7.Bölüm :"AĞLAYAN GÖZLERLE"

15 4 2
                                    

Koşuyordum,babamda arkamdan koşuyordu. Hızla caddeye doğru gidiyordum,ve o caddeyi gördüm özgenin öldüğü,arabanın çarptığı o cadde... Caddeye geldim ama geçemedim o anı hatırladım o vakiti o saatleri ağlıyordum caddeye bakarak babam beni tam yakalayacakken caddeden geçtim ve babam geçemedi araba geçtiği için. Banada fırsat oldu ve arkama bakmadan uzaklaştım. Bir ara sokağa girdim ve babamda düz yoldan ilerledi beni görmedi ve bir süre sonra eve doğru gitti. Rahattım artık iyice tek başıma dolaşabilirim yalnızlık istiyorum... Yürürken bir arabanın camına baktım nasıl görünüyorum şu an diye konunun özeti berbat bir durumdaydım gözlerim ağlamaktan şişmiş,saçlarım dağılmış ve yüzüm şişmişti. Gelip geçenler bana bakmasın halimi görmesin diye başım eğik yürümeye başladım. Ara sıra başımı kaldırıp etrafa bakındım. Ve başım eğik yürümeye devam ettim ağlayan gözlerim ve ben yürüyoruz...yürüyoruz. Gözlerim ve ben ama gözlerim göz olmaktan çıkmış bir vaziyette yürüyordum. Ağlamış,beter olmuş bir haldeydim. Yürüdüm evden baya uzaklaşmıştım. Telefonumu sessizden çıkardım ve bir sürü arama gelmişti. Ben aramalara bakarken annem yine aradı ve telefonu açtım. "oğlum selimim iyi misin yavrum neden telefonlarını açmadın oğlum neredesin şuan" derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. "anne ben iyiyim biraz yalnız kalmak istiyorum lütfen beni bulmak için birini göndermeyin ne olur eve geleceğim merak etme" annemde içinde bir tedirgin varmış gibi nefes alıp "tamam yavrum ama telefonun kapalı olmayacak tamam mı" annemle telefonumu kapatmayacağıma söz verip kapattık. Özgeyi düşündüm benim yüzümden ölmüştü... Ama tabii ki emre ile konuşup o katili okulda bulacağız zaten yarın sayımlı sorgu var,beş yüz kişi olunca sınıflarda sorgu başlayacak. Yarın yorucu gün olacak ama sorgudan önce emre ile aramaya başlayacağız sonra sorgu bittikten sonra tekrar arayacaktık. Şüpheli davrananları not edecektik. İşimiz inşallah çok güzel geçer tek tek katlara bakacağız ve polislere tabii ki şüpheli hareketler sergileyemeyeceğiz çünkü bu sefer beni veya emreyi sanacaklar hiç uğraşamam. Ben bunları düşünürken gözlerim hâlâ ağlıyorken şişmişken, arkamdan birisi "nereye gidiyorsun selim" durdum sesi boğuk geliyordu bana seslenen kişinin arkamı döndüm ve karşımdaki kişi emre idi. "ooo abi nereye gidiyorsun sen bu halin ne" emreyle baktım bir kaç dakika ve "annemler seni mi gönderdi" emre hayır anlamında başını sallayıp "size gelecektim babanla koşuşunu gördüm ve seni takip ettim ara sokağa girdikten sonra" emre anlattı anlatacağını ve bana eşlik etti beraber dolaştık ve ondan sonra eve doğru gitmeye başladık aslında beni zorla ev yoluna doğru götürmeye başladı. Emre ile dertleştik okul için konuştuk ve özge için konuştuk... Evimizin önüne geldik ve emreye" tamam sağol sen gidebilirsin yarın okulda gör-" emre ise beni susturup" hayır git evinden bana el sallayacaksın tamam mı" bende mecburi bir şekilde başını salladım. Eve geldim annem ve babam bana sarıldı ondan sonra pencereye gidip el salladım emrede aferin işareti yaptı ve pencereden çıktım. Yatağıma uzandım yemek kokuları geliyordu belli ki annem yemek hazırlamaya başlamıştı bile. Dört duvar arasında kalmak istemiyordum bu aralar evden çıktığımdan beri gözlerimde damlalar eksik olmadı hep yaş geliyordu gözümden gözüm şişmiş ve kıpkırmızı olmuş. Odamın kapısı tıklandı "evet gelin" dedim ve babam kapıyı açtı "oğlum al göz kremi göz altlarına sür iyi gelir" babamın bana uzattığı göz kremini aldım "sağol baba" babam bana göz kırptı ve odamdan çıkarken eklemeyi unutmadı "hep iyi ol babacığım özgenin iyi yere gittiğini düşün ve hiç ağlama" kafamı salladıktan sonra babam kapıyı kapattı ve göz kremini sürmek için aynanın karşısına geçtim. Göz