22.Bölüm:"YIKILIŞTAN DİRİLİŞE"

4 2 0
                                    

Gök gürültülü sağanak yağışta yerde oturmuştum. Her yerim sırılsıklam sadece ambulansın gidişine bakıyordum. Tüm herkes dağılırken ben ise kurşuna bakıyordum. İki tane sıkılmıştı, birisi muratta birisi de yerdeydi. Nasıl vurulmuştu murat? Neden vuruldu? Yerden kalkmaya çalışırken kurşunun yanında bir kağıt vardı. Yavaş yavaş korkarak oraya ilerledim. Polisler gelirdi birazdan hızlı olmam lazım. Kağıtı aldım ama sırılsıklamdı. Yere fırlattım. Arkamı döndüm, yüreğimde bir sızı bir öfke vardı ve bitmek bilmiyordu.

Yavaş yavaş yağmur yağarken yağmur damlaları gözyaşlarımı kapatıyordu. İçimde sessiz bir çığlık atıyordum. Murat ölmüştü, benim yüzümden hatta. Her şey benim yanımda oluyordu her şey...

Özge benim yanımda kanlar içinde, emre benim yanımda benim olduğum yerde kanlar içinde, murat ise kucağımda kanlar içindeydi. Ve ölmüştü... Ne kadar kötü, ne kadar acınasıydı değil mi? Artık kesinlikle tepki veremiyordum. Gözyaşlarım artık tükenecek, gözümden bir damla yaş gelmeyecekti ağlamaktan. Bitik harabe bir durumdaydım. Ama muratın sözü aklıma geldi o an "asla yıkılma!" evet artık yıkılmamam lazımdı yoksa yıkıkırsam herkes benden bir sıfır önde olur. Hatta şuan kimileri iki iken ben ise daha sıfırım SIFIR.

Binaya girdim zar zor hâlâ ağlıyordum, asansörün yanına geldim tuşa bastım ve asansörün gelmesini bekledim. Bedenim tir tir titriyordu, kendi vücudumu kontrol edemiyorum. Ağlayarak asansöre bindim. Olduğumuz kata bastım, harabe içindeydim bir fark yoktu. Asansörden yavaş yavaş çıktım ağlayarak. "anne!" diye seslendim kısık bir sesle ve kapıyı çaldım. "anne, baba!" diye seslendim yere yığılmaya başlarken "anne!" diye bağırıp kapıyı çaldım sert bir şekilde. "geldim!" annemin sesini duyunca bekledim gözyaşları içinde. Kapı açılınca annem ise şok olmuş bir şekilde bana baktı "selim, oğlum ne oldu sana!" annem beni tutarken ben yere çöktüm, hem sırılsıklam hemde ağlamaklıydım. "murat koş!" babam hemen gelince "oğlum selimim iyi misin?" babam beni yerden kaldırmaya çalışırken ben çoktan kimseyi duymamaya başladım. "oğlum selim ne oldu!"

"anne.." dedim. Ve devam ettim.
"baba.." dedim sonra. İkiside bana korkuyla bakarken devam ettim. "murat öldü!" dedim acı içinde. Annemler bana şok olmuş bakarken onlara sarıldım. "neden benim başıma geliyor bunlar!" dedim ağlayarak "neden!".
"neden!". "bıktım artık anne, baba bıktım her şey benim başıma geliyor her şey herkes benim yanımda kanlar içind-"

"hışşşş" annem omzumu sıvazladı beni rahatlatmaya çalışarak. "geçti korkma, biz şimdi hastaneye gideceğiz, sen gelme sakinleş tamam mı annem" annemler benden ayrılırken babam beni ayağa kaldırdı. "gel babacığım sen duşa git hadi! Bizde çıkacağız hemen!" başımı salladım evet anlamında. Islak ıslak odama geçtim. Yeni kıyafetlerimi aldım ve banyoya geçtim. Gözyaşlarım durmuş ama hiç tepki vermiyordum yüzümde. Annem kapıyı açtı ve banyoya girdi "annem, balım biz çıkıyoruz tamam mı? Melih evde zaten sen toparlan sonra ne olursa anlatırsın" annem çıkarken ona doğru döndüm "anne!" diye seslendim kısık sesle.

"Efendim anneciğim?"
"anne bende gelsem olur mu?" dedim ağlamaklı bir ses tonuyla.
"hayır anneciğim sen yat dinlen! Hadi çıktık biz!" annemler evden çıkarken ben banyoya girdim. Sıcak suyu açtım, ve banyoya girdim. Sıcak suyun altına girince vücudum birazda olsa kendine geldi. Bir kaç dakika suyun altında kaldıktan sonra duştan çıktım ve odama geçtim hızlıca...

(20 dakika sonra...)

Yatağıma uzanmış bir şekilde boş boş tavana bakıyordum. İçerden kardeşimin gülme sesleri gelirken ben ise tam zıttıydım. Keşke bende onun yaşında olsamda masum olsaydım. Ama işte... Böyle oluyor maalesef... Maalesef... Her şey benim yüzümden oluyor zaten başka çaresi yok. Yok işte yok. "Yok!" diye bağırıp kafama vurdum bir ruh hastası gibi. "ağabey!!" kardeşim odama girince gözyaşlarımı sildim ve sahte bir gülücük koydum yüzüme "ne oldu?"

SUÇLULUK DUYGUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin