12 | Yaramızda Kalsın

892 62 4
                                    

(bir sonraki bölüm için 20 oy ve bir kaç yorum rica edicem🥺💗)

Eve girdikten sonra karşılaştığımız manzara beni germişti. Babam ve Ferdi'nin Annesi konuşuyordu masada. Feyzullah Amca'nın olmamasına şaşırmadık.

"Hoşgeldiniz Babacım, bizde yürüyüşe çıkmıştık Ferdiyle." Babam önce bana sonra Ferdiye baktı. "Asıl siz hoşgeldiniz Kızım, nerede kaldınız ya? Ağaç olduk burada." Ferdi'nin Annesi de ona bakıp kaşlarını çatmıştı.

"Geldik ya Babacım, hemen oturalım yiyelim." Ferdiye bakıp onayını almak istedim. Başını hızlıca sallamıştı o da. Ferdi'nin Annesi flemenkçe bir şeyler söylemişti. Feyzullah Amca'yı unuttuk. Ama gelebileceğini sanmıyorduk. "Aa doğru Babam gelecek daha kafam karıştı Mama ya" Annesine Mama diyordu, flemenkçede Anne demekti.

"Sen kafa bu aralar çok karışık." Annesi kırık türkçeyle bu cümleyi kurduğunda gülmek istesem de gülemiyordum. Babasının gelmeyeceğini nasıl açıklayacaktık?

Biz de masaya oturduktan sonra tek eksik kişiler Dedem ve Feyzullah Amcaydı. Masanın başındaki yer Dedemindi, onun hemen solunda Babam onun yanında ben oturmuştum. Ferdi tam benim karşıma, annesinin de soluna oturmuştu. Babam ve Diane Teyze konuşurken Ferdiyle konuşmadan anlaşmaya çalışıyorduk.  Geç olsa da telefondan mesajlaşabileceğimizi hatırlamıştık. Fikir ondan çıkmıştı tabi ki.

Ferdi

Ferdi
Deniz Babam gelebilir mi sence? Çünkü gelmezse Annem çok çabuk endişelenir.. | 20:34

Deniz
Sanmıyorum Ferdi, başka bir çözüm bulmamız lazım. Bir yalan uydursak? | 20:34

Ferdi
Ya Babam yarın başka bir şey söyler de ortaya çıkarsa? Hem yaptığımız plan da çöp oldu zaten| 20:35

Deniz
Öyle oldu ama baksana başka şeyler de öğrendik, Dedem Emina ile arkadaşmış, ve her şeyden haberi var.| 20:36

Ferdi
Evet, hala şaşkınım. Bu iş sanki sandığımızdan daha da karmaşık ve büyük olacak Deniz...
| 20:36

Deniz
Artık geri dönüş yok, eğer bu dönen dolaplar ortaya çıkacaksa, bunu biz yapacağız.| 20:36

Bunu yazdıktan sonra telefonumu masaya koydum. Ferdi de aynısını yaptı ve başını eğip masaya baktı. Yüzünde bir burukluk vardı, Babasını düşünüyordu. "Ferdi, iyi misin Oğlum?" Babam yüzünün düştüğünü fark etmişti. Diane Teyze hemen oğluna baktı. Ferdi başını kaldırdı ve sahte bir gülümseme ışınladı yüzüne. "İyiyim Başkanım, çok iyiyim." Değildi.

Babam başını salladı. Kapı çaldı. İrkildim. Ferdi bana baktı, ben ona.  Sanki zihnini okuyabiliyordum. Babasının geldiğini düşünüyordu.Aslında okuduğum şey zihni değildi, gözleriydi. Gözlerindeki o umut.

"Kızım kapıya bakmayacak mısın?" Doğru ya Burcu Abla bugün izinliydi. Hemen başımı sallayıp hızlı adımlarla kapıya gittim. Kapıyı açmadan önce Feyzullah Amca'nın da orada olması için dua etmiştim. Derin bir nefes alarak kapıyı açtım. Dedemi görmüştüm. Kalbim hızlanmaya başladı. Dedem uzun bir süre sonra bana tekrar sarılırken ben Feyzullah Amca'ya ne yapmış olabileceğini düşünüyordum. Sonunda ben de sarıldım ona. "Ne kadar özlemişim seni Sezenim, biricik torunum." Bana Sezen diye hitap etmeyi seviyordu Dedem. Hemen rolüme girdim. "Ben de seni çok özlemişim Dedecim ya, bu kadar uzun kalma oralarda bidaha." Beraber içeriye gidiyorduk. Her bir adımımda Ferdi'nin umutlarının teker teker yok olmasını sayıyordum. Sonunda salona gelmiştik. Herkes ayakta duruyordu. Benim gözlerim sadece Ferdi'yi aradı. Gözlerindeki o hayal kırıklığını anlatacak kelimelerim yoktu.

YASAK MAÇ | Kerem Aktürkoğlu / Ferdi KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin