7. BÖLÜM

793 73 247
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


ASENA'DAN

Aradan geçen günlerde nihayet askeriyede ki o kasvetli hava dağılmış ve Osman dostunun acısını unutmasa dahi bu acı ile beraber yaşamaya alışmıştı. bu süreçte ona en çok kardeşleri yardımcı olmuştu. Devrim bile kafasını toparlaması için ona iki gün kafa izni vermişti. Tabii ki Osman bu izni kullanmayı kabul etmemişti. Gerçekten Osman görüp görebileceğiniz en işkolik insanlardan birisiydi. Kimsenin yapmak istemediği evrak raporlamak ve benzeri işleri bile keyifle yapıyor bunları yaparken sesini dahi çıkarmıyordu.

Şimdi ise hep beraber ortak oturma alanında oturmuş ettikleri sohbetlere dahil olmaya çalışıyordum. Konu üç beş erkeğin bir araya geldiğinde hep olduğu gibi futbol gelmişti ve ben hiçbir fikrim olmadığı için gülerek onları dinliyor arada yorum yapıyordum.

"Fenerbahçe şampiyon olamaz kardeşim olsa olsa şampuan olur." Necip abinin dediğine Fenerli olmayan herkes güldüğünde ben heyecanla Devrim'in tepkisini bekliyor idim. Çünkü o çok koyu fener bahçeli idi ve ona edilen ufacık bir eleştiriyi dahi kaldıramıyordu ki şimdi Necip abi onun yarasına tuz basmıştı. Devrim'in konuşmasına müsaade etmeyen Yılmaz ve Nurullah ikilisi hızlıca Fenerbahçe'yi savunmaya geçti. Herkes onlara şaşkınlık ile bakarken ben neden böyle yaptıklarını bildiğimden kahkaha atıyordum.

"Bak sana abimi dedik bağrımıza bastık sen kalktın komutanımızın takımına laf atar oldun." Nurullah'ın cümlesini hemen ekirüsü Yılmaz tamamladı. "Almayalım façanı aşşşa." Necip abi sinirle onlara bakarken yanlarında oturan Cem'e hemen emir vermişti.

"Vur şunların kafasına birer tane." Cem Necip abinin dediğini yaptığında bu sefer de Cem'in üzerine oynamaya başladılar. Hepimiz onların bu tatlı hallerine gülerken Devrim bir şeyler isteyeceklerinin farkında olduğundan konuyu dağıtmayarak onlara sorular sormaya başladı.

"Hayırdır siz Beşiktaş'lı iki kanka niye Feneri korudunuz?"

"Komutanım sizin için tabii ki. Nerden bilsin bunlar fenerin bir tanecik takım olduğunu." Yılmaz'ın dediklerine Osman bile kahkaha atmıştı.

"Komutanım siz düşünün artık ne kadar büyük bir şey isteyecekler." Özgür gülerek konuştuğunda herkes ona katıldığını belli edercesine kafa salladı.

"Sen sussana yaralı kuş." Özgür Nurullah'a ters bakışlar atarken Devrim daha fazla bu sohbeti sürdürmek istemeyerek konuşmaya başladı.

"Her ne isteyecekseniz istemeyin iznim yok. " İkisi de elinden oyuncağı alınmış birer ufaklığa döndüğünde Devrim onları umursamadan telefonu ile ilgilenmeye başladı.

"Ama ama komutanım..."

"Susun dedim iznim yok." İkisi de bu sefer gerçekten sessizliğe gömüldüğünde Devrim çok ciddi bir şekilde telefonu ile ilgileniyordu. Aradan geçen beş dakika da aynı sessizlikle sürdüğünde Yılmaz ve Nurullah ikilisinin bir şeyler hazırladığına emindim çünkü sürekli birbirlerine bakıp gülüyor ve elleri ile birbirlerine okey işareti veriyorlardı.

AŞKIN TÖVBESİ -Asker Kurgusu-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin