(bir sonra ki bölüm için 5 oy ve bir kaç yorum rica edicemm💗)
Sabah yüzüme güneşin gelmesiyle uyandım. Bugün babamla yemek için konuşacaktım. Hayır diyeceğini sanmıyorum ama arkasından iş çeviriyormuş gibi hissediyorum. Ama o da benim arkamdan iş çeviriyor, hem de Feyzullah Amca ile.
Kahvaltıya indiğimde her zaman ki gibi sadece Babam oturuyordu masada. Gazete okuyordu. Hoş, ona bile razıydım. Annem işinden dolayı yurt dışına çıktı bir kaç ay önce. Daha ne kadar orada kalacağını bilmiyorum. Çok özledim onu. Umarım nişana gelebilme şansı olur.
"Günaydın Babacım" diyip arkasından yanakların öptüm. "Günaydın Denizim" derken bende masadaki yerime oturdum.
"Babacım bugün dışarıda biraz işlerim var ondan cabuk çıkacağım, hemen sana şeyi sorayım." derken ağzıma bi dilim salatalık attım.
"Neyi kızım", merakla elindeki gazeteyi bırakıp bana döndü.
"Nişanın son detayları konuşmak için Ferdileri davet etmek istiyordum. Her şeyin kusursuz olması gerekiyor" Çok hızlı konuştuğum için sonunu anlamadı sanırım.
Beni sorgulayarak yüzüme baktı. Muhtemelen bi anda Ferdi ile fotoğraflarımız ortaya çıkıp bu nişana bu kadar önem vermemden kuşkulandı.
"Denizcim tabi ki davet edebilirsin onlar sonuçta artik ailemizin bir parçası. Ama bu evlilik konusuna artık sıcak bakmana ve Ferdi ile aranızın bu kadar iyi olmasına çok sevindim."
Çay nefes boruma kaçtı. Öksürmekten kıpkırmızı olmuştum. Ya da utancımdan. Fotoğraflardan bahsediyordu.
„Kızım iyi misin? Su iç" bana su bardağını uzattı.
Elimle istemediğimi belirttim. "İyiyim nefes boruma kaçtı sadece" dedim o bana cevap veremeden devam ettim.
"Ben kalkayım geç kaldım, akşam görüşürüz Babacım" diyerek masadan kalkıp hemen Ferdi ile buluşacağımız yere gittim.
Babamın yüz ifadesi hiç mutlu durmuyordu. Bu tehditin arkasında her ne varsa Babamı çok fazla gerdiği ortadaydı. Bir şekilde ne olup bittiğini öğrenip her şeyi ortaya dökmem gerekiyordu. Kimse Babamı tehdit edemezdi. Bütün yol bunu nasıl yapabileceğimi düşündüm. Hele ki ben. Bütün hayatı boyunca Babası tarafından kollanmış Deniz Sezen Koç. Babam için yapmak zorundayım.
Arabayı park ettikten sonra bir süre düşündüm. Şu aralar çok düşünüyorum farkındayım. Dalıp uzaklara gidiyorum, hoş, bir işe yaradığı da yok ki. Sadece bana baş ağrısı katkısı oluyordu. Bu sebepten dolayı alnımı direksiyona yasladım. Hiç olmadık zamanlarda ensemden saplanıyordu ağrı sonra bütün başıma dağılıyordu.
"İyi misin?" diye sordu sesi tanıdık gelen birisi. Ferdi. Pencerem açık olduğu için gayet iyi duymuştum sesini. Başımı direksiyondan kaldırıp ona bakıp "İyiyim" dedim.
"İyi değilsen seni eve bırakabilirim Deniz. Başka bi zaman da konuşuruz" dedi kapımı açtıktan sonra. "Hayır sorun değil, Babamı düşünüyordum. Başımı ağrıtıyor bu konu" dedim kısık bi sesle. Ferdi'nin bu olayla hiç bir alakası olmadığı ortadaydı.
Elini dizime koymasıyla ona döndüm. Yüzünü yan yatırmış buruk bi gülümseme ile bana bakıyordu. "Merak etme her şey ortaya çıkacak bana güven sadece"
Güvenmek? Ferdiye? Ben bunu bırakalı çok oldu. Ama bu durumda oma güvenmek dışında yapabileceğim başka bir şey yok sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK MAÇ | Kerem Aktürkoğlu / Ferdi Kadıoğlu
FanfictionDeniz Sezen Koç, hayalleri olan genç bir kız, kendini sadakat ve yasak aşk arasında bulurken yapacağı seçimlerin bir başkasının hayatında nasıl sonuçlar yaratacağını tahmin dahi etmiyordu. Fenerbahçe'nin güçlü başkanı Ali Koç'un kızı olarak babasını...