9. Müze Gezisi

98 63 25
                                    

Tüm üyeler gözlerini kapadı ve açtıklarında büyük ve ihtişamlı Astera müzesi karşılarında duruyordu. Müzenin ön cephesi, büyüleyici ve antik bir mimariyle süslenmişti. Geniş merdivenler, heybetli sütunlar ve büyü sembolleriyle kaplı duvarlar, buranın sıradan bir yer olmadığını açıkça belli ediyordu. Müzenin kapıları, ağır ve parlak bronzdan yapılmıştı, üzerlerinde karmaşık desenler ve semboller kazınmıştı.

Üyeler, teker teker içeri girdiler. İçeride, geniş ve aydınlık bir atriyum onları karşıladı. Yüksek tavanlardan sarkan büyük avizeler, ortama sıcak ve davetkar bir ışık yayıyordu. Zemindeki mozaikler, Sihirli Dünya'nın tarihini ve efsanelerini anlatan resimlerle kaplıydı. Duvarlarda, büyücüler ve efsanevi yaratıkların tabloları asılıydı.

Albert, gişeye yöneldi ve kendisi ile diğerleri için bilet aldı. Gişedeki personelle kısa bir konuşma yaptıktan sonra, müze hakkında broşürler ve haritalar aldı. Bu haritaları çocukların hepsine dağıttı. Haritadaki en büyük alanı işaret parmağıyla göstererek, "İşte burası Rivelia Krallığı ile ilgili olan alan. Gezeceğimiz yer de orası," dedi.

Max, Flamea Krallığı'ndan olduğu için bu durumdan pek hoşnut olmamıştı. Kaşlarını çatarak sordu, "Neden özellikle orası?"

Albert, soruyu duyunca derin bir nefes aldı ve cevapladı, "Bunu ben de bilmiyorum maalesef. Teşkilat, hiç kimseyi bu konuda bilgilendirmedi."

Max, biraz daha merakla ve endişeyle sordu, "Kimse de bunu sormadı mı?"

Albert, başını olumsuz şekilde salladı, "Soran olsa da cevaplamayı reddettiler."

Max, omuzlarını silkip, "Bu çok garip..." dedi, düşünceli bir ifadeyle.

Albert, biraz da konuyu değiştirmek istercesine, "Bana da öyle geliyor ama yapabilecek bir şey yok. Hadi gidelim," dedi ve grubunu yönlendirdi.

Rivelia Krallığı bölümüne doğru ilerlerken, müzenin koridorları boyunca ilerlediler. Her köşe başında, antik eserler ve büyülü objeler sergileniyordu. Geniş vitrinlerde, eski büyü kitapları, büyücülerin kullandığı asalar, nadir bulunan kristaller ve büyülü yaratıkların fosilleşmiş kalıntıları vardı. Bu eserlerin her biri, Sihirli Dünya'nın zengin tarihini ve kültürünü gözler önüne seriyordu.

Stephen, sergi alanlarını geçerken gözleri birbirinden farklı devirlerden kalma kıyafetler, takılar ve nesneler üzerinde geziniyordu. Her bir eser, Sihirli Dünya'nın zengin tarihini ve kültürel çeşitliliğini yansıtıyordu. Özellikle, Rivelia'nın kültürünün İngilis kültürüne olan benzerliği onu şaşırtmıştı. Bu benzerlik, ona dünyalar arasındaki bağlantılar hakkında derin düşünceler getirmişti. Daha fazla incelemek istese de, vaktinin kısıtlı olduğunu biliyordu.

En sonunda, esas alana ulaşmışlardı. Rivelia Krallığı'nın büyülü atmosferi içinde, Stephen, kraliyet giysilerini incelerken, göz alıcı bir beyaz prens kıyafeti ile karşılaştı. Bu kıyafet, zengin detayları ve zarafeti ile dikkat çekiyordu.

Kıyafet, beyaz ve altın renklerinin hakim olduğu, lüks ve göz alıcı bir tasarıma sahipti. Omuzlardaki geniş altın süslemeler, kıyafete gösterişli ve resmi bir hava katıyordu. Bu süslemeler, kıyafetin her detayında ince işçiliği ve estetik zevki gözler önüne seriyordu. Göğüs kısmında çeşitli madalyonlar ve nişanlar yer alıyordu. Her biri, özenle işlenmiş ve kıyafetin prestijini vurguluyordu. Bu madalyonlar, sadece dekoratif değil, aynı zamanda krallığın tarihindeki önemli olayları ve zaferleri simgeliyordu.

Boyun kısmında yüksek bir yaka ve yaka ucunda zarif bir broş bulunuyordu. Bu broş, altın ve değerli taşlarla süslenmişti, kıyafete ayrı bir zarafet ve asalet katıyordu. Göğüs kısmından başlayan ve belden çapraz olarak geçen altın detaylı bir kemer, kıyafetin üst kısmını tamamlıyordu. Bu kemer, sadece estetik değil, aynı zamanda sembolik bir anlam taşıyordu; güç ve otoritenin bir göstergesiydi.

Sihirli Dünya: Varislerin Yükselişi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin