Mesaja görüldü atıp merdivenlerden indim. Kahvaltı yapıp babam'ın yanına gidicektim. İyi olup olmadığını görmem lazımdı. Bir katile asla güven olmaz sonuçta. Telefon tamamen kapanmıştı. Evden çıktığım sırada kapımın önünde bir paket buldum. İçini açtığımda bilekliğimi gördüm. Ve bir de not vardı.
Ben sözümde dururum demiştim,küçük hanım. Bu olanları asla unutmayacağını biliyorum. Tekrar başka bir cinayette karşılaşmak üzere...
AKREP🦂
Cinayet mi ?,bu da ne demek?. Notu çantama atıp hızlıca durağa doğru yürüdüm. Durağ'ın yanındaki tamirciye telefonumu verip ardından otobüse atladım. Yaklaşık yirmi beş dakika sonra otobüsten indim. Biraz yürüdükten sonra kendimi eski bahçem de buldum.
Hiç değişmemişti.O salıncak ve o çiçekler... En son annem sallamıştı beni o salıncakta oyle hatırlıyordum. Ve annem öldükten sonra bir daha hiç salıncağa binmedim. Annem bahçedeki papatyalardan bana hep taç yapardı. Ve o günden sonra papatyalardan nefret ettim çünkü annem'in kanı papatyalara bulaşmıştı... O zamanlar küçüktüm ama hatırlıyorum. Tek hatırlamadığım neden öldüğüydü. Ben ne yapmıştım ki ?.:-"Kızım seni beklemiyordum." Dedi babam. Ardında üvey annem geldi arkasından.
:-"Nasıl olsa habersiz gelmeye alıştı. Şaşırmamak lazım."
:- "Seni görmeye gelmedim. Ve hatırlatırım burası benim evim. Küçüklüğüm burda geçti sana söz düşmez " dedim sırıtarak.
:-"Hadi eve geçelim ve kaç kere dedim size tartışmayın diye yeter. Kızım o senden büyük saygı duyman gerekiyor. Ve bu yaşına kadar sana o baktı"
Evet yine hayal kırıklığı ve yine susturulma. Birşey demeden içeriye doğru geçtim. Çünkü babam beni hiç anlamadı. O kadın bana sadece baktı, İlgilenmedi. Ve babam'ın bilmediği bir çok sey daha.. 8 yaşlarında felandım. Kış ayındaydık ve ben yağmurda ıslanmayı hep çok severdim. Şimdi de öyle. Beni o halde gördüğü için saatlerce bağırmıştı ve tam vuracağı sırada babamı görüp sakince uyarmaya başlamıştı. Hiç unutmam...:-"Ee kızım hangi rüzgar attı seni buraya"
Ah baba bir bilsen başıma neler geldiğini. Ama sana söylesem yine beni suçlardın. Başın beladan kurtulmuyor. Bir de polis olmak istiyorsun derdin kesin.
:-"Okulum erken bitti bende seni görim dedim"
:-"İyi yapmışsın. Kazandın mı bari"
Aslında biliyordu kazanamadığımı. Sadece benim moralimi bozup bırakmamı istiyordu.
:-"Kazanmadım ama kazanıcam. Annem'in mesleğini ben devam ettiricem".
Bir anda sessizlik oluştu. Babam gözlerini benden kaçırdı. Üvey annemse beni öldürecek gibi bakıyordu. Hiç aldırış etmedim.
:-"Kızım birşeyler ister misin?. Nurgül'e diyim yapsın sana"
Nurgül abla çocukluğumdan beri benim yanımdaydı. Babam'ın evlenmediği bu süreçte benle hep o ilgilenirdi. Sonrasında işler değişti tabi. Üvey annecim onu istemedi. Şu an nasıl burda bilmiyorum.
:"-Gerek yok baba gidiyorum bende şimdi ,evde işlerim var."
:"-Tamam kızım gel yine. "
Nurgül ablayı da görüp evden çıktım.Bir daha geliceğimi sanmıyordum. O kadının yüzünü bile görünce babam'ın beni suçladığı günler geliyordu. Kim babası tarafından suçlanmak ister ki?
Ben istemem. Durağa geldiğimde otobüs beklemeye başladım. Evden çıkmadan yedek telefonumu da almıştım. Telefonum olana kadar bunu kullanmak mantıklı gelmişti. Zeyneb'i arayıp nerde olduğunu sordum. Okuldan yeni çıktığını ve eve doğru yürüdüğünü söyledi. Telefonu kapatıp otobüse bindim. Yol boyunca düşündüğüm o adam'ın kanlar içinde yere düştüğüydü. O adam'ın ise gözünü kırpmadan bir insanı öldürmesi...
Nihayet eve gelmiştim. Kapıyı açtım ve ev bıraktığım gibi değildi.Zeynep diye seslendim ama cevap veren yoktu. Koşarak yukarıya çıktım ve zeyneb'i yatağımda otururken gördüm.
:-"Sen iyi misin?,birşey mi oldu?"
Zeynep:"-Evet oldu. Ben niye sevilmeyi haketmiyorum?".
:-"O da ne demek?,anlatıcak mısın şunu?."
Zeynep:-"Berk'i gördüm yanında başka bir kızla üstelik. Baya samimilerdi ve beni görünce kız yanından ayrıldı. Berkse kızın arkasından baktı. Yanına gittim. O kız kim dediğim de arkadaşım bir derdi varmış gelip onu anlattı dedi. Ama çıkıştada bunları öpüşürken gördüm. Yanlarına bile gidemedim. Anlıyor musun?, birşey yapamadım. "
:-"Hâlâ oradalar mı?"
Zeynep:-"Evet napıcaksın?"
:-"Senin yapamadığını. Gelicem ben bekle beni "
Zeynep:-"Hayır bak kendi bursunu tehlikeye atarsın.O okul sahibin'in oğlu"
Birşey demeden okula doğru yürüdüm.Erkeklerin hepsi aynı derken haklıydım. Zeyneb'in ailesiyle arası iyi olmadığı için hep kendisini eksik hissetmişti. Sonrasında Berkle tanıştı. O çocuğu hiç gözüm tutmamıştı ama zeyneb'e karışmak istemedim. Bursluluk umrumda degildi. Zaten ben sırf kazanamim diye ellerinden geleni yapmışlardı. Sorsanız adil bir dünya da yaşıyoruz. Çok geçmeden okulda olduğumda kantinde Berk'i o kızla gördüm. Şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.
:-"Selam çifte kumrular. Nasılsınız?"
Berk:-"ne saçmalıyorsun sen?. Arkadaşım sadece"
:-"He anladım. Arkadaş ayağına mı birbirinize yürüyorsunuz?"
Merve:-"Yeter ya ne saçmalıyorsun sen?."
:-"Lan bu kız sana güvenmişti. Madem sevmiyordun adam gibi seni sevmiyorum deseydin şerefsiz"
Berk:-"Düzgün konuş. Seni attırırım bu okuldan kendine gel"
:-"Yani kabul ediyorsun şerefsizliğini".
Merve sadece bizi izliyordu.Tam o sırada Berk ayağa kalktı tam vuracağı sırada biri bileğini yakaladı.Evet o ismini söylemeyen çocuktu bu. Berk'in elini yakaladığı gibi suratına bir yumruk geçirdi. Berk yere düştüğünde hamle yapmak istediği sırada çocuk bir tekme de karnına geçirdi. Sonra beni kolumdan tutup dışarıya çıkardı. O buz gibi yeşil gözleri,dağılmış kumral saçları ve o kasları... Hayır sapık değilim ama dikkat çekmesi benim suçum değil...
Dışarı çıktığımızda beni sorgular gibi baktı ve sonradan söze girdi.
:-"Bursunu kaybetmen umrunda değil sanırım."
:-"Evet değil. Arkadaşım daha önemli. O şerefsiz benim arkadaşımı üzemez. Kimse üzemez sevdiklerimi. Ve teşekkür ederim. Ayrıca Sen de okuldan atılabilirsin"
:-"Sevdiklerine önem veriyorsun demek hm.Teşekkür etmene de gerek yok.Ben okuldan ayrıldım merak etme
:-"Anladım. Adını söylemicek misin hâlâ"
:-"Demek adımı çok merak ediyorsun. Baran Meriç Koran ben"
:-"Asya Baysal ben de"
:"-Görüşürüz Asya Baysal. Başını belaya sokma "
:-"GÖrüşürüz Baran Meriç Koran"Anlamını tarif edemediğim bir duygu içindeyim. Sanki bu çocukta kimsenin bilmediği birşeyler var. Bunu kesin bir şekilde düşünmem de garip. Sadece adını bildiğim birisi. Okuldan neden ayrıldığını sormak aklıma bile gelmedi.
Düşünmeye başladım sakince. Bir cinayete tanık oldum ve kanıtımı elimden aldılar. Beni tehdit ettiler. Numaramı nasıl buldu acaba?. Beni kimsenin görmediğine oysa adım kadar emindim. Eğer gördüyse direkt polise gidiceğimi düşünmesi lazımdı. Ben takip edildiğimi düşünerek gitmemiştim. Ve haklıymışım da.Belli ki beni gördü,takip etti ve evimi buldu. Zaten evimi bulduysa bir katil olduğuna göre benle ilgili tüm bilgilere de sahiptir.Asıl anlamadığım kutudan çıkan not. Başka bir cinayette görüşücez demişti. Yani bu daha başlangıçtı...Zeyneb'i hiç aramamıştım ve o da beni aramamıştı. Eve geldiğimde uyuyordu.
Onu uyandırmadan odama çıktım ve bende kendimi yatağa bıraktım. Üstümü değiştirmeye bile halim yoktu. İyice üşengeç olmuştum. Uyumak istiyordum. Her şeyi unutmak... Keşke sadece annem'in ölümünü hatırlasam diğer herşeyi unutup. Ama kendimi ne kadar zorlasam da olmuyordu. Yaşananlar silik silik gözümde canlansa da sonrasında gözlerim açılıyordu. Ve derin bir uykuya nihayet dalmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKREP🦂
Hành độngKendimi alkole fazla kaptırmıştım. Oysa kendimi, kendi katilimin kollarında bayılacağımdan habersizdim... "Bazen insanın canını en çok unutmak yakar ne acı ki beni hatırlamıcaksın küçük hanım " AKREP🦂