altlarıma sürdüm ve gözümün etrafına sürdüm baya kötü olmuştu gözüm ve yüzüm... Kremi sürdükten sonra masama koydum ve annem seslendi "haydi herkes gelsin yemek hazır" annemin emri ile odamdan çıktım kardeşimde tableti ile mutfağa gidiyor babam ise çoktan oturmuş ve yemeğe başlamıştı. Bende mutfağa geçtim ve sandalyeye oturdum. "herkese afiyet olsun" babam ve annem aynı anda deyince bizde kardeşimle aynı anda "size de afiyet olsun" dedik ve yemeğe başladık yemeğimizi yerken kardeşim "ya abi özge abla nasıl iyi mi" karşıya dimdik baktım sonra kardeşime annem ile babam bana bakıyorlardı ve kardeşime yani salime. Salim cevabını bekliyordu ve yemeğini yiyordu bende yutkunarak "i-iyi merak e-etme" salimde "hee iyi o zaman ortalıkta yok o yüzden sordum" bende kafamı salladım yarım kalan yemeğime baktım ve gözüm doldu hayır ağlamayacağım hayır masadan kalktım ve boğazım düğümlenerek "size afiyet olsun" annem ve babam başını salladı ve kardeşimde gülen yüzle başını salladı. Şimdi sorulacak soru muydu be elimi yumruk yaptım başım dönüyordu ve yine kazayı hatırladım caddeyi ve kanları... "ben yapmadım hayır ben yapmadım" diye söylendim ama bu söylediğim gittikçe sesli çıkıyordu ve en sonda bağırarak "ben yapmadım ben yapmadım hayır!!" annemler koşarak bana geliyor kardeşimde korkarak bana bakıyordu. Yere çöktüm "ben yapmadım hayır ben yapmadım" annemler beni odaya götürdü sakinleşmeye çalıştım ama olmuyordu annem bana bir tokat yapıştırdı ve kendime geldim "sen yapmadın oğlum sakin ol lütfen" bende başımı salladım ve yatağıma uzandım ağlamaya başladım annem ve babam odamdan çıktı. Bende örtüyü başıma kadar örttüm ve yattım... Uyandım ama gözümü açamadım, açsam bile bir şey batıyordu çok kötü yanıyordu gözüm ve açamıyordum. Aynanın karşısına geçtim biraz açtığımda gözümün içi kıpkırmızı olmuştu ama gözümü kapattım çok yanıyordu ve acı verici bir batma vardı nedenini bir türlü anlayamadım. Salona gittim "anne baba burada mısınız" annem hemen "oğlum neden gözünü açmıyorsun" bende hemen "anne gözümü açamıyorum kıpkırmızı olmuş içi biraz açıp kapatıyorum bir şey batıyor" babam elleri ile gözümü açtı bende ACI ile inledim çok batıyordu. "off gözün kıpkırmızı olmuş bak ben sana diyorum ağlama diye ağlamaktan oluyor işte" babam gözümü kapattı ve yine konuşmaya başladı "gözkapağında kırmızı olmuş hemen hastaneye" hiç bir şey göremiyordum annem beni tuttu ve arabaya bindik ve hastanaye doğru yola çıktık. Bir beş dakika sürdü herhalde ve hastanaye geldik. Bir doktor vardı beş kişi bekliyordu ve birde sıra numarası aldık. Ve bekledik sıra bize gelince odaya girdik. Doktor ise yani tahmin ediyorum konuşmaya başladı "nesi var beyefendinin" doktor kesinlikle gülüyordu hissediyordum ve gözüm hâlâ yanıyordu. Babam ise konuşmaya başladı "ya doktor bey gözünü açamıyor ben zorla açtın kıpkırmızı olmuş gözü ve göz kapağı". Annem beni doktorun yanına götürdü büyük ihtimal ve doktor gözümü açtı ve inledim bir anda. Doktor gözümü açık tutuyor bakıyordu ama ben kapatmaya çalışıyordum çok batıyordu çünkü. Doktor sonrasında ise ışık tuttu gözüme ve gözümü daha çok kapatmaya başladım ve sonra ise sonunda bıraktı gözümü bir krem önerdi doktor sesini duyuyordum. Ve iltihaplanmıştı gözüme de hassasiyetim varmış bir iki aya düzelirmiş hastaneden çıktık babam ise "ben eczaneye gidiyorum kremleri ve ilaçları alayım" hâlâ gözümü açamıyordum ve babama doğru başımı salladım tabii doğru yere mi salladım bilmiyorum artık. Eve geldik sonunda ve annem bana kremi sürdü ve yatağıma yattım "oğlum bir daha ağlama lütfen ve gözüne dikkat et hadi yat" başımı salladım. ağlayan gözlerim yüzünden bu hale geldim ne yazık ki. Yatağa uzandım ve aklıma yarınki sorgu için inşallah gözüm açılır düşüncesi ile uykuya daldım

SUÇLULUK DUYGUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin