Garip hisler

252 16 5
                                    

Adamları arabaya koyduktan sonra yanımıza geldi.
Baran:-"İyi misiniz?,birşey yaptılar mı size?"
:"-İyiyiz de sen nerden çıktın?. Kurtarıcı meleğim oldun iyice"
Baran:-"Ödeşiriz bir gün." diyip göz kırptı.
Zeynep:-"Çok sağol. Her yere  pislik dolmuş."
Baran:-"Nedemek görevimiz."
Bu çocuk niye hep bana göz kırpıyordu ya?.
:-"Galiba birtek başım belaya gireceği zaman karşıma çıkacaksın"
Baran:-"Senin de karşıma çıkman için galiba başını hep belaya sokman gerekicek aksi takdirde seni hiç göremiyorum "
Bu cevabı karşısında bana susmak düşmüştü.
Baran:-"Sizi ben bırakırım eve, yine başınız belaya girmesin"
Zeynep:-"Olur zaten Asya başını belaya sokmaya çok alışkın dimi Asya?
:-"Aynen isteyerek başımı belaya sokuyorum zaten dimi?"
Baran sadece gülerek konuşmamızı dinliyordu. İki yanağında da gamzesi vardı. Gülünce de gözleri kısılıyordu.
Hayır asla isteyerek bakmıyorum.

Baran:-"Hava soğuk arabam hemen şurada gelin hadi"
Arabasına doğru yürümeye başladık. Üstünde ince  siyah bir swet altındaysa yine siyah bir eşofman vardı. Sol kolunda bilekliği ve boynundaki kolyesiyle güzel görünüyordu. Karanlıkta çok kolyesine dikkat edememiştim tabii.
Zeynep direkt arka koltuğa geçmişti. Baran bana ön koltuğun kapısını açıp göz kırptı. Bir kaç şantiye ona baktıktan sonra arabaya bindim. O da hemen bindi ve arabayı çalıştırdı. Bir süre sessizlik oldu . Zeynep zaten uyuya kalmıştı. Baya yorulmuş olmalıydı.

:-"Teşekkür ederim herşey için"
:-"Nedemek görevimiz " ve yine göz kırpmıştı. Acaba gözünde bir sorun mu  vardı yoksa bunu sadece bana mı yapıyordu?.
:-"Okuldan niye ayrıldın?. Senin şu an ne okuyorsan onu bitirmen ve kazanman gerekmiyor muydu?"
Sorumun ardından bir süre sessiz kaldı ve söze girdi
:-"Okula ara verdim ve birkaç olay oldu ve ondan sonra tamamen bırakmaya karar verdim. Bende polislik okuyordum "
:-"Hm anladım. Neyse"
:-"Neyse. Berk okuldan atılmış. Haberin olsun "
:-"Ne nasıl atılmış?,ama o"
:-"Okul sahibin'in oğlu olması okuldan atılmayacağı anlamına gelmiyor. Nasıl atıldığını bende bilmiyorum. Ve o şerefsizlerle de bizzat ben ilgilenicem"
:-"Ne yapacaksın ki?"
:-"Ne yapamam ki"
:"-Eve geldik. Görüşürüz Asya Baysal:)"
:-"Görüşürüz Baran Meriç Koran:)"

Eve geldiğimizde Zeyneb'i direkt yatağına çıkardım ve bende kendi yatağıma yattım. Baran nedense aklımdan çıkmıyordu. Bir de Enes var tabii. Ve katil...
Bana belki de karşılamışızdır demişti. Başka gerçeklikten de söz etmişti...
Bütün bunları düşündüğümde aklıma Beratla yemek yerken kaşığı sol eliyle tutmasını şimdi hatırlamaya başlamıştım. İşim çıktı diyip gitmişti. Bana birşey soracağını söylemiş ama beni kahve niyetine akşam yemeğine çıkarmıştı. Okuldan tanıdığım daha birçok kişi vardı ama pek muhabbetim olmamıştı onlarla. Baransa kendi halinde takılan biri gibiydi ama her olayda karşıma çıkması da ilginçti. Sanki beni takip ediyor gibi. Büyük ihtimal kantinde olmasın'ın sebebi okuldan eşyalarını almasıydı çünkü okuldan o gün ayrıldığını öğrenmiştim. Bugünse belki hava almaya çıkmıştır. Galiba evi oraya yakındı. Ama yine de herkesten şüphelenmem lazımdı.

Bu düşüncelerle uykuya dalmışım. Sabah kalktığımda okula gitmeme daha yarım saat vardı. Zeyneb'in dersi benden daha erken başladığı için o çoktan evden çıkmıştı ve bugün eve geç gelecekti. Büyük ihtimal babasına uğrardı. Elimi yüzümü yıkayıp sonrasında kıyafetlerimi giydim. Telefonum da tamirden gelmişti nihayet. En sonda hırkamı alıp evden çıktım. Hava dünün aksine daha ılımlıydı ne sıcak ne soğuk. Hırkamı belime bağladım ve öyle okula yürümeye karar verdim. Normalde otobüse binerdim ama yürümek istemiştim. Evden çıkmam on dakikamı almıştı zaten. Kadrajıma bir genç adam girdi. 21 yaşlarında ve oldukça dalgındı ve bana bakıyordu.

Biraz korkmuştum daha önce burada görmemiştim. Esmer 1.80 boylarında,gözleriyse baya koyuydu. hatta siyahtı ve üstünde bir kot ceket ve siyah bir pantolon vardı. sol elindeki sigarasını yaktı ve siyahlıklarını bana çevirdi. Beni görünce ilk önce beni baştan aşağı süzdü ve tekrar siyahlıklarını önüne çevirdi. Eğer burada böyle dikilmeye devam edersem okula geç kalacaktım. Adam'ın önünden geçip tekrar okula doğru yürümeye başladım ama adam dönüp bana birdaha hiç bakmadı. Ne değişik birisiydi öyle ve çok soğuk bakıyordu. Okula kesin geç kalıcaktım. Hepsi o adam yüzündendi. Niye öyle baktı ki bana?. Baskışında nedense Baran'ın bakışını görmüştüm.

Vee nihayet okula geç kalmadan gelebilmiştim. Kendimi tebrik etmem lazımdı. Bugün nedense okulda az kişi vardı ve cidden Burakta okulda yoktu. Yanındaki kızda tabii. Müdür beni görür görmez odasına çağırdı. Evet şimdi sıçmıştım. Müdürün odasına girdiğimde elim ayağım birbirine dolaşıcak gibiydi.
Müdür:- Burakla o çocukla  neden kavga etti?.Ve sen niye okulda olay çıkardın?
Evet belli ki yine tüm suç üzerime atılmıştı.
:- O çocuk değil onun bir adı var müdürüm. Ve olay çıkarmadım konuşmaya gittim bana vurmaya kalktı o sırada Baran oradaydı müdahele etti bu kadar.
:-Niye konuşmaya gittin peki?.
:-Özel. Eğer bu kadarsa derime geç kalmak istemiyorum.
:-Baran'ı tanıyor musun sen?. Bu kadar koruduğuna göre.
:-Hayır tanımıyorum. Kim beni korumaya kalksa bende onu korurum. Baranla bir ilgisi yok yani.
:-Çıkabilirsin fakat bu konu burda kapanmaz. Baran gibi sen de okuldan atılma sonra.

Ama o bana okuldan çıktım demişti. Of neyse ayrıca niye Barandan uzak durayım ki ?.Gayet kendi halinde birisi. Biraz garip de olsa tabii...
Sınıfa girdiğimde hoca daha gelmemişti.
Sınıftan beni seven bir çocuk yanıma geldi.
Altay:-"Selam. Seni artık çok görmüyorum okulda."
:-"Selam. Evet bu aralar aksattım biraz.
Altay:-"Anladım. Sana konuları atmamı ister misin?"
:-"Olur. Teşekkürler."
:-"Ne demek. Çıkışta birşeyler yapmak ister misin peki"
:-"Bugün biraz işlerim var belki daha sonra "
:-"Peki."
Altay'ı arkadaşım olarak görüyorum. Onun duygularıysa bam başkaydı. Çok takmıyordum aslında. Kimsenin hislerini kontrol edemezdim sonuçta.

Ders hemen bitmişti bugün sadece 2 dersim ve antremanım vardı. Birkaç eğitimden sonra eve geçicektim. Spor salonuna çok geçmeden inmeyi başardım. Hoca daha gelmemişti ve Altay beni izliyordu. Kısa sürmeden yanıma geldi.
Altay:-"Galiba tek ikimiz varız. Bizimkiler hem bu hocayı hem de bu antremanı sevmiyor. İstiyorsan bizde gidebiliriz.
:-"Aksine benim en sevdiğim ders bu. Hem kendimi savunmayı hem de polisligin amacını öğreniyorum. Sen istiyorsan gidebilirsin.
:-"Hocayla tek mi ders işliceksin?.Hoca tek seni görürse belki ders yapmaz."
:-"Yapmazsa ben tek antreman yaparım"
:-"Peki. Senle inatlaşmıcam. Ben eve geçiyorum. Her hangi birşey olursa ara.
:-"Tamam, görüşürüz. "

Altay spor salonundan çıktıktan sonra hocayı beklemeye başladım. On beş dakika'nın ardından hoca hâlâ gelmedi. Bende tek spor yapmaya başladım. Okul'un kapanmasına daha bir saat vardı. İlk önce engellerden geçtim. Sonra da yükseklikten atladım. Bunu bitirdikten sonra bir kaç ağırlık kaldırdım. Kesinlikle çok kaslıyım. Ardından boks torbasına vurduktan sonra dinlenmeye karar verdim. Okul'un kapanmasına son yarım saat kalmıştı. Dinlenmem bittikten sonra tekrar ağırlık kaldırdım. On beş dakikamı da ona harcayıp lavaboya gitmek için spor salon'undan ayrıldım.
Bu lababon'un ışıklarını bir tamir ettirmediler abi. Bu ne böyle?. Işıklar yanmıyor şaka gibi. Ve burası karanlıktı.
Lavaboya hızlıca girip çıktım. O sırada yerde bir not buldum.

"Senin için tehlike çanları çalmaya başladı. Dikkat et kendine sonun annen gibi olmasın"

AKREP🦂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin