Merhaba arkadaşlar, öncelikle hepinize hikayemi okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu bölümü ve önceki bölümü yazarken çok heyecanlandım ve içime sinen iki bölüm oldu. Destekleriniz için teşekkür ederim ve devamını bekliyorum :)
...
Go!
Adam bayrağı yere indirince bütün motorlar öne doğru atılmıştı. Mert, Arasın motoruyla başa baş gidiyordu ve hemen arkamızda Ozan ve tanımadığım bir motor vardı. Mert hızla ilerlerken aklıma kaza yaptığım gün geldi. Anneme nasıl sinirlendiğim, o gün nasıl ölmek istediğim. Mert hızla motorları sollamaya devam ederken ben gözümün önüne gelen görüntülerle Mert'in belini daha çok sıkıyordum. Hissettiğim şey korku muydu? İçimde anlam vermediğim şeyler vardı. Motor hızla ilerlerken nefes alamıyormuşum gibi hissediyordum. Mert hızını arttırdıkça aklıma kaza sahneleri geliyordu. Her saniye tırnaklarımı Mert'in karnına daha çok batırıyordum.
"Mert motoru durdur" Sesim kısık ama net çıkmıştı.
"Hadi ama yarış daha yeni başladı Arya. Asla olmaz!" Artık gözlerim dolmaya başlamıştı. Mert'e daha fazla sokuldum. Virajın olduğu yöne doğru ilerlerken korkum daha çok artıyordu.
"Mert durdur dedim sana. Durdur şu lanet motoru." Artık bağırıyordum. Mert bana inat motorun hızın daha çok arttırıp tehlikeli dönüşler yapıyordu. Artık dayanamayıp Mert'in sırtına ve omuzlarına vurmaya başlamıştım. Motordan düşüp düşmemen umurumda bile değildi ve ben artık kesinlikle nefes alamadığımı hissediyordum. Sanki rüzgar nefes almamam için içimi dolduruyordu.
"Mert hemen durdur şu motoru yoksa atlayacağım." Rüzgarın şiddeti bağırışlarımı yutuyordu ama Mert'in beni anladığına emindim.
"Korkuyor musun Arya?" Sesindeki alay beni daha çok deli ediyordu. Viraja yaklaşırken bir ayağımı kaldırıp diğerinin yanına atmıştım. Tam kendimi aşağıya atacaktım ki mert bacağımı tutup motorun hızını düşürmüştü.
"Sen deli misin kızım? Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun." O da benim gibi bağırıyordu artık.
"Durdur şu motoru artık durdur." Hem bağırıyordum hem de Mert'e vurmaya devam ediyordum. Yanımızdan hızlı geçen motorları sollayıp, sola doğru sinyal verip motoru durdurmuştu. Beni motordan resmen iterek indirmişti. Fazla gücüm olmadığı için yere düşüp hıçkırarak ağlamaya devam ettim.
"Senin derdin ne kızım? İkimizi de öldürmeye mi çalışıyorsun?" O bana bağırdıkça ben daha çok ağlıyordum.
"Yeter anlıyor musun yeter bağırma bana. Yeter!" bacaklarımı toplayıp kollarımı etrafına sararak ağlamaya devam ettim. Ne ben ağlamamı durdurmak istiyordum ne de gözyaşlarım saklı oldukları yerde durmak istiyorlardı. Mert sanki bir kâbustan uyanmış gibi silkelenip bana bakmaya başladı. Suratı bir an yumuşayıp yanıma eğildi.
"Arya iyi misin? Tamam özür dilerim biraz fazla sert çıktım." Bana doğru elini uzatınca;
"Sakın bana dokunma! Senden nefret ediyorum." Hıçkırıklarım daha çok artmıştı. Mert kısa bir an duraksamadan sonra beni kendine çekmişti. Artık başım Mert'in sert göğsündeydi. İçime güven dolu kokusunu çekerek ağlamaya devam ediyordum. Şuan burada olmak onun göğsünde sakinleşmeye çalışmak her ne kadar yanlış olsa da bana o kadar doğru geliyordu ki. Mert saçlarımı okşayıp beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Tamam güzelim bak geçti. Sakin ol ben buradayım." Kafamı Mert'in göğsünden çekip suratına baktım. Kendimi kaybetmemeliydim. Beni çok zorlamıştı. Hatırlamak istemediğim gerçekleri bana hatırlatmıştı. Bana bunları yaşatan o değilmiş gibi birde yanındayım diyor. Hah! Hemen toparlanıp ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÜRAT AŞK
Teen Fiction-ARYA- Özenilecek bir hayata sahip, sorunlu bir genç kız. Aslında tek istediği birazcık sevgi. Kendini kapattığı ve orada mutlu olduğunu sandığı bir hayatı var. Onun için yaşadığı kafesten kurtulmanın sadece iki yolu var. Müzik ve Motor! Acaba ge...