24.Bölüm:"TUZAKLAR VE ÖTESİ"

3 2 0
                                    

"Selim!"
"Selim!"
Ali'nin seslenişi ile kendime gelip ali'ye baktım. "efendim" dedim uyku mahmuruyla. "hadi gel biraz tesiste dinlenelim" dedi ali güler yüzle. Bende "tamam" dedim sadece ve arabadan iner inmez başım döndü. Ali beni ise son anda sol kolumdan tutarken bende sağ kolumla araba kapısını tuttum. "iyi misin ne oldu?" "iyiyim iyiyim biraz başım döndü" dedim ve Ali kolumu bıraktı. "hadi gel tesiste bir gece kalmak bize iyi gelecek" Ali'nin cümlesi ile şoka girmem bir oldu.
"ne?" dedim sadece. Ve ali'ye baktım. "ne, ne? Selim? Biraz dinlenelim"
"ya sen ne saçmalıyorsun ali!" dedim biraz yüksek sesle. Ali ise bana anlam veremeyerek bakıyordu.
"sakin ol ne oldu?"
"ya ali! Sen deli misin?"
"selim neden bağırıyorsun!" diye sesini yükseltti ali. Bir tesisin ortasında durmuş birbirimize bağırıyorduk.

"ya ali!.." dedim ağlayarak nefes alış verişlerim hızlandı. "benim az vaktim kalmış, ailem ölecek ben eğer gitmezsem ölecekler! Ben bir gecemi boşa harcayamam anla artık şunu lütfen!" dedim ali'ye ağlayarak. Ali ise bana sarılıp beni rahatlatmaya çalıştı. "tamam tamam özür dilerim selim. Düşünemedim affet beni" dedi mahcup bir şekilde.
Gözyaşlarım bir bir akarken ali ise beni arabaya götürdü ve o da şoför koltuğuna bindi. Arka koltuğa bindim ve oturdum sadece. Ali ise arabayı çalıştırıp bana "uzanabilirsin" dedi sadece ve bende ayakkabılarımı çıkartıp arka koltuğa kendimi atıp uzandım. Ali ise arabayı çalıştırdı ve tesisten çıkıp otobana girdi.

"bağırdığım için özür dilerim ali" dedim arabanın tavanına bakarak. Ali ise bana dikiz aynasından baktı ve "hiç sorun değil, ben akıl edemedim benim hatam.." dedi mahcubiyetle. Ve ekledi "özür dilerim tekrardan" dedi.
"sorun değil" dedim sadece.

Aradan beş dakika geçti ve ben huzursuz bir şekilde uzanıyordum. Ailem nasıl ne durumda? Onlara yetişebilecek miyim? Ve bana hiç not gelmedi, acaba adam bize yetişemedi mi? Kafamda bin ton soru varken ali'ye sadece bir soru sordum. "neredeyiz?"
"bilecikteyiz" dedi sadece.
"tamam" dedim bende ve arkamı döndüm yavaşça ve gözümü kapattım huzursuzca, ağlayarak, üzülerek, kederle, dertle...
Normalde insanlar yattıklarında zinde olurlar güzel bir güne başlar. Peki benim güzel bir günüm var mı?

Yok...

Peki ben rahatça yatabiliyor muyum?

Hayır...

Zinde uyanıyor muyum? Uyumak istiyor muyum?

Hayır...

Vaktimi uyumak için değilde ailemi kurtarmak için harcasam daha mantıklı mı?

Evet...

Dedim içimden ve gözyaşlarımla uykuya daldım...

(2 saat sonra...)

Yavaş yavaş gözümü açıp etrafa bakındım. Ve boynumu yavaşça sağ taraftan sol tarafa çevirdim. Boynum çok kötü tutulmuştu! Yavaşça doğruldum ve sırtım da çok fenaydı! Boynumu hareket ettirirken arabanın durmuş olduğunu farkettim bir an. Hemen şoför koltuğuna doğru baktım. Ali yoktu! Korkuyla arabaya bakınırken bir karanlık yolun ortasında durmuştuk! Ve sadece sokak lambaları vardı. Telaşla arabadan indim ve etrafa bakındım. "ali!" diye seslendim. Etraf ise çok ıssızdı resmen!
"ali!" dedim bir kez daha.
"ali!"
"ali!"
"ali!" dedim bağırarak. Etrafta kimsecikler yoktu. Sadece ben ve benim boş yankılanan sesim...
"ali!" dedim son bir umut ve ne yapacağımın bilinmezliğiyle arabaya geçtim. Şoför koltuğuna bakındım bir ipucu bir telefon falan. Ali resmen yolun ortasından çekip gitmişti!

Yavaş yavaş arabaya bakındım hiç bir şey yoktu en son arabadan çıkarken bir kağıt parçası gördüm. Kağıt parçasına şok içinde bakakaldım sadece. Bakakaldım. Bakakaldım!! Kağıdı korkuyla elimden aldım ve hemen açıp okudum.

SUÇLULUK DUYGUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin