Kırık bakan gözler

302 20 1
                                    

Kendimi bahçede buldum. Annem salıncağa binmiş ve beni bekliyordu.
Başında paptyadan taç ve elinde bir kitap vardı. Her bir adımımda kayboluyordu.
:-"Anne beni yine bırakma. Ben hiç multu değilim. Sen niye gittin ki?. Benim yüzümden mi öldün anne?"
Gözümden yaşlar akıyordu ve annem her bir adımımda kayboluyordu. Adım atmayı bıraktım. Sadece son kez o ela gözlerine baktım. Sesini duymak çok istiyordum. Sadece bana baktı. Ağzından tek bir kelime döküldü
:-"Adımlarını takip et,korkma kızım."

Anne diye bağırarak uyandım. Kan ter içinde kalmıştım. Annemi yıllar sonra yine rüyamda görmüştüm. En acısı da sadece rüyamda görmek olmuştu. Adımlarını takip et ve korkma kızım demişti. Anne adımlarımı takip ettim ve çıkılmaz bir bataklığa sürüklendim ben oysa. Birinin ölümüne şahit olmuştum. Belki masumdu belki değildi ama gözlerimin önünde öldü anne...
Ne zaman ağladım hiç bilmiyorum. Karşımda Zeynep duruyordu. Büyük ihtimal bağırdığımı duymuştu. Onu da uyandırmıştım.
Zeynep:-"İyi misin ?.Yine mi rüya gördün?"
:-"Evet annemi gördüm. Bana adımlarını takip et korkma dedi. İlk defa benimle konuştu. Salıncakta oturuyordu. Başında papatyadan taç vardı. Elindeyse bir kitap ama kitabı çok göremedim."
Zeynep bir anda bana sarıldı ve o da ağlamaya başladı.

Uzun bir ağlamanın ardından merdivenlerden indim ve yemek siparişi verdim. Siparişleri gelene kadar konuşmaya başladık.
Zeynep:-"Demek seni korudu. Bu çocuktan olurr"
:-"Ya ben senin için oraya gittim senin dediğin şeye bak. Ama iyi dayak yedi. En azından boşa gitmemiş oldum."
Zeynep:-"Okuldan ayrıldığını bilmiyordum. O da senin gibi ya geliyor ya gelmiyordu. O günde yoktu aslında nerden çıktı ki bir anda?"
:-"Bilmiyorum ama adını öğrendim. "
Zeynep :-"Bana sorsaydın söylerdim."
:-"Adını ondan duymak istedim sadece. Çok değişik birisi. Sanki bakışlarında başka şeyler var. Daha önce tanıdığım kimseye benzemiyor."
Zeynep:-"Sen baya taktın çocuğa. Nasıl bir etki bıraktıysa artık sende"
:-"Off Zeynep ne takıcam ben o yeşil gözlüye. Garip birisi gibi geldi bana sadece. Ve yakından benden daha büyük duruyor. Ne işi var ki okulda bitirmesi bile gerekiyordu çoktan"
Zeynep:-"Kanka o okula bayadır gelmiyormuş. Bırakmış sonra tekrar dönmüş öyle yani. Bende Esra'dan öğrendim. He bir de 24  yaşında..."
:-"Abime bak senn"

Uzun konuşmanın ardından nihayet siparişler de gelmişti. Her gün pizza yiye yiye kilo alacaktık. Zeynep biraz bıkmışa benzese de aç olduğu için benden önce yedi. Avukatlık o kadar kolay değildi. Daha baro sınavı vardı.
Hukuk fakültesi eğitimi üniversitelerin hukuk fakültesine verildikten sonra 4 yılın sonun da avukat olabilecekti.
Bense iki yıllık okuyordum ve 2 yılın sonun da hayalime kavuşacaktım.
Pizzamın kalan son dilimini de bitirdikten sonra odama çıkıp üstümü giyinmeye karar verdim. Uzun zamandır gezmiyoduk ve çok sıkışmıştık. İlk önce alışveriş yapıp daha sonra da sinemaya gidecektik. Ben her zaman rahat şeyler giyinirken Zeynep şık ve gösterişli giyinmeyi seviyordu. Birbirimizden tamamen zıt olmamıza rağmen yine de çok iyi anlaşıyoruz. Dolabımı açtım ve bol paça beyaz pantolonla üstüme oversize siyah bir  tişört giydim. Normalde çok sık makyaj yapmayan biri olduğum için bordo bir göz kalemi son olarak dudağıma gloss sürüp zeyneb'in yanına indim.

Beni asla şaşırtmıyordu. Dizlerin'in biraz altında olan kırmızı bol bir elbise giymiş. Makyajı da göze çarpıyordu.
Vakit kaybetmeden evden çıktım ve mağazalara doğru ilerledik. İnsanlar çok mutlu görünüyordu ama kesin hepsinin bir geçmişi ve bir hikayesi vardır. Çocuklar anneleriyle gülüp eğlenirken bana sadece izlemek düşüyordu. Bir yanım hep eksik yani...
Zeynep bir mağazanın önünde durduğunda düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve Zeyneb'in girdiği mağazaya girdim. Burası yeni açılmış olmalıydı. Baya büyük ve çok güzel kıyafetler vardı. Zeynep yine bir elbise denemek için kabine girdi ve ben onu beklemeye başladım...

Zeynep o elbiseyi almayacağını söyledi ve tekrar başka elbiseleri denemeye gitti. Ben de sıkıldığım için birşeyler denemeye karar verdim. Elbisler, etekler, croplar, birbirinden güzel pantolon ve eşofmanlar...
Hepsinde gözlerimi gezdirdim ama karar vermek çok zordu. Zeynepte hâlâ aldığı şeyleri deniyordu. Elime ilk geçen siyah dar bir elbise ve bir tane crop alıp kabine doğru ilerledim. Zeynep kabinden çıkmış ve üstündeki kırmızı dar sırt dekoltesi olan elbiseyle harika duruyordu. Ben de hemen denedim ve vakit kaybetmeden ikisini de almaya karar verdim. Mağazadan çıkıp dinlenmek için bankta oturduk.

Biraz dinlendikten sonra bir anda zeyneb'in telefonu çaldı.
Zeynep:-"Tamam geliyorum hemen."
:-"Noldu, nereye?"
Zeynep:-"Kanka babam hastalanmış annem beni çağırdı gitmem lazım. Bugün orda kalırım."
:-"Tamam geçmiş olsun haber ver bana "
:-"Tamam, görüşürüz"
Yanımdan ayrılıp taksiye binip uzaklaştı. Bende birazdan eve gidecektim. Hava bir anda soğumuştu nedense. Yağmur damlası yüzüme düştüğünde istemsizce gülümsedim. En son ne zaman içten gülümsemiştim acaba?.Burda akşama kadar ıslanabilirdim ama elimdeki poşetlerle biraz garip olurdu. Vakit kaybetmeden eve doğru yürümeye başladım.

Aklıma bir anda annem gelmişti. Yağmurla beraber bir gözyaşım elime düştü. Neredeyse hic etrafa bakmadan yürüyordum. Etrafa baktığımda parkın oraya yaklaştığımı gördüm. Hayır olamaz. Başıma yine birşey gelir miydi acaba?. Yoksa yine bir mallık yapıp oraya mı gitseydim?. Tabiki de adımlarımı dinledim. Sonuçta aynı yerde cinayet işleyecek kadar salak değillerdir dimi?. Ve o silah sesini tek benim duymam... Gerçekten de inanılmaz bir geceydi. Tellerin ardından atlasam biri beni görüp deli der miydi?.
Sanmam burda kimse yoktu ve ben yine tektim. Tellerin üstünden atlayıp adamı öldürdükleri yerin tam karşısında durdum. O an aklıma tekrar o gece geldi
Korkuyor muydum?,galiba evet. Kim korkmazdı ki?.

Birazdaha yaklaştım ve birazdaha.Garip
giden birşey gözüme çarpmamıştı. İyi temizlemişler demek. Bu yeri seçmesi de oldukça mantıklıymış. Bir dakika ben katil birini mi övüyorum şu anda?.
Ahh ne diyorum ben böyle?.İyice delirdim. Beni nasıl gördüğünü düşünmeye başladım. O tam burada yani diğer adamların önünde duruyordu ve benim durduğum yer ise onun sağında duruyordu. Ama mesafe nedeniyle beni direkt görmesi imkansızdı.Korkudan yaklaşamamıştım bile.Ve silahı sol eliyle tutuyordu. Akrep dövmesi de silahı tuttuğu yerdeydi. Hafızamı biraz daha zorladım. Düşündükçe ellerim tiredi,nefesim kesildi.

Neden annem'in sesi kulaklarım da yankılandı ki?.Anne sen benle hiç konuşmazdın ki?. Şu an sesin kulaklarımda yankılanıyor ama. Korkma diyorsun. Anne ben senin kadar cesur biri olamadım ki. Küçükken karanlıktan korktuğumda babam bana hep korkaksın derdi. Sense bana sarılır,korkma kızım derdin. Biliyor musun anne ben hâlâ karanlıktan korkarım.Karanlıktan korktuğum gibi bana zarar veren şeylerden hep kaçarım. Kavgalarda tartışmalarda bu yüzden siz her kavga ettiğiniz de ben kaçıyormuşum..
Anne neden şu an yanımda değilsin ki?
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Burda hiçbirşey bulamam ben. O adam beni babamla tehdit bile etti oysa. Ben de bir suçlunun suçunu örttüm. Kaybetmekten korktuğum için...

AKREP🦂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin