Albert, sınıfa girdiğinde bütün gözler onun üzerindeydi. Öğrencilerin merak dolu bakışlarına kısa bir süre karşılık verdi, ardından yavaşça başını sallayarak hafif bir selam verdi. Yüzünde, alışıldık o sert ifadesi vardı; gözleri, odadaki her öğrenciyi tek tek tararken, bakışlarında derin bir ciddiyet okunuyordu. Sınıfın sessizliğini, odanın içinde yankılanan ağır ayak sesleriyle bozarak öğretmen masasının yanındaki sandalyeye ilerledi ve kontrollü bir hareketle oturdu. O, her zamanki gibi vakur, ama öğrenciler neyin peşinde olduğunu çözmeye çalışan gergin bir bekleyiş içindeydi.
Albert kısa bir an boyunca yüzlerini inceledikten sonra, beklenmedik açıklamasına doğrudan girdi: "Son savunma ve saldırı sihirleri hocanıza ne olduğunu merak ediyorsunuz, anladığım kadarıyla." Kalın ve tok sesi odada yankılanırken, bir süreliğine havadaki gerginliği daha da yoğunlaştırdı. "Meraklı gözleriniz bunu söylüyor. Kendisi maalesef 1-2 haftalığına okulda olamayacak. O zamana kadar savunma ve saldırı sihirleri hocanız benim." Sözleri, öğrencilerin kafasında birçok soruyu da beraberinde getirdi; beklenmedik bir biçimde, bir koruma görevlisi aynı zamanda bir öğretmen olarak karşılarında duruyordu.
O sırada, sınıfın ortalarındaki bir öğrenci dikkatleri üzerine çekti. Asiliği her halinden belli olan, dik başlı ve kendinden emin bir duruşa sahip bir kız, kaşlarını hafifçe çatarak elini kaldırdı. Üzerinde zincirlerle süslenmiş, koyu renkli bir ceket ve koyu göz makyajı vardı; tavrıyla diğerlerinden kolayca ayrılan bu kız, Albert'ın dikkatini çabucak çekmişti. Albert, ifadesiz yüzüyle kıza izin verdiğini belli eden bir baş işareti yaptı.
Kız, sakin ama hafif meydan okuyan bir tonla ayağa kalktı. Bakışları keskin, sesi güçlüydü ve sorusunu sormadan önce kısa bir an Albert'a dik dik baktı. "Siz buraya teşkilat tarafından koruma amacı ile gönderilmediniz mi?" dedi, sesinde alaycı bir merak vardı. "Nasıl öğretmenlik yapacaksınız?" Sözleri, sınıftaki herkesin dikkatini daha da yoğunlaştırdı; gözler tekrar Albert'a çevrilmiş, merak dolu bir bekleyişle ona kilitlenmişti.
Albert, bu beklenmedik soruya karşı, hiçbir duygu belirtisi göstermeyen yüz ifadesini koruyarak başını hafifçe eğdi. Kızın meydan okuyucu duruşu onu rahatsız etmiyor gibi görünüyordu. Sakin ve soğukkanlı bir ifadeyle, sanki bu sorunun kaçınılmaz olduğunu biliyormuş gibi, gözlerini kıza dikti. Dudaklarında hafif, fark edilmesi zor bir tebessüm belirdi. Cevabının, öğrencilerin beklentilerini değiştirecek türden bir şey olacağının sinyalini veren bu kısa tebessüm, sınıftaki gerginliği biraz daha artırdı.
Stephen, dinlerken içinden sinirle homurdandı: Harika! Okulun eski öğrencileri bile biliyor ama Albert'ın öğrencileri Seçilmişler bilmiyor! Kendi düşüncelerindeki bu öfke, yüzüne de hafifçe yansımıştı; kaşları çatılmış, dudakları ince bir çizgi hâline gelmişti.
Albert'ın gözleri, kızın yüzündeki hoşnutsuz ifadeye kısa bir an takıldı. Yüz hatları donuk bir ciddiyetle, dudaklarında ifadesiz bir çizgi oluşturarak devam etti: "Teşkilata kabul olan her bir çalışan belirli bir öğretmenlik sürecinden geçer. Benim iki senelik bir öğretmenlik geçmişim var. Aşağı sınıflar içindi, ancak yukarı sınıflara da hocalık yapabileceğim konusunda kendime güvenim tam." Sesi net ve sakindi, odada yankılanarak dikkatleri üzerine topluyordu; ama cevabı, birçoğunun içinde hâlâ şüphe uyandırmıştı. Albert'ın bu soğuk açıklamasına karşı, öğrencilerin yüz ifadeleri giderek daha da sorgulayıcı bir hâl aldı.
Albert, öğrencilere kendini ve kısa süreli görevini anlatırken odadaki meraklı bakışlar ona odaklanmıştı, ancak bu açıklama çoğunluğun tatmin olmasını sağlamamıştı. Özellikle asi tavırlarıyla dikkat çeken kız, hala memnuniyetsiz bir yüz ifadesiyle ayakta duruyordu. Albert'ın sözleri, yeteneklerini ve güvenini vurgulasa da gözlerinden küçümseme eksik olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sihirli Dünya: Varislerin Yükselişi +18
FantasySihirli Dünya Serisinin ikinci kitabıdır! Neredeyse herkesin hayatında kötü şeyler yaşadığı dönemler olmuştur. Bazılarımız bu dönemlerden daha güçlü çıkarken bazıları birçok şey kaybeder, zayıflaşır. O bu dönemleri deneyimliyordu ama erken bir yaşt...