Notu neredeyse yirmi kere okumuştum. Annemden söz etmişti. Bu katil miydi yoksa başkası mı?.Hayır bu kesinlikle başkasıydı. O bana hiç böyle şeyler yazmamıştı. Ama bu kimdi ki?. Burada böyle durursam bayılacaktım. Hemen okuldan çıktım ve eve doğru yürümeye başladım. Notu da çantama atmıştım.
Çıldırıcaktım artık. Polis olmadan olaylar peşimi bırakmıyor amına koyim.
Sonun annen gibi olmasın demişti bana. Bu demek oluyorki annem'i öldüren kişi beni de öldürmek istiyor...
Babam'ın yanına gitmeye karar verdim. Bu olayı elbette ki demicektim ama annem'in neden öldüğünü ve onu öldürenler'in hapiste mi yoksa hâlâ yakalanıp yakalanmadığını sorucaktım. Elbette ki sorgulucaktı ama ona olayı anlatmak şu an istemiyordum. Sonuçta annem'in nasıl ve kim ya da kimler tarafından öldürüldüğünü bilmek en doğal hakkımdı.Babam'ın evine geldim fakat ne babam ne de karısı evde yoktu. Nurgül abla da yoktu. Babam'ı aradım fakat açmadı. Korkmaya başlamıştım. Evin anahtarı bende olduğu için hızlıca kapıyı açtım. Ev biraz dağınık gibiydi. Salona doğru yürüdüğümdeyse bir kaç dosya ve babam'ın bilgisayarı duruyordu. Ama babam asla dosyalarını ve bilgisayarını böyle bırakmazdı. Dosyayı elime aldığımda incelemeye başladım. İçinde bir not ve silinmek üzere olan bir tarihle karşılaştım.
Yıl:03/ 16/2019
"Kızım senin de ileride polis olmak istediğini biliyorum. Bu notu ne zaman ve kaç yaşında bulursun bilmiyorum. Ben de bir gün şehit düşücem. O zamanda benim katillerimi bulmak sana düşücek. Sakın adımlarından korkma kızım."
Sadece nota baktım ve onu da çantama attım. Sıra babam'ı bulmaktaydı. Defalarca aramama ve mesaj atmama rağmen hiç birine geri dönüş yapmamıştı. Başına birşey mi geldi diye düşünmekten duramadım. Aniden telefonum çaldı,arayan babamdı.
:-Baba sabahtan beri seni arıyorum nerdesin?. Ev niye bu kadar dağınık?, başına bir iş mi geldi.?
:-"Hayır birşeyim yok. Merak etme. Annenle biraz tartıştık ev o yüzden dağınıktı. Bir süre daha önceden aldığım yazlıkta kalıcaz. Annen o eve dönmek istemedi. Sen ne için gelmiştin bir sorun yok dimi?"
:-"Bir sorun var baba. Geliyorum hemen konuşmamız lazım."
Hâlâ annen diyordu. Benim annem öldü...Telefonu kapatıp evden çıktım. Artık dayanamıyordum. O katil'in gönderdiği saçma sapan notlar ve bugün de farklı bir not çok sıkılmıştım artık. Notları tek katilin gönderdiğini düşünmüyordum. Çünkü bana her not gönderdiğin de veya mesaj attığında muhakkak akrep sembolü vardı. Bu da demek oluyorki peşimde başka biri daha vardı. Üstelik ben daha hiçbirşey yapmamıştım. Niye öyle demişti ki?. Ortaya çıkması gereken bir sürü gerçeklik vardı. Ve bu soruların bir kısmı da babamda saklıydı. Katil tanıdığım birisi olabilirdi. Diğer notu bırakan kimdi ama?. Ya da katili de tanımıyordum oyun oynuyor da olabilirdi. Bunları düşüne düşüne durağa yaklaşmıştım. Durakta bekleyen bir adam vardı çok net görememiştim. Birazdaha yaklaştıktan sonra onun geçen durakta gördüğüm adam olduğunu farkettim. Bu sefer üstünde siyah boğazlı kazak ve yine siyah pantolon vardı. Bir elinde sigara bir elinde telefon vardı ve birisyle konuşuyordu.
:-"Tamam halledicem."
Tek dediği cümle buydu. Sonradan telefonu kapattı ve siyahlıklarını bana çevirdi. Ona çok bakmamaya çalışsam bile başarısız oldum.
:-"Aşık mı oldun öyle bakıyorsun?"
:-"Ne aşık olucam ya sana. Sana bakmıyorum ayrıca."
:-"Paranoyak olduğumu sanmıyorum. Bana bakıyorsun."
:-"Ben de paranoyak olduğunu düşünüyorum."
:-"O zaman sen de bir sorun var"
:-"Çattık arkadaş ya. El deliye hasret ben akıllıya "
:-"Hem de büyük çattın. Deli olduğumu senden duymak güzeldi."
Daha birşey demedim. Zaten otobüsüm de gelmişti ona hiç bakmadan otobüse bindim.Nihayet o meşhur yazlığa gelmiştim. Yanındaysa bir ev daha vardı. Üstelik yandaki ev tam hayallerimdeki gibiydi. Büyük bahçesi ve bir de havuzu vardı. Yanlış görmüyorsam tam 3 katlıydı. Babamların kaldığı evse tek katlı ve bahçesi bile yoktu. Havuzu da öyle. Bu evi üvey annem aldırmıştı babama. Zaten bu zevksizlik de ona yakışırdı. Daha fazla kapıda beklemek istemediğim için kapıyı çaldım. Bir süre açan olmadı tabi. Biraz bekledikten sonra kapıyı orta yaşlarda bir abla açtı. Bu eve de hizmetçi almazsın ya. İçeri girdiğimde dikkatimi tablolar çekmişti. Bu kesinlikle babamın zevkiydi. Büyük tablolar ve şömine güzel duruyordu. Evin yarısı siyah yarısı beyazdı. Koltuklar krem renkteydi. Biraz boğulmuş gibi hissetmiştim açıkçası.
:-Hoşgeldin kızım. Ne duruyorsun öyle otursana."
:-"Hoşbulduk baba. Biraz yalnız konuşalım mı?"
:-"Tabi kızım gel."
Babam'ın odasına geçip kapıyı kapattım. Karısın'ın duymasını istemiyordum çünkü.
:-"Seni dinliyorum kızım."
:-"Annemi kim niye öldürdü?."
Bu sorumu beklemiyor olacakki derin bir sessizlik oluştu. Gözleri dolmuştu ve bakışlarını başka yere çevirdi.
:-"Baba sana bir soru sordum. O küçük kız yok artık karşında. Beni bir kere suçladın ve o zaman küçüktüm. Sen hep annen gelicek derdin. 10 yaşıma geldiğimde annem'in bir daha geri gelemeyeceğini anladım. Söyler misin lütfen annemi kim neden öldürdü?."
:-"Küçüktün sana söyleyemedim. Senin bu gerçeği kendin öğrenmeni istedim. Pamuk şekeri çok seviyordun. Annen geldiğindeyse pamuk şeker istedin. Annen almaya gitti ama bahçede vuruldu. Farkettin mi o zamandan beri sana pamuk şeker sana almadım. Belki de annenden pamuk şeker istemeseydin o yaşıyor olacaktı."
:-"6 yaşındaydım baba. Sen küçücük bir kızı suçladın. Benim sorum bu değildi. Annemi kim niye öldürdü diye sordum."
Gözlerim dolmuştu. Babam beni bir kez daha suçlamıştı. Annem beni hep pamuk şekerim diye severdi. Pamuk şeker...:-"Anneni kim öldürdü bilmiyorum. O zamanlar polis cinayeti artmıştı ve annen de o cinayete kurban oldu."
Cebimden dosyanın içinden bulduğum notu çıkardım.
:-"Bunu bana ne zaman vermeyi düşünüyordun. Benim bulmamı mı bekledin yoksa?.
:-"Vericektim ama veremedim. Çünkü korktum. Hırsından, inadından ve hedefinden. Ne sanıyorsun sen, polis olunca annenin katillerini bulacağını mı?. Ya seni de kaybedersem, ben ne yapıcam?."
:-"Annem'in katillerini bulucam. Sonu ölüm bile olsa. Baba biliyor musun sen beni hiç kazanamadın ki. Annem yaşıyor olsaydı sen yine annemle kavga ederdin ve ben yine odama kaçardım. Ama ben ondan sonra hiç kaçmadım. Kavgalardan,sorunlardan,hayattan, yanlışlardan...Hiç kaçmadım baba hiç."
Tam birşey söyleyeceği sırada kapı açıldı.Üvey annemdi bu.Kim olacaktı ki başka?.
:-"Birşey mi oldu?. Sesiniz mutfağa kadar geliyor."
:-"Birşey olmadı Fatmaya söyle birşeyler hazırlasın gelicez birazdan."
:-"Hiç gerek yok baba.Size mutlu aile yemekleri"
:-"Sağol.Sen olmayınca mutlu oluyor zaten."
Babama baktım ama babam birşey demedi. Sus demedi,o benim kızım demedi.Ve en kötüsü de beni hiç savunmadı,hiç korumadı.
:-"Lafım yarı da kalmıştı sen gelmeden önce. Ve baba ben yine hiç kaçmadım. Neyden kaçmadım biliyor musun baba?. Sen benim yerime bu kadını savdunduğunda,bana vurmaya kalkıp seni gördüğünde yalandan ağladığında, annemin mezarına bile göndermediğinde. Ben senden kaçmadım baba. Benim yerim de başkası olsaydı çoktan kaçardı. Ama ben anneme bir söz verdim. O ev benim.Siz şu an buradasınız ve bence de burada kalın çünkü o ev benim."
Gözlerim gerçekten dolmuştu eğer burada kalırsam kendime hakim olamıcaktım ve ben bunu asla istemiyordum. Kapıdan çıktığımda babam'ın bana seslendiğini duydum ama bakmak bile istemedim.Kapıdan çıkacağım sırada adımlarım yandaki eve doğru gitmeye başladı. İstemsizce adımlarımı takip ettim. Bahçe kapısından girdiğimde eve göz gezdirdim. Sanki daha önceden bu evi görmüş gibiydim. Bu evde kim yaşıyordu acaba. Eve doğru birazdaha yaklaşınca üçüncü kattan birinin beni izlediğini gördüm ama net değildi. Perden'in arkasında duruyordu ve daha fazla oraya bakamadım. Çok yorulmuştum. Son kez oraya baktığımda kimse yoktu. Vakit kaybetmeden oradan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKREP🦂
ActionKendimi alkole fazla kaptırmıştım. Oysa kendimi, kendi katilimin kollarında bayılacağımdan habersizdim... "Bazen insanın canını en çok unutmak yakar ne acı ki beni hatırlamıcaksın küçük hanım " AKREP🦂