10. BÖLÜM

623 73 228
                                    




Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







-3 GÜN SONRA İZMİR-

Yazar Anlatımı İle

Faruk sonunda  kızı ile ilgili bir ip ucuna rastlamıştı. Mardin'de bir hastanede kızının kaybolduğu vakitlerde hafıza kaybı yaşayan  bir hastadan söz ediliyordu. Belki de o kişi biricik kızıydı.  Mardin Faruk için korkulu rüya idi ancak kızı için gerekirse Mardin'e de gider Fehmi ile de görüşürdü. 

Elinde ki Mardin  yazılı bilete bakarken aklından geçenler geçmişin günahı mı yoksa tatlı anıları mıydı bilinmez. Belki de birilerinin tatlı anıları birilerinin de acısı idi. Faruk bey işlediği günahın bilincinde olmasına rağmen yüzünü yere eğecek ve biricik kızı için Fehmi albayın kapısını çalacaktı. 

Araba hareket ettikten kısa bir süre sonra uykuya dalan yaşlı adam gördüklerinin etkisi ile sayıklamaya başladı. 

"Benim bir günahım yok." 

"Ben dostuma ihanet etmedim.." 



-GEÇMİŞ- 



Genç adam elinde ki kağıdı okudukça hop oturuyor hop kalkıyor idi. Nasıl olurda can dostum dediği adam kendisine bu mektubu gönderebilirdi? 

Bu adamda hiç mi vicdan yoktu, hiç mi merhamet yoktu?  Zaten anasız kalmış bu sabiyi nasıl olur  bir de babasız bırakmak isterdi. Can dostunu bilmez miydi bu adam taşı sıkar suyunu içirir yine de düşmüş muhtaç birini zorda koymazdı. 

 Sinirli hareketler ile ayağa kalkıp masada duran sigarasını aldı ve hızlı adımlarla bahçeye adımladı. Sigarasını  yakıp birkaç duman çektikten sonra öfkeyle mektubu bir kere  daha baştan sona okudu. 

"Can dostum... 

Bu  satırları okurken bana çok kızıp öfkeleneceğini biliyorum ancak benim başka çarem yok... Hatice ile sevmeyerek anamın zoru ile evlendiğimi biliyorsun, böyle düşündüğüm için beni kalpsiz bulabilirsin ancak onun doğumda ölmesinin nedeninin Tanrının bana bir hediyesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü biliyorum ki o  ya da ben ölmeden bu evlilik son bulamazdı. Buna ne benim ne de onun babası izin vermedi. 

O öldüğü için ben artık daha rahat bir şekilde hayatıma devam edebilirim.  Anamın evlen baskısı babamın da adam ol evine sahip çık baskısından kurtuldum..  Hatice ile evlendiğime pişman olduğum çok konu var ancak  Tomris'imin doğumu bu anlardan biri hiç olmadı. Hatice'ye tek bir konuda minettarım beni baba yaptı. Amma velakin  ben bu kızı gördüğüm her an Hatice'nin ruhunu da görmüş olacağım. 

AŞKIN TÖVBESİ -Asker Kurgusu-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin