33 | Gerçek Ailem Kim?

308 49 8
                                    

Onca ay boyunca araştırıp hiç bir iz bulamadıktan sonra ufacık bir ipucuna tutunup Amsterdama gidip, orada yaşlı bir teyzeden belki tüm gerçekleri öğrenebilirdim, ama yapmadım. Çünkü sorularıma cevap ararken çok fazla kişinin zarar gördüğünü fark ettim ve bu yüzden kaderin benim ailem hakkında ki gerçekleri öğrenmemi istemediğini düşündüm. Şimdi aylardır görüşmediğim, konuşmadığım birisi gelip aileni bulmuş olabilirim diyor. Bu konunun bir türlü kapanmaması ve bu kadar uzaması beni çok yıpratmıştı ve hala da öyle devam ediyordu. Belki de huzur bulmam için öğrenmem gerekiyordu, bu sorunların bir son bulması için gerçek ailemi tanımam gerekiyordu. Ama buna hazır mıydım bilmiyorum.

"Deniz?" Beni düşüncelerimden koparmıştı. "Kerem bak ben bu konuda yaptığım araştırmaları durdurdum, onları bulmayı çalışmıyorum artık. Her tutunduğum dal koptu, ben ne kadar derine indiysem o kadar çok insan zarar gördü. Daha fazla bunlara sebep olmak istemiyorum." Kerem bana şaşkınlıkla baktı.

"Deniz sen ciddi misin?" Başımla onayladım onu. Etrafına baktı yine. Bunu söylememi beklemiyordu sanırım. Bir anda ana sokaktan 2 polis memurunun sesini duydum, bizim ara sokağın yanından geçeceklerdi. "Polisler geliyor! Beni burada görmemeleri lazım!" Bunu söylerken saklanmak için yer arıyordum. "Neden saklanıyorsun onlardan?" Kerem tabii bilmiyordu. "Evden kaçtım çünkü." Bunu neden yaptığıma anlam verebileceğini sanmıyordum. "Kerem orada durma öyle gelecekler şimdi! Saklanacak bir yer bul." Hemen beni kolumdan tutup karşı tarafa koştu ve sokak lambasının arkasında durdu. Sokak lambasının arkasında dar bir yol vardı, oraya girmemi istedi. Onun sığabileceği bir yer değildi. "Kerem sen?" Gözleri ana yoldaydı. "Ben değil sen aranıyorsun Deniz. Sakın çıkma oradan." Sesleri gittikçe yükselmişti. Kerem oraya doğru yürümeye başladı. Bir terslik çıkmadan eve dönmem için dua ediyordum. Evden kaçtığım duyulursa komiser ve memurlar kıyameti koparır, Kerem ile buluşmaya gittiğimi Ferdi duyarsa dünyayı tersine çevirirdi.

Bu kötü senaryoları daha fazla hayal etmemek için gözlerimi açtım. Sağımda birisi olduğunu göz ucuyla görünce artık açıklamalar yüklenmeye başlamıştı ağzıma. 'Senin burada ne işin var?' sorusunu bekliyordum sadece.

"Oradan çıkmayı düşünüyor musun?" Nasıl? Keremdi bu. Şaşkınca sağıma döndüm. "Kerem? Polisler nerede? Yakalanmadık mı?" Sessizce bir kahkaha attı. "Hayır, gittiler." Derin bir 'oh' çektim. Yakalandığıma o kadar emindim ki bahane aramaya başlamıştım bile, fakat çok şükür buna gerek kalmamıştı. "Artık polislerin seni neden aradığını daha doğrusu senin neden evden kaçtığını sorabilir miyim?" Bir açıklama hak ediyordu o da. Olduğum yerden çıktıktan sonra her şeyi en başından anlattım ona. Aslında Cemre biliyordu bunları ama görünüşe bakılırsa ona anlatmamıştı. Görüşmüyorlar mıydı artık? İyi arkadaş olduklarını düşünüyordum.

"Peki Ali Başkanın ismini mi yazmışlar mektuba? Yani asıl hedeflerinin o olduğuna emin misin?" Bunun ne gibi bir önemi var ki? Aklımda sorusunu tekrarlayarak anlamaya çalışırken fark ettim ben de, Babamın ismi mektupta zikredilmemişti, sadece 'Baban' yazıyordu. Orada jeton düştü bende.

"Gerçek Babamla alakalı olduğunu mu düşünüyorsun?" Başıyla onayladı tahminimi. Ne diyeceğimi bilemedim.

"O konuya gelirsek, Deniz bulduğum şeylerden ve tahminlerimden çok eminim. Emin olmadan sana umut vermek istemedim zaten, yoksa 1 ay önce burada karşında olurdum." Kerem bunları söylerken çok samimi duruyordu, ona güvenmek istiyorum ama gerçekleri öğrenirsem yine birisi zarar görür mü korkusu peşimi bırakmıyordu. Şimdi de acaba öğrenmezsem hiç tanımadığım birisini mi tehlikeye atmış olurum düşüncesi eklendi. Arada kalmaktan bıkmıştım.

"Kerem ben bilemiyorum. Sadece korkuyorum." Korktuğumu söylerken başım ister istemez öne eğilmişti. Bir anda elimi tuttu. Bu serin havada elleri sıcacıktı. Bakışım önce ellerimize sonra yüzüne kayarken Kerem hemen elimi bıraktı ve irkildi.

YASAK MAÇ | Kerem Aktürkoğlu / Ferdi KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin