6 | Kötü haberler

989 43 2
                                    

Bir insanın gururuyla oynamak onu psikolojik olarak bitirir. O hissiyatı anlatabilecek kelimeler yoktu. Sadece neden diye soruyorsunuz kendinize. Neden? Hoş, nedenini öğrenince de bir şey fark etmiyordu ki. Birileri sana güvenmeyip kendi yollarıyla senin başarına müdahale etmeye çalışıyor. Ve bu kişi Babanız olunca daha da üzücü bir hal alıyor. Ferdi'nin kendini nasıl hissettiğini tahmin bile edemiyordum.

"5 yıllık sözleşme. Maaşı diğer oyunculara göre ayarlayacağım. "

Babamın yazdığı mesaj buydu. Ferdi'nin Fenerbahçe ile sözleşmesi aslında Ferdi'nin yeteneği dolayısıyla değil Babasının şantaj marifetleri yüzünden gerçekleşmişti. İki Baba. İki Çocuk. İkisi de çocuklarının iyiliği için bir şeyleri feda etmişti. Benim Babam Fenerbahçe'nin başarısını. Ferdi'nin Babası oğluyla arasındaki güven bağını. Ama istediğini almış mıydı? Evet.

Ferdi ayağa kalkıp biraz öne yürüdü. O mesajı okuduktan sonra telefonu kapatıp cebime koydum. Ne yapacağımı düşündüm. Nasıl davranmalıyım? Ne demeliyim? Hiç konuşmamalı mıyım? Yalanlasam? Görmek ister mi mesajı? Çok fazla düşünme Deniz, kalbinden ne geçiyorsa onu yap.

Ayağa kalkıp yanına gittim ve arkasında durdum. "Doğru, değil mi?" dedi geldiğimi duyduğu için muhtemelen. İç çektim. Daha her şeyi açıklığa kavuşturan mesajı okumadan anlamıştı ne hakkında konuştuklarını.

Elimi koluna koyup kendime çevirmek isterken o zaten kendisi dönmüştü. Sinirliydi. "Deniz ben takımı bırakacağım. Yeteneğimle gelmediğim yerde 1 saniye bile duramam." dedi kararlı bir şekilde. Şaşırmıştım çünkü Babasının bunu neden yaptığını, ona nasıl böyle bir ihaneti yapabildiğini soracağını düşünmüştüm.

"Hayır! Öyle bir şey yapmayacaksın Ferdi." diye fırladı ağzımdan kelimeler.

'Ne demek yapmayacaksın?' der gibi kaşlarını çatıp baktı bana.

"Deniz anlamıyorsun galiba. Ben oraya torpille gelmişim, torpil bile değil şantajla. Şantaj." Kelimeyi tekrarlarken sanki durumun ciddiyetini daha yeni fark etmiş gibi sessizleşmişti.

"Biliyorum ama şu an takımı bırakırsan ne diyeceksin Ferdi? Bunu düşündün mü? Hem sen burada kaldıysan yeteneğin sayesinde kaldın, satılabilirdin, kiralanabilirdin Ferdi. Ama sen hala buradasın ve her maça ilk 11de başlıyorsun. Taraftarlar sen sahaya çıkınca niye alkışa boğuyor seni, neden seni bu kadar destekliyorlar? Yeteneğin yüzünden Ferdi. Kendine haksızlık etme. Yeteneğine haksızlık etme."

İyi hissetmesi için abartmıyordum. Gerçekler böyleydi. Sinirli durmuyordu artık.

"Deniz bilmiyorum. Kafam allak bullak oldu. Babam Babanı seninle tehdit edip beni takıma aldırıyor. Şimdi de evlenmemizi istiyorlar. Durumun karmaşıklığını görmüyor musun?"

Başımı sallayarak ona hak verdim. "Baban Babamı neyle tehdit ediyor onu öğrenmemiz lazım şimdi. Bunun için bir şey bildiğimizi göstermememiz lazım. Çok önemli bu." Başını salladı.

"Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum ama lütfen şu yemeğe kadar dayan." Korkuyordum. Beni kızı gibi gördüğünü düşündüğüm Feyzullah Amca'dan korkuyordum.

"Bunu aslında yapmayacağımı biliyorsun. Ama durumun ciddiyetini tam olarak bilmiyoruz, senin de başına bir şey gelsin istemiyorum." Yüzünde bir mimik yoktu.

Gülümseyerek "Teşekkür ederim" dedim ve ona sarıldım. Buna ihtiyacı olduğunu düşündüm. Sanırım bunu beklemiyordu ki başta o bana sarılmamıştı. Bi kaç saniye geçince başını omzuma gömüp kollarını belime doladı. Sırtını sıvazlıyordum. "Atiye söyleme ama tanıdığım en iyi futbolcusun" diye fısıldadım kulağına. Gülmeye başladı. Benden ayrılıp bana baktı. "Teşekkür ederim, her şey için." Gülümsedim.

YASAK MAÇ | Kerem Aktürkoğlu / Ferdi KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin