21.Bölüm:"OYUN ŞİMDİ BAŞLIYOR"

4 2 0
                                    

Yavaş bir şekilde duvara yaslandım, doktorlar, sedye falan bir sürü şey vardı. Ve ben hiç bir ses duymuyorum. Ne çığlıkları, ne ayak adım seslerini, ne seslenişleri... Kafamı yerden kaldırdığımda emreyi sedyeye koymuşlardı ve hızlıca ambulansa götürüyorlardı. Ve Emrenin her yeri kanlar içindeydi, yere milim milim kan damlıyordu. Aklıma bir anlık özge geldi. Özge de aynı bu durumdaydı ama özgenin yüzü tanınmaz haldeydi...

"selim oğlum kalksana hadi!" annem beni sarsınca zar zor kendime gelebildim. "efendim anne?" dedim. Sanki bir şey olmamış gibi. "ya hadi oğlum hastaneye gidelim" ayağa kalktım, kafamı duvara yasladım ve anneme tek düze bir şekilde cevap verdim. "ben gelmiyorum" dedim kararlı bir şekilde. Annem soran gözlerle bana baktı. "neden gelmiyorsun selim!" annem sinirle bakıyordu bana. "ya anne gelmiyorum. Katil değilim diyordu sabahtan, eee şimdi ne oldu? Katil değilse niye kendini vurdu?" annem sinirle nefes aldı ve verdi. "yahu oğlum ne biliyorsun kendini vurdu belki polis yanlışlıkla vurdu ne biliyorsun?"

"ben gelmiyorum anne kusura bakma sen gidiyorsan git" dedim. "ne halin varsa gör ya" annem sinirle çantasını açtı ve evin anahtarını bana uzattı. "al şu anahtarı eve gidiyorsun hemen" annem bana emir verip babamla hastaneye gittiler. Doktor bana dönüp "seni eve bırakmamı ister misin?" gülümseyerek doktora döndüm "yok teşekkür ederim, bu arada yaptıklarınız içinde eğer siz olmasaydınız katil olduğu belli olmazdı" dedim gülümseyerek. "hiç sıkıntı değil selimciğim ama şunu bil ki emre tam kesin katil değil" doktora soran gözlerle bakarken o hemen devamını getirdi. "bak bu ses kaydıyla anlaşılır ama bunu teyit ettiler mi?"
"nasıl yani?" dedim anlamayarak. "yani ses kaydını dosyaya eklediler mi yoksa sadece komiser mi biliyor?" doktorun ne demek istediğini anladığım an cevap verdim. "sadece annemler ve komiser biliyor sonra zaten sorgu odasına gittik, komiser birkaç cümle söyledi ve polisler tutuklamak için giderlerken vurdu kendini kesin" boğazım düğümlendi o an ağlamamak için kendimi zor tuttum ve güçlü durmaya çalıştım. Doktor bana bir iki saniye baktı ve "tamam inşallah bir sıkıntı çıkmayıp dosyaya geçsin ki mahkemede işe yarasın" dedi doktor ve omzumu sıvazladı. "iyi iş çıkardın, görüşürüz" dedi doktor ve yanımdan ayrıldı. Haklıydı, haklıydı hemen dosyaya geçmesi lazımdı, ama kimse ortalıkta yoktu. Allah kahretsin ya off. Sıkıntılı bir şekilde karakoldan çıktım ve eve doğru yol aldım...

Binaya girdim zar zor ayaklarım artık bedenimi taşıyamıyordu. Asansöre bindim olduğumuz kata bastım. Parmaklarım artık devreyi kapatacak gibiydi. Asansörden çıktım ve o an yere yığıldım, nefes alamıyordum, gözyaşlarım dudaklarımı ıslatırken o perde aklıma geldi. Özgenin kanları ve Emrenin kanları, başım dönüyordu ve midem bulanıyordu. Ayağa kalktım anahtarı kilide yerleştirmeye çalıştım ama olmadı yere yığıldım, "yardım edin" diye seslendim çok kısık sesle ama kimse duymadı sesim çıkmıyordu ki. Montumun önünü açtım, nefes alamıyor daralıyordum. Özgenin kanı yerlerdeydi ben şahit olmuştum. Emrenin kanı yerlerdeydi ben şahit olmuştum. Bu haksızlıktı ben neden bunları yaşıyorum.

Zar zor ayağa kalkmaya çalıştım merdivenlerden destek aldım ve dengemi sağlamaya çalışarak ayağa kalktım. Merdivene yaslandım, gözümü kapattım. Lütfen iyi olayım ne olur! Derin nefes alıp verdim. Gözüm gittikçe kararıyordu. En sonunda yere çöktüm kafamı yere eğdim ve gözümü kapattıp derin nefes aldım. Bi beş dakika böyle kaldım ve sonunda iyi olup ayağa kalktım. Ve tam o an korktuğum başıma geldi. Yine başım dönüyordu hayır hayır olamaz! Dengemi kaybedip merdivenlerden yuvarlandım... Ve her zamanki halime döndüm, yerde merdivenlerde baygın haldeydim...

"kaldır kaldır çabuk!" sesi duyduğum an gözümü araladım zar zor yerden yükselip bir kucağa geldim. "hadi kapıyı açıyorum direkt yatağa götür!" bu annemin sesiydi. "tamam hanım hadi aç kapıyı yahu!" bu da babamın sesiydi. Gözümü açmak istiyordum, ama yapamıyordum, sadece ama sadece uyumak istiyordum. "hadi koy yatağına" babamın kucağından yumuşak yere geçtim kendimi huzurlu bulduğum, sadece burada kendimi bulduğum yatağıma geçtim. Annem elimden, babam alnımdan öptü. İkiside çok endişeliydi. Gözüm kapalı olsa bile hissedebiliyordum. Kapım kapandı ve odamda sadece komodinimin üzerindeki saatin tik tak sesi yankılanıyordu.

SUÇLULUK DUYGUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin