(bir sonraki bölüm için 20 oy ve bir kaç yorum rica edeceğimmm💗💗)
🌻🌻🌻
„Sen Deniz... , sen heyecanlandırıyorsun beni."
Bunu söylerken bana bir adım yaklaştı. Gözlerimi gözlerinden alamıyordum, sanki sadece onun gözleri vardı bu odada, bu dünyada. Kalbimin çığlık sesleri aşağıdaki müzikten daha sesliydi ama bunu 1 adım uzaklıkta duran Ferdi bile duymuyordu. Yaşadığı acıyı, çektiği feryatları bir tek ben ve kalbim biliyorduk, taşıdığı yük artık ağır geliyordu ona. Ama yine de karşı gelemiyordu, gelemiyorduk Ferdi'ye.
"Ve karşınızda Deniz ve Ferdi!", diye mikrofona konuştuğunu duydum birisinin. Vakit gelmişti. Ferdi ona bir cevap dahi vermediğim için bozulmuş olsa da elini bana uzatıp "Hazır mısın?" diye sordu. Az önceki dalgınlığımı bir irkilmeyle aşıp, başımı kısaca salladım ve uzattığı elini tuttum. Aşağıya inerken aklımdan binbir türlü şeyler geçiyordu ve yüzüm asla gülmüyordu, ta ki insanların olduğu yere dönene kadar. Sahte bir gülüş, sahte bir nişan.
İtalyan bir opera sanatçısının sesiydi bu, sevdiğim bir sanatçı. Bahçede kurulan dans pistine geldiğimizde Ferdi beni nazikçe kendine doğru çevirip elini belime koydu. Diğer eliyle elimi birleştirip gözlerine daldım yine. Yavaşça dans ediyorduk, fakat benim hissettiğimse sanki uçsuz bucaksız bir denize açılmışız, bir sandalda oturuyorduk, ve sandala yavaşça gelen dalgalardan dolayı hafifçe sallanıyorduk. O kadar huzur doluydu ki bu an, hiç bitmesini istemedim. Belki de içimde kalan yarım şeylerin gerçekleşmesini isteyen bir kalp yarasının isteğiydi bu. Asla uslanmayan, asla ders almayan bir kalp yarası.
Dıştan konuşmuyor gibi görünüyorduk ama biz gözlerimizle anlaşıyorduk. O bir bakışta beni kendine aşık eden Ferdi, ben ise başka bir kıza baktığında gördüğüm o sevgi dolu bakışlarından dolayı her şeyi silip atan Deniz. Aramızda ne kelimeler, ne cümleler geçiyordu, kimseden ses çıkmazken.
Alnını yavaşça öne eğerken gözlerinin kapandığını gördüm. İçimden aynı şeyi yapmak geçti, neden bilmiyorum, fakat şu an büyük bir enerji çemberi içerisindeydik ve duygularımı kontrol edemiyordum. Alınlarımız birleşti. Hala devam dans ediyorduk ve senfoninin durgun kısmına gelmiştik. "Ferdi.." Ne diyeceğimi bilmiyordum bile, ismini söylemek geçti içimden.
Ben daha ismini sonuna kadar okumamışken araya girdi ve şu an gerçek bir çift olsaydık muhtemelen söylenebilecek en doğal cümleyi kurdu. "Deniz, seni seviyorum ." Korktuğum itirafı sonunda duymuştum.
Hiç birimiz milim uzaklaşmamıştık birbirimizden ve hala dans ediyorduk. "Ne zaman?" Hislerini fark ettiği günü merak ediyordum. Yakın bir zaman söylemesini bekliyordum. En fazla 1 ay, çünkü ondan öncesinde düşman gibiydik.
"2 yıl önce." Başımı geriye çektim. Etraftaki davetliler şüphelenmesin diye tekrar yaklaştım Ferdi'ye. Açıklama gereği duydu sanırım ki devam konuştu. "Hatırlıyor musun, sen bir ara benim maçlarımı izlemeye geliyordun sürekli, biz de seninle iddiaya girmiştik..." Hatırlamıştım. "Kaybedeceğinizden o kadar emindim ki kaybetmezseniz futbol oynamaya gideriz demiştim." diye tamamladım onu. Durup gülümsedi, gözlerinin içi parlıyordu. Sanırım hatırlamama sevinmişti. "Kazandık o maçı." Başımı olumlu yönde hafifçe salladım ve kısaca gülümsedim. "Evet, kazandınız."
"Futbol oynamaya gittiğimiz gün samandırada alt yapıdan çocuklar vardı, sen onlarla oynamıştın." Durdu ve sırıtarak devam etti. "Daha doğrusu oynayamamıştın." Ben de önce gülüp sonra elini biraz sıktım. "Demek öyle oldu? Sana attığım golleri ne ara unuttun Kadıoğlu?" O da güldü.
"Unutmadım tabi ki, unutur muyum hiç." Tekrar ciddi bir tona dönüp, konuşmaya devam etti "O gün seni izledim Deniz, biz o kadar uzun süre arkadaştık, konuşmadığımız hiç bir şey kalmamıştı, aramızdan su sızmıyordu. Ama ben seni, Deniz'i o gün tanıdım, ve bunu sadece seni doğal halinde izleyerek yaptım. Hani karanlık çökmeden çocuklarla beraber oturup fıkralar anlatıyordunuz ya birbirinize, orada anlamıştım. Bazen bir insanın kalbinin güzelliğini görmek için onunla konuşmak yetmiyormuş, yaptığı şeyleri izlemek gerekiyormuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK MAÇ | Kerem Aktürkoğlu / Ferdi Kadıoğlu
FanficDeniz Sezen Koç, hayalleri olan genç bir kız, kendini sadakat ve yasak aşk arasında bulurken yapacağı seçimlerin bir başkasının hayatında nasıl sonuçlar yaratacağını tahmin dahi etmiyordu. Fenerbahçe'nin güçlü başkanı Ali Koç'un kızı olarak babasını...