Keyifli okumalar :)
-ARYA-
Yine çatık kaşlar ve yine Mert Kara. Arkamı döndüğümde Mert'in mavi gözleriyle göz göze gelmem ve bana saatlerce gelen bakışmamız İncinin beni cimciklemesi ile son buldu.
"İnci ne yapıyorsun kızım ya canım yandı!"
"Sende iki dakikada çocuğu gözlerinle yemeseydin. Neydi o bakışınız birbirinize vallahi korktum."
"Yok bir şey ya... Sende bakma o tarafa." İnci zorda olsa gözlerini onlardan çekince Borayı arama çalışmalarıma geri döndüm. Tam kafamı yana çevirmiştim ki karşımda bir adet Ozan bulmamla korkmuştum.
"Kazazede bugün seninle ikinci karşılaşmamız."
"hı-hı" Ozana kısa bir bakış atıp Boraya bakınmaya devam ettim.
"Yalnız onu bunu bırak ta Masal olayı için çok teşekkürler valla senin yanında değil de başka birinin yanından çıksaydı Mert bizi kesin asardı."
"Zaten küçücük kızı nasıl kaybediyorsunuz aklım almıyor."
"Sen o küçük cadıyı tanımıyorsun." Yüzünü buruşturup devam etti "tipik bir Mert Çelik" Ozanın bu söylediğine istemsizce kıkırdarken İncinin kulağımın dibine girerek söylediği şey seslice yutkunmama neden oldu.
"Bugün ikinci karşılaşmamız kısmını duymadığımı düşünüyorsan yanılıyorsun. Şuan susuyorum ama akşam evde fena tartışacağız haberin olsun." Ona ben masumum bakışı atmaya çalışsam da beni takmayıp bakışlarını Ozana çevirdi.
"Arya bizi tanıştırmayacak mısın arkadaşla?" Kısa bir an tereddüt etsem de sonradan tanışma faslına geçmiştim.
Elimle Ozanı işaret ederek "Bu Ozan" dememle Ozanın elini inciye uzatması bir olmuştu. Ozan çok eğlenceli bir kişiliği olduğu için bu kişiliğini kız tavlama konusunda da kullandığından hiç şüphem yoktu. İnci Ozanı süzüp o da elini uzatınca rahatlamıştım ama tabi ki İnci rahat durur mu? Durmaz ve durmadı da zaten.
"Haa şu Ozan. Hani Mert seni zorla motora bindirip, senin sinir krizi geçirdiğin gün hiçbir şey yapmayan Ozan." Ozanın gözleri kısa bir an benim gözlerimle buluşup ardından İnciye cevap vermek için tam ağzını açmıştı ki arkadan gelen sesle hepimiz o tarafa dönmüştük.
"Benim adım geçti galiba ama ben yine de kendimi tanıtayım ben Mert Çelik." İlk defa Mert'i bir kızla bu kadar kibar konuştuğunu duyuyordum. Hayır kesin bütün gıcıklığı bana. İncinin yüzüne bakınca sinirlendiğini anlaya biliyordum. İnciye kaş göz işareti yapıp susmasını sağlamaya çalışıyordum ama İnci beni takmayıp çoktan söze başlamıştı.
"Adını duydum ama keşke iyi yönden olsaydı. Allah'ım birde gelmiş pişkin pişkin ben Mert Çelik diyor. Hem gel sen benim en yakın arkadaşımı üz-kısa bir an duraksayıp gözleriyle Ali ve Ozana bakıp devam etti- üzün sonrada gel hiçbir şey olmamış gibi kendini tanıt. Bu ne rahatlık!" Mert'in sinirlendiğini boynunda belirginleşen damardan anlayabilmiştim. Mert gözlerini gözlerimde bir süre unuttuktan sonra bakışlarını İnciye çevirmesi sesli bir şekilde nefes almamı sağladı.
"Olan olaylarda Ozanların bir suçu yok." Çok kısık sesle bir şey daha mırıldanmıştı tam olarak ne dediğini duymasam da " ama Arasın olabilir" demişti sanırım ve adından konuşmaya devam etti. "Ben o gece olanlar için özür dilerim ayrıca senden" Mert benden özür mü diliyordu? Allah'ım kesin bu gün başıma çok kötü bir şey gelecek bugün yaşadıklarım normal şeyler değil çünkü. Ağzım şaşkınlıktan açılmış bir şekilde Mert'e bakarak tam konuşacaktım ki yine İncinin araya girmesiyle kelimeleri yuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÜRAT AŞK
Teen Fiction-ARYA- Özenilecek bir hayata sahip, sorunlu bir genç kız. Aslında tek istediği birazcık sevgi. Kendini kapattığı ve orada mutlu olduğunu sandığı bir hayatı var. Onun için yaşadığı kafesten kurtulmanın sadece iki yolu var. Müzik ve Motor! Acaba ge...