Yeni çocuk geldiğinde onunla beraber dosyaları taşıyan iki kişi daha geldi. Kaç dosya almış ki bu şimdiye kadar? Amir odadan gidince odanın ortasında ayakta dikilmiş bize bakıyor olduğunu gördüm. Hyunjin hemen ayağa kalkıp chanın yanına koştu.
"Hoş geldin ben hyunjin. " Dedi elini uzatarak.
"Hoş buldum. Ben de chan. " Elini sıkıp gülümsedi. Gamzeleri mi var onun?
"Bak bu jeongin. Bu jisung, şu ters ters bakan kişi de changbin. " Bana laf kondurmasa olmaz zaten.
"Duvar kenarındaki masaya geçebilirsin. Evet ayrıca ben changbin. Memnun oldum. " Cümlemi bitirip hemen işime dönmek istedim. Daha fazla yüz göz olmak istemiyorum.
"Ben de memnun oldum. " Chan elindeki çantayı masaya bırakıp dışarıya çıktı. Hazır gitmişken sırtını sandalyeye yaslayıp derin bir nefes çektim. Tam rahatlıyim diyorum jisung damlıyor.
"Neden ters ters baktın ona? " Dedi kıçını masaya yaslayıp. Çok biliyor bu çocuk.
"Tanıyorum çünkü. " Jisung iki elini de omzuma yasladı.
"Şaka mı? Oha sen ciddisin. Anlat çabuk nereden tanıyosun? "
" Bunun bir önemi var mı? Şuan bunu konuşmak istemiyorum ayrıca. Dün gece kendine ufak çaplı bir tatil verdim. Dosyaya bir daha göz atmam lazım. Sen de öğleden sonra için küçük toplantı gibi bir şey ayarla. Ben çıkıyorum. "
"Nereye gidiyorsun? Ya da her neyse. Bu burda bitmedi changbin. " Sandalyeden ceketimi alıp odadan çıktım. Buradan bir anca önce gitmem lazım gibi hissettim. Hyunjin ve jeongine ufak bir işim olduğunu söyledim ama hiç bir işim yok. Biraz nefes almam gerek.
Karakoldan çıkıp karşı kaldırıma geçtim. Bir ayağımı duvara yaslayıp cebimden sigaranın paketini çıkarttım. Bir tanesini yakıp içime çektim.
Ah cidden tam şimdi karşıma çıkmak zorunda mıydı?
Olduğum kaldırımın başından chan bana doğru yürüdü. O da buradaki otomat kahvelerini sevmediği için düzgün bir kahve almış kendine. Yani tahminim bu yönde. Önümde durup gözlerini yüzümde gezdirdi.
"Bir şey mi diyeceksin? "
"Neden beni tanımamazlıktan geldin? "
"Çünkü gerçekten seni tanıdığımı düşünmüyorum. Ayrıca beni görmezden gel. İkimiz de birbirimizi tanımıyoruz. Tamam mı? "
Lafı ağzına tıktım. O yüzden ağzı açık bir süre bekleyip tekrar konuştu.
"Peki öyle olsun changbin.İyi günler. "
Biraz kırıldığını hissetsem de dönüp arkama bakmadım. Başımı yana çevirip sigaramı içmeye devam ettim..
.
.
.
."Evet arkadaşlar amir bize yeni bir daha verdi. Tabi bir süredir zaten bu dava ilgimi çekmişti. Yeni bir arkadaşımız aramıza katıldı. Hem onun için hem de sizin bilgilerinizi tazelemek için küçük bir toplantı yapmak istedim. Bu gördüğünüz kişi kang seojoon. Çetenin bir üyesi olduğunu biliyoruz. Daha liderlerinin kim olduklarını bilmiyoruz. Ülkeye kaçak yollardan her türlü uyuşturucuyu sokmakta görevli. Tabi mesele sadece uyuşturucuyu ülkeye sokmakla olmuyor. Satış, dağıtım, pazarlama. Bunların hepsi de ayrı birer görev. Şimdilik sadece ihracatını yapan kişi hakkında biraz bilgimiz var. İki gün sonra yük gemisiyle giriş yapacak olan küçük miktarda bir uyuşturucu olduğunu biliyoruz. Ülkeye sokmalarına izin vermek zorundayız. Çünkü asla nereye nasıl dağıttıklarını öğrenemedik. Deneme amaçlı olarak bu miktarı göz ardı etmemiz gerek. Bunu ben de istemezdim. Hatta kimse istemez. Sonuçta bu uyuşturucu yüzlerce insanın damarlarında gezecek. Bizim yapacağımız şey de bu dağıtım gerçekleşirken gözlem yapmak. Sakın ola ki bir olaya karışmayın. Çünkü uzun zamandır bu anı bekliyoruz. Sorularınız varsa sorabilirsiniz. "
Chan boğazını temizleyip konuştu. " Sadece uzaktan bunu gözleyerek onları yakalayamayız. Bizim de olaya dahil olacağımız zaman olmayacak mı? "
"Heyecanını anlıyorum. Yeni geldin buraya. Olaya dahil olmak istiyorsun. Şimdiye kadar olan deneyimlerinde bunu çözmüş olman lazımdı ama ben gene de anlatayım. Bu çeteyi ne kadar yakalamaya çalışırsak çalışalım elimize bir şey geçmedi. Tek yolu bu sefer olaya atılmadan gözlemlemek. Burada işler böyle yürüyor. "
"Yürümüyor yani. " Chan gözlerini yumup geriye yaşlandı.
"Toplantı bu kadardı. Sorularınızı sonra sorarsınız. İyi çalışmalar. "
Masadaki evrakları herkese birer tane olacak şekilde dağıttım. Odadan çıkıp masama oturdum. Ji tabiki anında tepeme dikildi.
"Böyle konuşmak zorunda mısın? "
"Evet öyleyim jisung. Buranın kurallarına alışsa iyi eder. " Kendi masasına oturan chana bakarak konuştum.
Umarım eline yüzüne bulaştırmaz.
⋆ ˚。⋆୨୧˚ ˚୨୧⋆。˚ ⋆⋆ ˚。⋆୨୧˚ ˚୨୧⋆。˚ ⋆
Arada tavri yuzunden changbinin ağzına bir tane çakasım geldi ama hakli olduğunu unutmamak lazim
Ve bilmediginiz seyler oldugunu 🤡🤡
Düzenlemeden attım yazim yanlisi varsa bilmiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two detective one room / binchan
Fanfictionbirbirinden haz etmeyen iki dedektif aynı davaya bakmak zorunda kalır