir saat geçti ve beşinci dersimize Türkçe hocamız içeri girdi ayağa kalktık ve o da oturun emri verip oturduk yoklamayı almaya başladı. Acaba özgenin durumunu biliyor mu diye içimden geçirdim Ayy biliyorsa ne diyeceğim ki bu hocaların işi gerçi Türkçe hocalarının işi belli olmuyor valla. Hoca yoklamayı alırken inşallah bilmiyordur diye geçiriyordum hep Ayy Allahım duamı kabul et. Hoca "özge!," diye seslendi ama cevap gelmedi. Ve ardından melis adında arkadaş "o yok hocam köyde". "Sen nereden biliyorsun" hoca soran gözlerle bakıyordu melise. Öff çok sorguluyor bu hocalar melis ise bana bakarak "selim dedi hocam". Hoca ise bana doğru mu diye bakış attı bende kafamı salladım ve hoca direkt derse döndü. Ohh be çok şükür sonunda iş hemen halloldu. Türkçe dersi çok sıkıcı geçti hoca yüzünden dersten soğudum ya. Hoca dersi işlerken kafamı sıraya koydum özgeyi düşündüm her saniyesi onun için tehlikeydi kendimi çok suçlu hissediyordum her şey benim yüzümden neden. Karnım yine ağrımaya başladı ve hocadan izin alıp tuvalete gittim ve bir torba lavaboda kustum. Ama karnım yine ağrıyordu off sırası mıydı şimdi yüzümü ve ağzımı yıkadım ve dünkü gibi başıma ağrı girdi yine bayılmak istemiyordum olmaz son derse az kaldı zaten. Ve merdivenden inerken zil çaldı herkes sınıflardan çıktı ve kimileri sanırım kantine,dışarı veya okulun içinde başka yere gidiyorlardı benim hedefim istikametim ise sınıfım oldu. Sınıfa geldim murat geldi yanıma "selim özge gerçekten köye gitti değil mi" bir soru kaldırmazdım karnım ve başım çok ağrıyordu zaten "hayır iyi murat hem neden yalan atayım ki köyde o" dedim ve murat derin bir oh çekip yanımdan ayrıldı murat herkesi merak eder mesela bir ara gelmediğim gün emreye sormuş iyi mi değil mi diye herkesi merak eder murat. Zil çaldı ve sırama iyice yerleştim neredeyse on kişi bana soru sordu hocalar ile on beş belki karnım ve başım ağrıyordu dersi dinleyemeyecek haldeydim izin alsam bu sefer hoca son ders dayan der. Mecburen başımı sıraya koyacağım o kadar başka seçenek yok hoca gelmiş herkes ayağa kalkmış olmalı ki ayak seslerini duydum ve bende kafamı kaldırdım doğruydu bende ayağa kalktım hoca oturun diye emir verdi. Bende oturdum hoca defteri kontrol etti yani yoklamayı başımı sıraya koydum başım çok ağrıyordu. Hoca bana seslendi hemen başımı dikleştirdim ve kendimi düzelttim. Hoca ise bana bakıp konuşmaya başladı "ya özge iyi mi kaza yapmış bugün öğrendim" hocanın demesi ile sadece ben değil diğerleride şok olmuş ve bana bakıyorlardı. Yalanımda ortaya çıktı off bende hemen konuyu düzeltmeye çalıştım "yo yo hocam köye giderken olmuş herhalde bilmiyordum" hoca ise bana yoğun bakımda olduğunu ve hayati tehlikesi olduğunu söyledi ama gerçi ben hepsini biliyordum. Herkes şok geçirdi kimileri dondu kaldı kimileri ağladı kimileri ise hemen aramak istedi. Son derste herkesin yüzü asıktı kimse ders işlemiyordu banada fırsat doğmuştu ama karnım daha çok ağrımaya başladı ve başımada vurdu ağrısı. Hoca kimsenin ders işlemediğini görünce o da bıraktı ve zil çaldı herkes toparlanıp çıktı. Herkes telefonuna sarılıp özgenin annesini arıyordu. Yanıma murat geldi "ya özge kaza yapmış abi ya öff çok sıkıntı kim yapmışsa Allah belasını versin". Bende kimin yaptığını bilmiyordum ama suçu kendimde hissediyordum. Ve sonra bir kız bağırdı melis:"olamaz şüpheli dokuzuncu sınıf" herkes şok oldu hangi okul diye soruyordu bende "daha açıklanmamış herhalde okulu".dedim nasıl yapar ya diye ağıt yakıyordu çoğu kişi. Melis ise "siyah maskeliymiş ve okulda..." durdu nefesi kesilmişti sanki bende ona baktım kaşlarımı çattım belli ki açıklanmıştı. Ve Melis devam etti "eee b-bi-bizim okuldan" ben...on kişi...ve koridordaki herkes... Şok olmuş,kaşlarını çatmış ve herkes artık birbirine şüphe ile bakacaktı. Bizim okulda... bizim okulda... şuan bir şüpheli ile aynı okuldayız ve ben o şüpheliyi sürücüyü bulacağım.

SUÇLULUK DUYGUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin