20.Bölüm :"YOLUN SONU"

5 4 0
                                    

Kağıtlar yavaş yavaş aşağı doğru süzüldü. Polisler, annem, babam hepsi bir kağıt aldı. Bende yerdeki kağıda doğru eğilip yerden aldım ve okumaya başladım. Acaba ne yazıyor? "özge...özge...özge'm" yazmıştı sadece. Ve tarihi eklemişti 26 Eylül 2023... Özge ölmeden sekiz gün önce yazmıştı. Özge'm mi yazmıştı emre yoksa bana mı öyle geliyor? Bir polisten sesler geldi. "bu yazdığı şeyler yeterli değil, sağlam kalıcı delil bulmak lazım" anneme döndüm. Annem kağıdı anlamayarak bana döndü ve bana uzattı kağıdı. Bende elime alıp okumaya başladım. "kıskanıyorum ya yetti canıma yetti. Günlüğüm... Ben çok kıskanıyorum özgeyi... Çok... Bana hiç ilgi göstermiyor. Daha çok o şerefsiz selim ile takılıyor." diye yazmıştı. Ne? Nasıl beni kıskanır nasıl? Neden böyle bir şeyi yapar? Nasıl böyle şey yazar? Nasıl!. Tarihe baktım, 29 Eylül 2023... Tarihler, özgenin ölümüne yaklaşıyordu. Emre binadan çıktı. Aysel teyzede yalvarıyor," bırakın oğlumu" diyordu. Elimdeki kağıdı yere atıp emreyle öfke ile koştum. Ve emreyi yere ittim. Ve şok olmuş bir şekilde yere çakıldı. Polisler beni tuttu, ama ben bağırıyordum. "sen kimsin ki beni kıskanıyorsun sen! Nasıl bana şerefsiz dersin nasıl!" dedim öfkeyle. Polisler beni geri itti. "heyy sakin taşkınlık yaratmayın" dedi polisler. Yere attığım kağıdı alıp emreye doğru tuttum. "sen var ya emre sen..." nefesimi verdim ve devam edecekken polis beni tuttu. "yeter!" diye bağırınca sustum. Polisler emreyi arabaya bindirip gittiler. Aysel teyze ise yere çökmüş ağlıyordu. Yerdeki kağıtları aldım ve hızla eve çıktım. Annem arkamdan acele ile sesleniyordu. "oğlum ben aysel teyzeni sakinleştireyim" "tamam anne" dedim ve asansöre bindim. Elimde neredeyse 7-8 kağıt vardı. Asansör kapısı açıldı, ve evin kapısını açtım. Hızla kapıyı kapatıp, odama daldım, kapımı kapattım. Kağıtları yatağıma dizdim. Tam 9 kağıt vardı. Hepsini tarihine göre dizdim. Ve ilk kağıdı okumaya başladım.
Tarih:16 Ağustos 2022
"sevgili günlük bugün içim kıpır kıpır, çok mutluyum... Ben sanırım birisinden hoşlanıyorum."
Ne? Kimden hoşlanıyor bu aptal. Banane ya off özge ile ilgili değil zaten. İkinci kağıda geçtim..
Tarih:2 Eylül 2022
"sevgili günlük, ben aşık oldum." derin nefes aldım. Ya emre bir si..! Başlayacağım aşkına. Üçüncü kağıda geçtim bu sefer sinirle.
Tarih:30 Aralık 2022
"sevgili günlük, 2023'e giriyoruz ve sanırım sevdiğimde bana açılacak bu yıl." burada da bir şey yoktu. Dördüncü kağıda geçtim.
Tarih:4 Mart 2023
"merhaba günlük 2024'ün 3'üncü ayındayız. Ve, ben gitgide seviyorum bu kızı ve sana o ismi söylemem lazım günlüğüm..." aha! Bu kadar yazmış. Aptal ya aptal! O karakola gidişin olsun dönüşün olmaz inşallah. Mal ya mal. Sono o osmo soylomom lozom günlük! Gerizekalı. Beşinci kağıda geçtim.
Tarih:9 Nisan 2023
"merhaba günlük. Şimdi söylemem vaktidir. Benim hoşlandığım kişi... Özge." şok oldum. Ne yani? Emre özgeden mi hoşlanıyordu şimdi? E ne diye beni kıskanıyordu ki ne diye? Mal. Altıncı, yedinci, sekizinci kağıdı okudum. Özgeye çok aşığım diyordu hepsinde. Son kağıtta ise o... Bana şerefsiz dediği kağıt vardı... Tüm kağıtları topladım, düzenle sırası ile dizdim. Kağıtları bir küçük poşete koydum. Odamdan çıkıp hızlıca ayakkabılarımı giyip, montumu üstüme geçirip evden çıktım. Merdivenlerden hızla indim ve bina kapısında bağırışma sesleri duydum. Hemen kapıya koştum. Annem ile aysel teyze kavga ediyordu! Elimdeki poşeti yere attım ve hızla anneme doğru ilerledim. "bırak beni seni yolacağım sevim" mahalleli aysel teyzeyi, bende annemi tutuyordum. "anne ne oluyor?" dedim korkuyla. Annemde nefes nefese cevap verdi. "bilmiyorum oğlum bana saldırdı bir an bende anlamadım?" dedi annem. Aysel teyze çığlıklar atarken bana yöneldi. "senin yüzünden benim oğlum hapisi boylayacak. En yakın arkadaşına nasıl böyle bir şey yaparsın ya, nasıl?" dedi ağlayarak. Bu duyduklarıma inanamıyorum gerçekten, pişkin, pişkin beni suçluyordu üstüne ya! "sen bana baksana" annem tam aysel teyzenin üstüne yapışacakken annemi tuttum. Ve aysel teyzeye doğru adım attım. "elimde bir delil var fakat Allahın hikmeti hatırlamıyorum, ama ben hatırladığım an, ya oğlun katil ya da masum bırakılacak!" dedim altını çize çize. Ve ekledim. "siz..." dedim derin nefes aldım ve devam ettim. "sizin oğlunuz katil olabilir isteseniz de istemeseniz de. Bunu o kıt kafanıza sokun!" dedim. Arkamı döndüm binaya doğru ilerledim, elimdeki poşetleri alırken annem geldi. "oğlum nereye?" anneme nefes nefese cevap verdim. "anne sen eve çık bu Emrenin annesi denen kadınla konuşma, ben geleceğim" annem bana yetişmeye çalışırken, hızla koşarak ilerledim. Aysel teyze ise -teyze demem artık- bana bağırıyordu, çığlıklar atıyordu. Caddeye ilerledim ve bir taksi çevirdim, taksiye binip karakola gitmesini söyledim. Taksi sürerken telefonuma girdim, annem tam 6 defa aramıştı. Anneme WhatsApp'tan mesaj yazdım. "anne karakola gidiyorum bir şey çıkar belki diye sana dönerim sonra merak etme beni görüşürüz" diye yazdım ve attım. Annem tekrar attı. Çağrıya baktım. "efendim anne?" annem sinirle konuşuyordu. "birde efendim diyor" derin nefes aldım. "ya anne lütfen ya ne olur beni dinle, benim bu olayı çözmem lazım beni anla" annemin sadece nefes sesini duydum ve "tamam" diyip kapattı. Şok oldum bu tepkiyi beklemiyordum gerçekten. Anneme mesaj yazdım. Ayy bana darıldı mı ya? Benim yüzümden mi oldu şimdi? "anne benim yüzümden mi oldu bana kızgın mısın?" diye yazdım. Annem hemen cevap yazdı. "hayır değilim :) gecikme" diye yazdı annem. Gönül ferahlığıyla telefonu kapattım. "geldik" diyen taksi şoförüne parayı uzattım ve "üstü kalsın" diyip arabadan indim. Hızla poşetle karakola girdim, binaya girdim ve yavuz komiserin odasının olduğu kata çıktım. Onun ismini aradım ve en son görünce odasının kapısını tıkladım. "girin!" diye ses duyunca hemen içeri daldım. Yavuz komiser beni görünce bir anlık donakaldı. Kapıyı kapatıp sandalyeye oturdum.

SUÇLULUK DUYGUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin